Kahramanmaraş’ta 6 Şubat tarihinde meydana gelen 7.7 ve 7.6’lık ‘Asrın Felaketi’nde yaklaşık bin 400 kişinin hayatını kaybettiği 22 bloğundan 18’inin yıkıldığı Ebrar Sitesi’nin müteahhitlerinden din kültürü öğretmeni 81 yaşındaki Tevfik T: “Ben öğretmenim, inşaattan anlamam. Ne ile suçlandığımı anlamış değilim. İnşaatları yaparken siteyi yaptıran kooperatiflerin yönetim kurullarında olup imza yetkisi bulunan herkesle beraber hareket ettik” dedi.
Ebrar Sitesi’nde 109 can kaybıyla en çok ölümün meydana geldiği B Blok hakkındaki duruşma Kahramanmaraş 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı.
Duruşmaya müteahhit Tevfik T.’nin yanı sıra Ahmet D, Atilla Ö, Mehmet Akif Ö., Meliha T., Mustafa T. ve Salih T. sanık olarak yer aldı. Müteahhit Tevfik T., tutuklu bulunduğu Kırşehir’den, Atilla Ö. İle Ahmet D. Ardahan’dan ve Meliha T.’de Antalya kapalı cezaevinden online olarak ifade verdi.
‘Bilinçli taksirle ölüme sebebiyet verme’ suçlamasıyla yargılanan müteahhit Tevfik T. ve diğer sanıklar üzerlerine atılı suçlamaları reddederken; Tevfik T.; ‘Ben öğretmenim. İnşaat işlerinden anlamam’ diyerek kendini savundu. Diğer sanıklar da sorumluluğu Tevfik T.’nin üzerine attı.
Tevfik T: "İnşaatları yaparken siteyi yaptıran kooperatiflerin yönetim kurullarında olup imza yetkisi bulunan herkesle beraber hareket ettik. Bu arada zamanın belediye denetim yetkilileri ise site inşaatlarını 15 kez gelip denetledi ve ‘olur’ verdi. Yani ben tek başıma bir şey yapmadım, kararların hepsi yönetim kurullarınca alındı. Ben herkesi ev sahibi yaptım, herkesin gözünde o zamanlar itibar sahibiydim ancak şimdi tek hedef gösterilen ben oldum. Beraatimi talep ediyorum" dedi.
Müşteki avukatlarından ve İstanbul’dan gelerek duruşmaya katılan Şuayip Bolat, kendisinin de bir yakınının başka bir blokta depremde hayatını kaybettiği belirterek duruşma sonrası açıklama yaptı.
Av. Bolat, "En az 8 katlı 22 bloktan oluşan Ebrar Sitesi'nde 18 bloğun yıkılması sonucu yaklaşık bin 400 kişi hayatını kaybetti. Yıkımın ve can kaybının bu kadar büyük olmasının ana nedenleri; çoğu müteahhidin aç gözlü olması, rant peşinde koşması, depreme dirençli konut inşa etmemesi, mevzuata uymaması, malzemeden çalması, zemini uygun olmayan alüvyonlu arazinin imara açılması, zemin koşulları esas alınarak bina yapılmaması, zeminin taşıyamayacağı kadar çok katlı binalara imar izni verilmesi, zemin etüdü olmayan bloklara ruhsat verilmesi, zemin etüdü yapılmadan statik proje yapılması, malzemenin yetersizliği, yapı denetim firmaları ve Belediyeler, Çevre Şehircilik ve İklim değişikliği bakanlığı ve AFAD tarafından yeteri kadar denetleme yapılmaması ve hukuka ve bilimsel verilere aykırı olarak ruhsat verilmesidir. Buna istinaden müştekilerin, mağdurların yetkililer tarafından yanıtlanmasını beklediği birçok sorun ve soru mevcuttur. Ebrar Sitesi soruşturma dosyalarındaki bazı evraklar eksik, binaların ruhsat evrakları yok. Binanın tadilat görüp görmediğine ilişkin evraklar yok, bazı dosyalarda bir yıla yakın süre geçmesine rağmen sorumlular tespit edilmemiş, olay aydınlatılmamış. Bunlar yoksa ilgili kamu kurumları, ilgili mevzuat, yapı denetim firmaları niye var? Bu evraklar nerede? Neden soruşturmalar etkili ve hızlı yapılmıyor? Bilir kişi raporlarında Ebrar Sitesi’nde bulunan tüm binalarda betonun karışımında kırma taş kullanıldığı, betonun elle ufalanabilecek kadar düşük mukavemete sahip olduğu, beton içerisinde hava boşlukları ve segregasyon oluşumları bulunduğu, çimentonun birleştirici özelliğinin düşük olduğu, kolon ve kirişlerin donatı sayısı ve bağlantılarının uygun ve yeterli olmadığı, düz ve nervürlü donatıların yönetmeliklere kanuna aykırı olarak bir arada kullanıldığı ve etiriye kanca açılarının 135 derece olmadığı bilirkişi incelemelerinde belirtilmektedir. Buna rağmen, bazı bilirkişi raporlarında malzemenin yeterli dayanımda olduğu, taşıyıcı sistemin eksikliğinden kaynaklı yıkıma sebebiyet oluşturmayacağı değerlendirmesi nasıl yapılmıştır? Ebrar Sitesi bloklarında yapı ruhsatında alınan projeler tamamlandıktan birkaç yıl sonrasında, sığınaklar "bodrum, zemin ve asma katta bağımsız bölümlerin alanlarının değiştirilmesi ile ilave konut ve işyeri yapılarak Tadilat Yapı Ruhsatları düzenlendiği bilgileri mevcuttur. Binaların taşıyıcı sistemine zarar verilmeden yapılması gereken bu denli büyük düzenlemelerin proje detayları neden bilirkişi raporlarında değerlendirilmemiştir? Ve neden tadilat projeleri dosyada yoktur. Varsa neden müşteki ve müşteki avukatlarıyla paylaşılmamıştır? Bakanlığın sonrasında tekrardan Kahramanmaraş Belediyesi’yle yaptığı mikro bölgeleme çalışmasında Ebrar Sitesi bölgesi zemini problemli alan olarak tespit edildiği halde bilirkişi raporlarında zeminin riskli olmadığı yönünde değerlendirme yapılmıştır. Bu değerlendirmenin yapılan mikro bölgeleme sonuçlarına göre bilirkişi heyeti nasıl bu şekilde değerlendirme yapabilir, sonuç çıkarabilir? Bu projeye nasıl ruhsat verilebilir? Mevcut bloğun bilirkişi raporu değerlendirilmesinde, ondan sonra yapılan komşu parseldeki binanın zemine göre değerlendirilerek nasıl bir neticeye varılabilir?
Gelen raporların içeriklerine bakıldığında, hatalı tespitleri içerdikleri, değerlendirmelerinin yetersiz olduğu görülmektedir. Ebrar Sitesi bloklarının bilirkişi raporları değerlendirmesinde Sorumluluk alanları ve kusur dereceleri ciddi farklılıklar taşımaktadır.
Bloklarda aynı eksikler hatta bazı bloklarda yıkılmaya neden olacak yetersizlikler daha fazla olmasına rağmen kusur derecesindeki uçurum farklılıklar neye göre belirlenmiştir? Bu durumla ilgili raporları yazan üniversite heyet ve kurullarından açıklama istiyoruz. Ebrar Sitesi’nin bazı bloklarında bazı kamu kurum ve çalışanları asli kusurlu olmasına rağmen gelinen aşamada sorumlu kamu görevlisi ile ilgili verilen soruşturma izni neden yok? Bu davaların müştekileri sevdiklerinin göz göre göre ölüme gittiklerini bilmiyorlardı, zemin sıvılaşma toprak ta gevşeme olduğunu da bilmiyorlardı, binalar müşteki ve müteveffalara satılırken çok sağlam 9 şiddetine dayanır denilerek satılmıştır. Ancak depremin ilk 5 saniyesinde binalar yıkıldı ve sevdiklerine, canlara mezar oldu. Hepimizin bildiği üzere, Ebrar Sitesi müteahhitti olan Tevfik T.'nin sadece 11 davadan sorumlu tutulduğuna ve yedisinden tahliye edildiğini öğrendik. Alınan müşteki ifadelerinden Ebrar Sitesi müteahhidinin Tevfik T. olmasına rağmen sadece 11 davadan sorumlu tutulduğunun öğrenmenin üzgünlüğünü ve kaygısını yaşamaktayız. En az 1400 kişinin ölümünden sorumlu olan bu şahıs sadece 4 davadan tahliye edilmediğinden kaynaklı tutukluluğu devam etmektedir. Bu şahsın, Kamuoyunun öfkesini dindirmek için içeride birkaç ay tutuklu kalmasını kabul edinilebilir bir durum değildir" dedi.
Hakkında açılan 11 dosyanın 4’ünde tutukluluğu bulunan müteahhit Tevfik T.’nin bu dosyadan da tutuklanmasına karar verilirken, tüm sanıkların malvarlıklarına tedbir konulması talebi de reddedildi.
Tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile müşteki yakınlarını ve avukatları dinleyen mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluğunun devamına karar vererek duruşmayı 28 Mart 2024 tarihine erteledi.
Meydana gelen can kaybı ile deprem sonrasında tüm dünya gündemine gelen Ebrar Sitesi’ni yaptıran kooperatifler 1987 yılında kurulmaya başlanmış, binaların yapımı ise 1994 ila 2001 yılları arasında gerçekleştirilmişti.