Genel Haberler

Enjeksiyon yapıldı bitkisel hayata girdi

post-img
Isparta’da aile sağlık merkezinde enjeksiyon uygulamasının ardından kalbi duran 58 yaşındaki Sevgi Duzman, kalp masajıyla hayata döndürüldü ancak bitkisel hayata girdi. 6 aydır yoğun bakımda yatan Duzman’a teşhis konulamadı.Antalya’da oturan 58 yaşındaki Sevgi Duzman, ziyaret amacıyla Isparta’da oturan kızının yanına geldi. 3 Mayıs tarihinde aile sağlığı merkezine boğaz ağrısı şikayetiyle giden Duzman, muayene sonrası doktorun yazmış olduğu antibiyotik enjeksiyon ve diğer ilaçları almak için sağlık merkezi karşısındaki eczaneye gitti. Ancak, iddiaya göre, sapasağlam gittiği sağlık merkezinde enjeksiyon uygulanan Duzman, sağlık merkezinden çıktıktan kısa bir süre sonra yere yığıldı. Kalbi duran ve nefes alamayan kadın, Isparta Devlet Hastanesi acil servisinde kalp masajıyla yaşama döndürülse de bilinci kapalı şekilde yoğun bakım ünitesine alındı. 6 aydır yoğun bakım ünitesinde yatan ve teşhis konulamayan Duzman’ın ailesi yetkililerden yardım bekliyor."6 aydır yoğun bakım kapısında bekliyoruz"İHA muhabirine yaşadığı zorlukları gözyaşları içinde anlatan Sevgi Duzman’ın kızı Gülay Dayan, “Annem yere yığıldıktan sonra etraftakiler hemen ambulansa haber veriyor. Ambulans geldiğinde annemin kalbi durmuş nefes almıyormuş. Hemen hastaneye götürüyorlar ve 30 dakika kalp masajı uygulamasından sonra hayata döndürülüyor. Annem 6 aydır bilinci kapalı halde yoğun bakımda yatıyor ve biz yoğun bakım kapısında bekliyoruz” dedi."Artık dayanacak gücüm kalmadı"Kayseri’de oturan 3 çocuk annesi Dayan, 6 aydır bir umutla beklemesine rağmen annesi için bir tanı konulamadığını ileri sürdü. Sesinin duyulmasını isteyen Dayan, “Ben Cumhurbaşkanımızdan, Başbakanımızdan, Sağlık Bakanımızdan feryadımı duyup yardımcı olmalarını istiyorum. Tıp bu kadar ilerlemişken, annem için de bir şeyler yapılmasını istiyorum. Artık dayanacak gücüm kalmadı. Psikiyatri tedavisi görüyorum. Bana annemin neden yoğun bakımda olduğunu soranlara ‘ben de bilmiyorum’ diyorum. Bize söylenen tek şey annemin hipoksit beyne sahip olduğu. Bu da kalbin durması sonucu beyne oksijen gitmemesinden kaynaklıymış. Ama annemin kalbi neden durdu? Neden bu durumda bunun açıklaması yapılmıyor. Bir teşhis konulmasını ve tedavisinin yapılabileceği bir hastaneye sevkinin yapılmasını istiyorum. Doktorların söylediği tek şey ‘hasta gözünü açtığında ya da ölümü halinde otopsi sonucu teşhis koyabiliriz.’ Biz bunu beklemek istemiyoruz. Biz annemizi istiyoruz. Bir tanı konduktan sonra evimizde kendimiz bakmak ya da tedavisini bize söylenen bir yerde yaptırmak istiyoruz. Biz annemizi geri istiyoruz” diye konuştu."Enjeksiyondan mı oldu bunu bile bilmiyoruz"Annesinin bu duruma gelmesine yapılan enjeksiyonun neden olup olmadığı konusunda bile bir şey bilmediklerini kaydeden Dayan, “Annemin başına bu durum geldikten sonra zehirlenme şüphesi olunca polis çağrılmış. Biz de bu durumdan eğer sorumlu varsa şikayetçi olduğumuzu söyledik. Annem kendisine yapılan enjeksiyondan sonra mı oldu başka bir şey mi? Bunun cevabını bile almış değiliz. Biz yanan yüreğimize bir su serpilmesini istiyoruz. Annemi bu şekilde görmeye artık dayanamıyorum” şeklinde konuştu.Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreter vekilinden açıklamaIsparta Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreter vekili Dr. Zafer Dirik, “Bilindiği gibi hastamız antibiyotik içerikli enjeksiyon uygulamasından sonra ciddi bir tansiyon düşüklüğü nedeniyle bayılıyor ve beyni oksijensiz kalıyor. Hastanın tanısı var. Hastanın bayılma sırasında beyne yeterince oksijen gitmemesinden kaynaklı beyinde hasar oluşmuş. Bizim hekimlerimiz neredeyse ölmüş denilecek hastayı müdahale ile hayata döndürüyorlar. Hastamız şu an makinaya bağlı. Bu tür tanılarda bir başka hastaneye sevk durumu çok zor. Hangi hastaneye veya merkeze giderse gitsin aynı tedavi yöntemi uygulanacak. Aile bizden hastanın Kayseri’ye sevkini istedi. Bizim başka bir hastaneye sevk durumu söz konusu değil. Ancak aile özel bir ambulans tutarak oluşabilecek riski üzerilerine alırsa biz sevkini yaparız. Zaten bir üst birime sevk durumu oluşsa da bizim aileye danışmadan bunu gerçekleştiririz. Bu tür hastalarda beyin ölümü gerçekleşmeden tedavinin bitirilmesi mümkün değildir. Nereye götürülürse götürülsün uygulanacak tedavi aynıdır” dedi. (İHA)

Diğer Haberler