662’ncisi düzenlenen tarihi Kırkpınar Yağlı Pehlivan Güreşleri'ne Paris’ten gelen Raphael Guellier, Türkiye’deki kültürel zenginliklere hayran kaldığını söyledi.
Bu yıl 662’ncisi düzenlenen tarihi Kırkpınar Yağlı Pehlivan Güreşleri'ne Türkiye’nin her köşesinden güreşseverler akın ettiği gibi, dünyanın farklı ülkelerinden yağlı güreşleri izlemeye gelen yabancı güreşseverlerin yoğunluğu da dikkat çekti. Raphael Guellier, Fransa’nın Paris kentinden 662. Kırkpınar Yağlı Pehlivan Güreşleri'ni izlemek için 2 bin 500 kilometre kat ederek Edirne’ye geldi. Tarihi Kırkpınar Yağlı Pehlivan Güreşleri sayesinde Edirne’yi gezme ve tanıma fırsatı bulduğunu ifade eden Raphael, Türkiye’deki kültürel zenginliklere hayran kaldığını belirtti.
“Fransa, Paris’ten geliyorum”
662. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri'ni izlemek için Fransa’dan geldiğini ifade eden Raphael Guellier, Edirne’de olmaktan dolayı çok mutlu olduğunu vurgulayarak, “Bu etkileyici geleneksel güreş festivalini izlemek için Paris’ten geliyorum. Turist olmak ve aynı dili konuşmamak, nereden bilet alacağınızı veya ne yapacağınızı bilmiyorsanız zor, ancak zor olsa da insanlara sorarak çözdüm. Fotoğraf çekmeye geldim ve güreş fotoğrafları çektim. Ancak meydan çok büyük ve fotoğraf çekebileceğim profesyonel fotoğrafçılar için ayrılmış alana geçemediğim için biraz uzak kaldım. Yine de burada olduğum için çok mutluyum ve mutlaka tekrar geleceğim” dedi.
“Kültürümüz çok değerli”
Türkiye’de çeşitli şehirlerdeki yağlı pehlivan güreşlerini fotoğraflayan Gülşen Gürses Edirne’de gezme fırsatı bulan Raphael Guellier’e eşlik ettiğini ifade ederek, “Raphael, Fransa’nın Paris şehrinden geldi. Sadece yağlı güreşler için geldi, kendisi ile sosyal medya üzerinden tanıştık, yağlı güreş fotoğraflarımız ve paylaşımlarımız sayesinde, davet ettik kendisini. İçeride gözlemlediğim kadarıyla kıtalar ötesinden Avustralya’dan, Kanada’dan, Almanya’dan, Londra’dan gelenler vardı. Japon turistlerimiz bizimleydi ve bunlar güreş bittikten sonra gitmeyip, er meydanına girip, özellikle pehlivanlarla, alt boylar, baş boylarla fotoğraf çektirmek için büyük ilgi gösterdiler. Ben de kendilerine bir güreşsever olarak yardımcı oldum ve pehlivanlarla tanıştırdım. Pek çok soru sordular, kıspeti sordular, pehlivanların kulaklarını sordular, hatta dokunmak isteyenler oldu. Kendine kıspet diktirmek isteyenler oldu. Daha sonra kıspet ustalarıyla tanıştırdık onları. Kültürümüz çok değerli, tanıtımı için biraz daha özel ve özgün çabalara girmemiz gerekiyor, sadece çok iyi organizasyonlar, daha iyi organizasyonlardan öte bunu bir kültür turizmine bir spor turizmine çevirebiliriz” şeklinde konuştu.