Kültür Sanat

İnsan özgürlükleri suyun kullanımına bağlı

post-img

Düzce Üniversitesi Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Heykel Bölümü ile Kariyer Geliştirme ve Mezun İzleme Uygulama Araştırma Merkezi’nin iş birliğiyle düzenlenen “Heykel Bölümü Konuşmaları” etkinliği ve “Suda Islanmış Sözler Kurumadan” adlı kişisel sergi sanatseverlerle buluştu.


Sanat, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Müfide Kadri ve Mihri Müşfik Sanat Galerilerinde gerçekleştirilen etkinliğe; Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğretim Üyesi Zeynep Gürler, Heykel Bölüm Başkanı Doç. Dr. Evren Selçuk, öğretim elemanları ve öğrenciler katıldı.


Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi, Resim Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aşkın Ercan’ın “Heykel Bölümü Konuşmaları” başlıklı sunumu ile başlayan etkinlik, yine Aşkın Ercan’ın “Suda Islanmış Sözler Kurumadan” adlı kişisel sergisi ile devam etti.

“Toplumsal bir tepki oluşturmayı amaçladım”
“Heykel Bölümü Konuşmaları” başlıklı sunumunda Doç. Dr. Aşkın Ercan, çocukluğunun geçtiği Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki kız çocukları ve kadınların yaşadıklarından yola çıkarak video içerikleri oluşturmaya başladığını söyledi. Oluşturduğu bu videolarla erken yaşta evlendirilen kız çocukların, kadınların dramını ve toplumsal meseleleri anlattığını ifade eden Sanatçı Akademisyen Ercan, bu video içerikleriyle toplumsal bir tepki oluşturmayı amaçladığını dile getirdi.

“Suyun izinden giderken aslında yaşanmış hikayelerin peşinden gittim”
Su hikayesine ise; terkedilmiş su kaynaklarını araştırarak başladığını söyleyen Aşkın Ercan, insanların terk ettiği o şifalı suların hala tertemiz bir şekilde akmaya devam ettiğini, buna rağmen göç eden insanların kendilerini endüstriyel bir yapının içine hapsederek, kişisel özgürlüklerini de kısıtladığını ifade etti. “Hikayelerimde akan suların tarihi bağlarını ve onun anlattıklarını bulmaya çalıştım” diyen Aşkın Ercan, suyun izinden giderken aslında yaşanmış hikayelerin peşinden gittiğinin altını çizdi.

“Birçok mahalle ve sokak isimi yok olan derelerin ismini taşıyor”
“Doğada şifayı nerede arayacağız? Şifalı akan sularda mı? Yoksa eğlencenin bol olduğu endüstriyel çevrede mi” diye soran Ercan, yaşadığı bir şehirden örnek vererek, oradaki çoğu mahalle ve sokak adlarının şuanda betonla kapatılan, kurutulan dere isimlerinden oluştuğunu vurguladı. Gezegende bir sihir varsa o da suyun içerisinde olduğunu ifade eden Doç. Dr. Aşkın Ercan, oluşturduğu birçok su oyununda da suyun mistik ve şifa veren yönünü ortaya çıkarmaya çalıştığını söyledi. Betonla hapsedilen toprağın suya kavuşamadığının altını çizen konuşmacı, insanların özgürlüklerini yeniden kazanabilmesi için yeni bir su topografyası oluşturulması gerektiğini vurguladı.
Etkinlik sonunda, Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Zeynep Gürler ve Heykel Bölüm Başkanı Doç. Dr. Evren Selçuk tarafından Doç. Dr. Aşkın Ercan’a teşekkür belgesi takdim edildi.

Diğer Haberler