Batı Karadeniz'de yaşanan sel afetinden etkilenen Kastamonu'nun Abana ilçesi, Adana’dan eski bir konağı restore etmek için gelen ailenin hayata geçirdiği turizm projesi ile canlanacak. Ormanlık alana kurulan 'iglo tarzı' çadır evlerin yerli ve yabancı turistlerden yoğun ilgi görmesi bekleniyor.
11 Ağustos 2021 tarihinde Batı Karadeniz'de yaşanan sel felaketinde hasar gören Kastamonu’nun Abana ilçesi, ilçeye gelen bir aile tarafından hayata geçirilen proje sayesinde kalkınacak. Adana’da yaşayan Süer ailesi Kastamonulu olan ailenin gelinine ait Abana ilçesindeki Hacıveli Konağını restore ettirmek için ilçeye geldi. Süer ailesi, konağın restorasyonu sırasında Abana ilçesinin doğal güzellikleri karşısında hayran kalarak bir turizm projesi hayata geçirmeye karar verdi. Türkiye’nin en büyük eko-turizm tesislerini kurmak için harekete geçen Süer ailesi, Abana Hacıveli Kanyonunda bulunan bölgede ormanlık alanda iglo tarzı çadır evler kurulumuna başladı. Hayata geçirilen projede sona gelindi. İlk etapta 15 tane kurulan iglo tarzı çadır evlerin bölge turizmine katkı sağlaması ve bölgenin de tanıtımına büyük katkı sağlaması hedefleniyor. Ormanın içerisine kurulan iglo tarzı çadır evlerden hem Karadeniz hem doğa manzarası hem de gökyüzü izlenebiliyor. Çevre düzenleme çalışmalarının sürdüğü tesisin Nisan ayında hizmete açılması hedefleniyor.
“Turizm tesisini Batı Karadeniz’e hediye etmiş olduk”
Proje ile ilgili bilgi veren Sedat Süer, “Batı Karadeniz’de olmayan bir tesisi burada bizler kendimiz oluşturmaya çalıştık. Bu da tesadüfen oldu. Gelinimize ait Hacıveli Konağı ile ilgilenirken proje kendi kendisine gelişmeye başladı. Biz de 'neden Doğu Karadeniz’de her şey turizm açısından iyi gidiyor da burada neden olmasın' dedik. Daha sonra iglo dediğimiz çadırları uygulayalım istedik. Batı Karadeniz’e biz hediye etmiş gibi olduk. Burada iglo dediğimiz çadırlarımızın içerisinde yattığınızda gökyüzünü seyredebiliyorsunuz, kalktığınızda deniz ayağınızın altında seyredebiliyorsunuz, ormanın içerisinde kuş seslerini duyabiliyorsunuz, hafif esen rüzgar ve denizin sesini duyuyorsunuz. Bence burası romantizmin kalbi olacak. Belki şu anda bunu bizler başlattık ama başkalarının da burada başka tesisler yapmasını bekliyoruz” dedi.
“Her bir çadırın manzarası birbirinden daha güzel”
İlçeye ilk geldiklerinde doğasına hayran kaldıklarını kaydeden Süer, “İlk buraya geldiğimizde sanki başka ülkelerde denizin içerisinde kayalıklar olan yerler vardır, burada da Hacıveli Kanyonu bulunuyor, bu da bizlerde aynı hissiyatı oluşturdu. Ben, buraya geldiğimde hangi çadıra çıkarsam çıkayım burası daha güzel demeye başladım. Her biri birbirinden daha güzel. Buraya gelen misafirlerimiz ve dostlarımız aynı şeyi düşüneceklerdir. Bitmediği halde burada yapılan bütün evlilik teklifleri olumlu geçti” diye konuştu.
“15 tane iglo tarzı çadırı ormanlık alana kurduk”
Talebe göre prjeyi geliştirmeyi hedeflediklerini belirten Süer, “15 tane iglo tarzı çadırı ormanlık alana kurduk. Talep olursa da arttırabileceğimizi düşünüyoruz. Şu anda alt yapı, elektrik tesisatları, su tesisatları, içerisinin dizaynları gibi hepsi tamamlandı. Sadece yolların yapılmasını bekliyoruz. Nasip olursa 1 Nisan’da misafirlerimizi burada ağırlamaya başlarız inşallah. Bu projede Abana’da insanların hayatını değiştirecek. Abana’da tarım yok, hayvancılık yok, fabrika yok, hiçbir şey yok. Devletin maaşıyla geçinen insanlar var. Ama bundan sonra böyle olmayacak. Gelen misafirlerimiz aşağıda inecekler. Abana ve Bozkurt’a gidecekler. Kastamonu’ya katma değeri çok yüksek olacak. Hem tanıtım anlamında hem de gelir anlamında insanlarımız içinde güzel olacak inşallah. Bizim burada ana felsefemiz para değil. Felsefemiz insanları bir nebze tebessüm oluşturmak. En büyük kazancımız bu olacak inşallah” şeklinde konuştu.
“Adana ile Abana arasındaki bir harf bizlerin hayatını değiştirdi”
Süer, projenin ilçeyi kalkındıracağını ifade ederek, “Burayı kendi memleketimiz olarak görüyoruz. Adana ile Abana arasında bir harf var. Bir harf bizlerin hayatını değiştirdi, bizler de bu bölgenin hayatını değiştireceğiz. Abana Hacıveli Konağı, Türkiye’nin ilk okullarından. Sonra eğlence merkezi gibi kullanılmış ama biz, burayı aldık ve tarihi konağı kendi konseptimize uygun şekilde restore ettik. Hacıveli Konağının etrafında bir zepline oluşturacağız. Tepeden tepeye zepline ile gidip gelinebilecek. Sonsuzluk havuzumuz olacak, ferah bungalovlar ve çadır kampları olacak. Gelen misafirlerimizi keyifli bir vakit geçirebilecekleri ekonomik bir yer haline gelecek” ifadelerini kullandı.