Beşiktaş’ta ünlü şef Somer Sivrioğlu’na ait restoranın bahçe duvarının çökmesi sonucu oradan geçen 1 kişi hayatını kaybetmesine ilişkin davanın görülmesine devam edildi.
Bilirkişi raporunda denetim eksikliğinden dolayı İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin de kusurlu olduğu belirtilirken, Sivrioğlu savunmasında, ‘’Söz konusu duvarın bizim sorumluluğumuz alanında olduğunu bile bilmiyordum, yaklaşık 1 metrelik mesafe farkı olduğundan belediyenin sorumluluk alanında olduğunu düşünüyordum. Ben burayı ülkemde de bir restoran olsun diye yaptırmıştım’’ dedi.
Ünlü şef ve sunucu Somer Sivrioğlu’nun, Beşiktaş’ta 20 Mayıs 2022’de kendisine ait restoranın bakımını ve onarımını yapmadan kullanmaya ve kullandırmaya devam ettiği iddia edilen bahçe duvarının çökmesi sonucu 1 kişinin ölümüne 1 kişinin ise yaralanmasına ilişkin davanın görülmesine devam edildi. İstanbul 32.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuksuz sanıklar Somer Sivrioğlu ile Kadri Berk Cemail hazır bulundu. Duruşmaya tarafların avukatları da katıldı.
Mahkeme heyeti, olay yerinde yapılan keşfin ardından bilirkişi raporunda mülk sahiplerinin, restoran yetkililerinin ve denetim eksikliğinden dolayı İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) kusurlu olduğunun değerlendirildiğini belirtti.
Duruşmada sanık avukatları, mahkemeden duruşmanın kapalı yapılması yönünde gizlilik kararı verilmesi talebinde bulundu. Mahkeme ise duruşmanın kapalı yapılması talebinin reddine karar verdi.
"Ben burayı ülkemde de bir restoran olsun diye yaptırmıştım’’
Duruşmada savunma yapan sanık Sivrioğlu, söz konusu restoranı minimum tadilatla açtıklarını söyleyerek, ‘’25 yıldır Avustralya’da yaşarım. 18 Mayıs’ta buraya döndüm, 2 gün sonra da vahim olay meydana gelmiş. Dışardan bakıldığında istinat duvarının tehlikeli olduğu asla ve asla anlaşılmıyordu. Ben de sanıklardan Kazım Evirgen’den kiralamıştım. Ben söz konusu duvarın bizim sorumluluğumuz alanında olduğunu bile bilmiyordum, yaklaşık 1 metrelik mesafe farkı olduğundan belediyenin sorumluluk alanında olduğunu düşünüyordum. Ben burayı ülkemde de bir restoran olsun diye yaptırmıştım’’ dedi.
"İstinat duvarı Büyükşehir Belediyesi’ne aittir, bu nedenle bizim sorumluluğumuz bulunmamaktadır’’
Sanık Kadri Berk Cemail ise olaydan ertesi gün haberi olduğunu belirterek, ‘’Olaydan dolayı biz de şaşırdık. Duvarla ilgili hiçbir bilgim yoktu. Taşınmazın durumuna ilişkin kiralarken bir inceleme yaptırmadık. Biz alt kira sözleşmesi imzaladık. İstinat duvarı dışarıdan bakıldığında tehlike arz edecek şekilde görünmüyordu, duvarın tehlike arz ettiğini hissetseydik gerekli önlemleri alırdık. LİHKAB haritasına göre istinat duvarı Büyükşehir Belediyesi’ne aittir, bu nedenle bizim sorumluluğumuz bulunmamaktadır’’ ifadelerini kullandı.
Duruşmada tanık olarak dinlenen Burhan Köroğlu, olay günü restorana yakın bölgede başka bir restoranda vefat eden ve yaralanan kişiyle yemek yediklerini, daha sonra duvarın olduğu bölgeden 2 grup şeklinde yürüdüklerini, 2’sinin önde kendisiyle birlikte 3 kişinin ise arka tarafta olduğunu belirterek, ‘’Gözümüzün önünde tam bahsi geçen restoranın önündeki kaldırımda duvar adeta patlar gibi üzerlerine yıkıldı. İkisi de benim arkadaşımdır, hemen taşları kaldırmaya çalıştık. Ambulansa haber verdik’’ şeklinde konuştu.
Duruşmada müşteki avukatları, duvar ve restoranın arasında 1 metre olduğu hususunu kabul etmediklerini, olaydan sonra müvekkillerle hiçbir şekilde iletişime geçilmediği ve durumlarının sorulmadığını, ayrıca sanık Sivrioğlu’nun yurt dışında yaşamakta olduğu ve program için Türkiye’ye geldiği gerekçesiyle tutuklanmasını veya yurt dışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanmasını talep ettiler.
Ara kararını açıklayan mahkeme, müşteki avukatlarının taleplerinin sanık Sivrioğlu hakkında adli kontrolün ve tutuklama tedbirinin ölçülü olmayacağı gerekçesiyle reddine karar verdi. Heyet, sanık Kazım Evirgen hakkında zorla getirme kararının çıkarılmasına ve LİHKAB’a yazı yazılarak olay yerindeki istinat duvarıyla restoranın sınırlarını gösteren haritanın gönderilmesinin istenilmesine hükmederek duruşmayı erteledi.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, şüpheliler Somer Sivrioğlu, Sakine Öçal, Gülay Kula, Sevinç Kula, Mehmet Levent Kula, Kazım Evirgen ve Kadri Berk Cemal’in, bahçe duvarının çökmesi ile kişilerin ölümünü veya yaralanmasını öngörebilecek durumda olmalarına rağmen bahçe duvarını ruhsatlandırma yapılmadan, bakım, tadilat, onarım veya güçlendirme işlemlerini yaptırmadan kullanmaya ve kullandırmaya devam ettikleri kaydedildi.
Duvarın tadilini ve onarımını yaptırmaları durumunda çökmeyeceği aktarıldı
Şüphelilerin yasal mevzuata, bilime ve fenne uygun şekilde duvarın tadilini ve onarımını yaptırmaları durumunda duvarın çökmeyeceğinin aktarıldığı iddianamede, şüphelilerin dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareketleri sonucu Baha Eddin Ali Hafez Shanableh’in yaralanmasına, Ahmad Muhammed Salem Lubbad’ın ise ölümüne neden oldukları kaydedildi.
Hazırlanan iddianamede şüpheliler Somer Sivrioğlu, Sakine Öçal, Gülay Kula, Sevinç Kula, Mehmet Levent Kula, Kazım Evirgen ve Kadri Berk Cemal’in ‘bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma’ suçundan 2 yıl 8’er aydan 22,5’ar yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları talep edildi.