Asayiş

Çalıştığı para transfer merkezinde tırnakçılık yöntemiyle 11 milyon vurgun yaptı

post-img

 Küçükçekmece’de uluslararası para transfer merkezinde çalışan kadın yaklaşık 1 yıl boyunca tırnakçılık yöntemiyle 11 milyonluk vurgun yaptı. 1 yıl boyunca kasanın açık vermesi üzerine güvenlik kameralarından durumu fark eden iş yeri sahibi şikayetçi oldu. Yakalanan kadın çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.


Küçükçekmece Halkalı’da uluslararası para transfer merkezindeki ana kasada yaklaşık 1 yıl boyunca sürekli açığın çıkması üzerine iş yeri sahipleri araştırmaya başladı. Banka ve anlaşmalı olduğu para transfer şirketiyle görüşerek paranın nerede takıldığını öğrenmek için inceleme istedi. Yapılan incelemede, transferlerde herhangi bir sorunun olmadığı, sorunun kendi içlerinden kaynaklandığı bildirildi. Bunun üzerine iş yeri sahiplerinden Vedat Hanbaba, geriye dönük 6 aylık güvenlik kameralarını incelemedi. Yaptığı incelemede yanlarında çalışan Büşra D.’nin tırnakçılık yöntemiyle her gün para çaldığını fark etti.


1 yıl içinde yaklaşık 11 milyonluk vurgun yapan Büşra D., 19 Ocak’ta güvenlik kameralarının incelendiğini öğrenince, Çankırı’da babam felç geçirmiş eşim beni almaya gelecek diyerek iş yerinden ayrıldı. Kaçan 2 çocuk annesi kadın iş yeri sahibinin şikayeti üzerine yakalanarak gözaltına alındı. Emniyetteki işlemleri biten kadın çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderilirken, kadının mahkemede kendisine yöneltilen suçlamaları ret ettiği öğrenildi.
17 Temmuz 2022 tarihinde bir günde 32 bin TL ile 500 dolar çaldığı güvenlik kameralarından belli olan kadının, çaldığı paralarla eşinin üzerine arabalar ve rezidansta daire aldığı ortaya çıktı.
Yaklaşık 20 yıldır bu işi yaptığını ve daha önce böyle bir şeyle karşılaşmadığını anlatan iş yeri sahiplerinden Vedat Hanbaba, “Aile şirketimiz, bunun gibi üç tane daha buraya bağlanan şirketimiz var. Ayrıyeten birkaç inşaat sektörü üzerine ve sağlık sektörü üzerine iş yerlerimiz var. Bir yıldır açığımız çıkıyordu. Fakat biz bunun hırsızlıkla olacağını düşünmüyorduk. Hatta biz bankalardan ve çalıştığımız kurumlardan inceleme istedik. Oradan arkadaşlar geldi ve bize, paranın onlara takılmadığını kendi içimizde olacağını söylediler. Biz ondan sonra bu konuya biraz daha çok yoğunlaştık. Sonra bu ayın on dokuzuydu, kamera kayıtlarını biz seyrettik. Kamera kayıtlarını seyrettiğimiz zaman şahıs, saat iki gibi bizim diğer acenteyi arayıp babasının kalp krizi geçirdiğini, Çankırı'ya acil gitmesi gerektiğini söyledi. Biz de tabii kamera kayıtlarında bulduk. Kameralara baktığımızı bildiği için arkadaşımız öyle bir duruma geçti. Sonra biz baktık ki babası kalp krizi geçirmemiş. Yalan beyan vermiş arkadaşımız. Sonra bize İnönü Mahallesi'nde oturduğunu söylüyordu, Gaziosmanpaşa'da oturuyormuş, yani arkadaşımızın vermiş olduğu bütün beyanların hepsi yalanmış” dedi.

“Açığı kapatmak için 3 daire ve arabalar sattık yine bulamadık”
Kadının oluşturduğu açığı kapatmak için 1 yıl içinde dairelerini ve arabalarını sattığını anlatan Hanbaba, “Zaten bize yazmış olduğu mesajlar olsun hepsi bizde duruyor. Artı kamera kayıtlarında en az bin taneye yakın şu an çıkardığımız bir hırsızlığı var. Bunu şimdi savcılığa vereceğiz. Çünkü biz önceden baktığımız zaman kamera kayıtlarında nasıl çaldığını bulamıyorduk. Ama şimdi bu çaldığı metodu öğrenince nasıl parası aldığını, konunun altına nasıl bıraktığını, nasıl götürdüğünü hepsini bulduk. Şuan elimizde 6 aylık kamera kayıtları var. Altı aylık kamera kaydını da hemen hemen her gün on, on beş, yirmi defa peş peşe buradan yani kasadan para alıyor. Bu hırsızlıkları kapatmak için Şişli Fulya’da dairemiz vardı, sattık. Şirinevler'de dairemiz vardı, sattık. Halkalı Merkez Mahallesi'nde iki yüz kırk metre karelik bir dubleksimiz vardı, onu da sattık. Ayrıyeten dayımdan yüz bin dolar borç aldım. Yani böyle bir açığı kapatmak için üç daire satıyorsun. Araba satıyorsun, borç alıyorsun ve hala nasıl olduğunu bulamıyorsun. Ama bizim aklımızla hırsızlığın H'si bile geçmiyor” diye konuştu.

“1 yıl içinde binin üzerinde hırsızlığını tespit ettik”
Kardeşlerinin birbirinden şüphe etmeye başladıklarını anlatan Hanbaba, “Çünkü o kadar güveniyoruz ki çalışan arkadaşlarımıza, kendimizden daha çok, kendimizden şüphe ediyoruz, arkadaşlarımızdan şüphe etmiyorduk. Buyurun. Ama helal paraymış. Sonuçta bulundu çok şükür. Yine ne kadar Allah'a şükür etsek az ki hırsızı bulduk. Son hırsızlığını bir de 19 Ocak’ta yaptı. Perşembe günü ne kadar yaptı o en son yaptığı hırsızlıktan çıkan bizim açığımız 12 bin TL, artı o günkü yani atıyorum günde 12 bin 13 bin TL'de bir hırsızlık yapmıştır. 17 Temmuz 2022 tarihindeki kayıtlarına baktık. O gün otuz bir eylem gerçekleştiriyor. 500 dolar, 32 bin TL de para götürdüğünü görüyoruz kamera kayıtlarından. Şimdi biz bu kamera kayıtlarını çektikten sonra avukatımız vasıtasıyla dilekçemizi verdik. Savcılık da hemen işlemleri başlattı ve şu an yakalandı. Şu an hapishanede artık cezaevinde” ifadelerini kullandı.

“Bizden çaldıklarıyla lüks hayat yaşıyordu”
Kendilerinden çaldıklarıyla araba, rezidanstan daire aldığını anlatan Vedat Hanbaba, “Bizim yanımızda çaldığı paralarla rezidans daireler almış eşinin üzerine ayrıyeten birkaç tane araba almışlar. Yalnız öğrendiğimiz kadarıyla sadece bir tanesi üzerine diğer bir iki tane araçla başka arkadaşların üzerine olduğunu öğrendik yani arkadaşımız bizim parayla iyi biz de iki defa sürmenin peşindeymiş ama Allah'ın da şaşmaz bir adaleti var. Oluyor. Ya şu an içerisinde? Bizim şu anki kaybımız, dönüp baktığımız zaman üç tane biz dairemizi bıraktık. Şu an ki durumda on bir trilyon gibi bir kaybımızın olduğunu görüyoruz” diye belirtti.
Onun yüzünden kendilerinin de zan altında kaldığını anlatan personel şefi Mervenur Çalış, “Yaklaşık iki buçuk yıldır bu şirkette çalışıyorum. Personel yöneticisi olarak çalışıyorum. Gün içerisinde akşamları kasa teslim ederken sürekli açığımız çıkıyor. Ama bir türlü bulamıyorduk. Yani kamera seyrediyoruz ya da ne bileyim hesaplarda bir yere ödeme yapılmamış bunlara bakıyoruz ama bir türlü çıkaramıyorduk açıkları. Çünkü arkadaş çok fazla hızlı. Çok fazla elini hızlı hareket ettirdiği için bilemiyorsunuz. Yani bundan gayrı biz kimseden beklemiyorduk. Yani bizim evet arkadaşımızın hayatında bir değişiklik olmuştu lüks olarak. İşe girdiği zaman bize çocuğuna mama alamadığı için işe gelmek istediğini söyledi biz onu. Bu sebepten dolayı işe aldık. Yani diğer kasalar tam. Ama ana kasada sürekli eksik var. Yani arkadaş burada sürekli de zaten bize hani itibarsızlaştırma söz konusu. Çünkü ben kasamı tam veriyorum. Biliyorum kasamın tam olduğunu. Ama arkadaşım kendi çaldığı paraları hep benim kasama yazdığı için bizim burada da ana kasada bir itibarsızlaştırma söz konusu” diye anlattı.

Diğer Haberler