Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Altınşehir Mahalle Temsilciliği'nin dün takip ettiğimiz geleneksel kahvaltısı bir danışma kurulu toplantısı gibiydi.
CHP örgütünü iftira dolu algı operasyonları ile dizayn etmeye çalışan akçeli işlerin takipçileri bilindiği üzere şahsî ikballeri uğruna sürdürüyor siyasi ahlakla bağdaşmayan karalama faaliyetlerini.
Değişim ile partinin son yerel seçimde Bursa ve Türkiye'de iktidar olmasından rahatsızlar.
Ülke her anlamda sancılı günlerden geçerken CHP'yi parçalama mücadelesi veriyor özde değil sözde sosyal demokratlar.
Bu yapıya direnen Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, CHP İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin Bursa özelindeki saldırıların bir numaralı hedefi.
Dünkü toplantıya dönelim şimdi...
Rantçılarla girdiği her mücadeleden örgütün desteği ile zaferle ayrılan Özgür Şahin, kürsüde şunları söyledi:
"İktidara ilk kez bu kadar yakınız. Eğer içimizde hata yapmazsak önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimini CHP kazanacak. Kendi içimizde hata yapmaktan birçok şey anlayabiliriz ama CHP'nin en çok ihtiyacı olan husus birlik olmak, birlikte mücadele edip iktidarın gönderine CHP bayrağını çekmektir."
Şahin'in ardından kürsüye Başkan Mustafa Bozbey geldi...
Özgür Şahin'in çok değerli bir konuşma yaptığını söyledi, "Kendisini tebrik ediyorum, aynısının altına imzamı atarım" dedi.
Ardından da yerel siyasete yönelik hayli kayda değer mesajlar verdi:
"31 Mart'ta bir değişimi sağladık ancak geldiğimiz noktada CHP Bursa içinde; Büyükşehir'i niye kazandık diyen, keşke kazanmasaydık diye çaba gösterenleri görüyorum. Bunlar CHP'nin içindeki çıbandır.
Bunların CHP'nin iktidar olma yolunda bir mücadelesi asla olmaz! Dün de olmadı hatta bunların bir kısmı 31 Mart'ta oy dahi vermediler, verdirmediler üstelik sosyal medyalarında oy vermeyin diye çağrıda bulundular. Bunlar partinin yöneticileriydi. İl Başkanlığı yapmışlardı güya..."
Bozbey'in sözlerine partililerin kuvvetli alkışları eşlik etti.
Örgütün aslında yapılanların farkında olduğu belliydi sanki.
Bozbey, şöyle devam etti:
"47 yıl sonra bir başarı elde edilmiş, bu başarıya biz de destek verelim, katkı sağlayalım, yanlarında olalım diyecekleri yerde nereden çıktı bu başarı diyorlar. İl Başkanı çok başarılı oldu İl Başkanı'na cephe alalım, Büyükşehir Belediye Başkanı başarılı oldu ona cephe alalım... Bir durun... Ne oluyoruz?"
Bozbey'in, "Siyaset yapacaklarsa o zaman Mustafa Kemal Atatürk'ün isminin taşındığı, düşüncelerinin taşındığı o yerde durmayacaklar" sözleri de kuvvetli alkışlarla kesildi.
Başkan Bozbey, "Birilerine kalkıp bizim mücadelemiz İl Başkanı'na karşı, Büyükşehir Başkanı'na karşı diyeceksin, ondan sonra oturacaksın partide üye olacaksın. Kim inanır size? Biz iktidara gidiyoruz. Büyükşehir'i, 6 ilçeyi kazanmışız. Başarımız gittikçe yükseliyor. Cumhurbaşkanlığı seçimi anketinde CHP'nin adayı birinci şu anda Bursa'da" dedi.
İl Başkanı Yeşiltaş'a da seslendi:
"20 sene yöneticilik yaptım. Kimin ne dediğini biliyoruz, iki kişinin arasında konuşulan sır değildir. Biz iktidarı değiştirmek için omuz omuza mücadele edemeyeceksek seçim yapıldıktan sonra hepimiz başka bir yer arayalım kendimize. Bunları belirtmek istedim çünkü giderek artan bir trend var, ayyuka çıkmış durumda bazı konular. Bilgiye, belgeye dayanmadan bir şey söylemem.
Umuyorum Ali Akkuyu dedemizin bu kahvaltısı yeni bir başlangıç olur. Ben iktidar olmak istemiyorum diyen varsa üyelikten ayrılmalıdır ya da İl Başkanı'mız toplayacak bazı belgeleri, atacak ya da attıracak bu kadar net. Demokrasi böyle bir şey değil, biz çocuklarımızın geleceği için mücadele ederken birileri buna engel oluyorsa onlar bu partide duramaz."
Hakkında neredeyse her gün yeni bir iftira atılan Başkan Nihat Yeşiltaş'ın da mesajları önemliydi:
"Bir taraftan AKP'nin baskılarıyla uğraşırken bir yandan da parti içi meselelerle uğraşıyoruz. Savaşın birini AKP'ye karşı veriyoruz, birini de parti içinde kendilerine yer bulmaya çalışanlara karşı... Benim villalarımın, lüks arabalarımın olduğunu söyleyerek kendi kurdukları sosyal medya hesabında bir şahsa para vererek bana saldırtıyorlar" dedi.
İftiralara karşı tepkisini şu sözlerle devam ettirdi:
"Hayatımda asla hakkım olmayan hiçbir şeye el sürmedim, sürmem. Hayatım mücadele ile geçti. 11 yaşındayken bir gecekondu semtinde babam vefat etti. Benim iş hayatım o gün başladı. Bugün emekliyim, hâlâ çalışıyorum, yaşamımı emeğim üzerine kuruyorum. 56 yaşındayım, 2014 model bir arabam var onun dışında bir mal varlığım varsa gelsinler hepsini onlara vereceğim."
Nihat Başkan, "Onlara şunu da soracağım, ilçe başkanlığı, il başkanlığı yaptığınız dönemdeki mal varlıklarınız neyse sadece o kısmını nasıl kazandınız, açıklayın! Benim üzerimden kazanç elde edeceğiz diye hiç kimse bir insanın onuruyla, haysiyetiyle, şerefiyle oynamamalı. Siyaseti namuslu ve şerefli yapmalıyız. Bu iftiralar karşısında içim çok acıdı" dedi ve ekledi:
"Her şeyim açık. Mal varlığımı görmek isteyenler gelsin, e-Devlet'imi açar bakarız. Her şeyim açık ve şeffaftır. Bu iftira atanların hepsini biliyorum. Bunlar 31 Mart'tan önce bizim için, kazanırlarsa artık siyasette 5 sene esamemiz okunmaz, diyorlar.
Bunların bütün konuşmaları, görüntüleri, belgeler elimde. Bunların nasıl siyaset yaptığını hepinize, kamuoyuna önümüzdeki günlerde sunacağım. Yeter artık!
Bu partinin; yoksulların, emekçilerin umutlarının önüne kimsenin bireysel çıkarlarını koymasına izin vermeyeceğim. Dışarıda da savaş yapacağız içeride de savaş yapacağız."
Bursa'nın kamucu Milletvekili Prof. Dr. Kayıhan Pala da konuşmasında iftira atan, gazeteci gibi görünenlerle iş tutan kim varsa parti çevresinden arındırılmalıdır görüşünü dillendirdi.
Kongrelerde kurulan ittifaklarda yer alan bazı isimler kime ve neye hizmet ettiklerini sorgulayacak mıdır, göreceğiz...
Şüphesiz çok ses getirecek bu mesajların yankılarını takip etmeye devam edeceğiz.
Dün salonun dışında dahi aleni şekilde etrafa küfürler savurduğu söylenen eski parti yöneticisi ve benzerleriyle ilgili acilen disiplin süreci işletilmezse kaybedenin CHP olacağını ise şimdiden belirtebiliriz.
Bu arada yazının sonunda CHP Altınşehir Mahalle Temsilcisi Ali Akkuyu'nun da dünkü organizasyonda başarılı bir sınav verdiğini eklemeliyiz.
Siyasetin finansmanına dair yaklaşımını, bilhassa şeffaflık anlayışını kıymetli bulduğumuzu da kaydetmeliyiz.
YAMAN KAYA BAŞKA GAZETE