Yazarlar

Avrupa Anayasası

post-img
Avrupa Anayasası, köprünün altından daha çok sular akacak... "Kendilerinden hareketle insan kişiliğinin dokunulamaz ve alınamaz hakları, özgürlük, demokrasi, eşitlik ve Hukuk Devleti gibi evrensel değerlerin gelişmesine olanak sağlayan Avrupa'nın kültürel, dinsel* ve insani miraslarından esinlenen…" diye başlıyor Avrupa Anayasası'nın giriş bölümü. Geçmişte çok acılar çekildiğini, fakat bundan böyle "uygarlık, ilerleme ve zenginlik yolunda, en yoksul ve kırılganlar dahil olmak üzere bütün yurttaşların refahı için birleşildiğini; kültüre, bilgiye ve sosyal gelişmeye açık bir kıta olmak istediğini; kamu yaşamının demokratik ve şeffaf  niteliğini daha da geliştirmek, ve dünyada barış, adalet ve dayanışma için çalışacağını" ifade ediyor. "Kendi ulusal kimlik ve tarihleri ile iftihar etmeye devam etmekle birlikte, Avrupa halklarının eski bölünmeleri aşmaya ve, gitgide artan bir yakın birliktelik sayesinde, ortak bir kader belirlemeye kararlı olduklarını" vurguluyor. Yukarıda "dinsel" sözcüğünü koyu yazdım ve yanına bir (*) koydum. Sebebine gelince, bilindiği gibi birçok Avrupa ülkesi Avrupa'nın Hıristiyan köklerine atıfta bulunulmasını istiyorlardı. Türkiye'nin adaylığından kaynaklanan şiddetli polemik ve tartışmalar sonucunda bu deyim çıkartılmış. Bazıları Avrupa Birliği'nin bir Hıristiyan Kulübü olacağından bahsediyordu. Sonuç olarak dinin sosyal rolü hakkındaki mülahazalar Anayasa'nın I-52 ve II-70.nci maddelerine taşınmış.   Madde I-2 Birlik insan haysiyeti, özgürlük, demokrasi, eşitlik, hukuk devleti ve azınlıklara ait kişilik hakları da dahil olmak üzere insan haklarına saygı (…) temelleri üzerinde kurulmuştur. Madde I-3 Birlik'in amacı barışı, değerlerini ve halklarının refahını geliştirmektir. Birlik kendi sınırları içindeki vatandaşlarına özgürlük, güvenlik ve adalet alanı ve rekabetin serbest ve özünden saptırılmamış bir iç piyasa sunar. Birlik dengeli bir ekonomik kalkınmayı hedefleyen ve fiyat istikrarına dayalı olarak Avrupa'nın sürekli kalkınması için uğraş verir, yüksek düzeyde rekabetçi sosyal piyasa ekonomisini amaçlar. Nihaî amaç tam istihdam ve sosyal ilerlemeye bağlı olarak, çevre kalitesinin yüksek düzeyde korunması ve geliştirilmesidir. Bilimsel ve teknik gelişmeye destek sağlar. Diğer dünya ülkeleri ile ilişkilerinde, Birlik değerlerini ve çıkarlarını savunur. Barışa, güvenliğe, dünyanın sürekli kalkınmasına, halklar arası karşılıklı dayanışmaya ve saygıya, serbest ve hakkaniyetli ticarete, fakirliğin yok edilmesine, özellikle çocuklar olmak üzere insan haklarının korunmasına, özellikle Birleşmiş Milletler Şartı ilkelerine saygı olmak üzere uluslararası hukuka harfiyen uyulması ve geliştirilmesini amaçlar. Madde I-4 Kişilerin, hizmetlerin, malların ve sermayenin serbest dolaşımı ve yerleşme özgürlüğü Birlik tarafından ve kendisi içinde, Anayasa'ya uygun olarak teminat altına alınmıştır.   Bu maddeyle ilgili olarak Bolkestein tipi direktifler sonucunda Avrupa Birliği içinde bir sosyal damping yaşanacağı kaygıları sıkça dile getirilmektedir. Madde I-5 Birlik anayasa önünde üye devletlerin eşitliğine, yerel ve bölgesel otonomi de dahil olmak üzere temel siyasal ve anayasal yapılarından kaynaklanan içsel ulusal kimliklerine saygı gösterir. Özellikle toprak bütünlüğü, kamu düzeninin sağlanması ve ulusal güvenliğin korunması alanlarında olmak üzere devletlerin temel işlevlerine saygı gösterir. Madde I-6 Anayasa ve Birliğin kurumlarınca kendisine tahsis edilen yetkiler dahilinde kabul edilen hukuk sistemi üye devletlerin hukukunun üzerindedir. Madde I-7 Birlik hükmî şahsiyet sahibidir. Bu madde ile Birlik kendisini oluşturan ve kendileri de bağımsız olan devletlerden ayrı bir varlığa sahip olduğunu hükme bağlıyor. Madde I-11 Birliğin yetkilerinin sınırlarını tahsis ilkesi düzenler. Bu yetkilerin kullanımında ikincillik ve oransallık ilkeleri uygulanır. Tahsis ilkesi gereğince, Birlik amaçlarına ulaşmak için Anayasa içinde kendisine üye devletlerin verdiği yetkileri kullanır. Birliğe Anayasa içinde tanınmayan her yetki üye devletlere aittir. İkincillik ilkesi gereğince, yetkisi kendisine verilmemiş konularda, Birlik, hem merkezi hem de yerel ve bölgesel düzeylerde, sadece yapılacak etkinliğin boyutları ve etkileri Birlik açısından dikkate alındığında, eylemin amaçlarına üye devletlerin yeterli bir şekilde ulaşılamayacağı takdirde müdahale eder.   29 Mayıs 2005 Pazar günü Fransız halkının dudakları arasından çıkacak olan "EVET" veya "HAYIR" ile ortaya çıkacak ve Türkiye'yi de yakından ilgilendiren sonuç Avrupa'yı bölmüş durumda. Fransa'da şu an için "NON" diyenler çoğunlukta. Fakat kesin sonuç kararsızların son anda vereceği karara bağlı. Avrupa Parlamentosu çoğunluğu gibi liberal görüşlü eski Fransa Cumhurbaşkanı Valéry Giscard d'Estaing "EVET" çıkmazsa halkoylaması tekrarlanabilir "tehdidinde" bulunuyor. Yani "Ya çıkacak, ya çıkacak" demek istiyor. Ben de kendisine onun dilinde şöyle diyorum : A vos ordres Monsieur le Président, j'adore votre conception de la démocratie… Emredersiniz sayın Başkan, demokrasi anlayışınıza hayranım…   Bugün gelinen noktada da Suriye’de savaştan kaçıp Avrupa kapılarını zorlayan mülteciler sorununu tartışıp duruyorlar. Sömürü düzeni «bataklık» orada durup dururken, sansasyon peşindeki kameramanların çelme atıp düşürdüğü insancıklar  kayda alınıyor.      

Diğer Haberler