Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi tarafından İzmir’de yürütülen “Karaburun-Ildır Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesi Denizel Biyolojik Çeşitliliğin Tespiti Projesi”nde birçok yeni türün yanı sıra endemik taş mercan türü olarak bilinen Cladocora caespitosa türüne rastlanıldı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca Cumhurbaşkanlığı kararı ile Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilen alanlarda doğal, kültürel, tarihi, eğitsel ve estetik değerleri koruma ve fiziki planlama çalışmalarına altlık oluşturulması amacıyla biyoçeşitlilik çalışmalarına devam ediliyor. Tabiat Varlıkları Koruma Genel Müdürlüğü ve İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi tarafından İzmir’de Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak ilan edilen Karaburun-Ildır Körfezi’nde yürütülen ‘Karaburun-Ildır Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesi Denizel Biyolojik Çeşitliliğin Tespiti Projesi’nde sona gelindi. Karaburun Halk Eğitim Merkezi’nde projenin kapanışı nedeniyle düzenlenen toplantıda, projeden elde edilen verilere göre Karaburun bölgesinde birçok yeni tür ve endemik taş mercan türlerinden olan Cladocora caespitosa türüne rastlandığı açıklandı. Proje ile denizdeki biyolojik çeşitlilik elementleri, köpek balıkları, vatozlar ve yabancı türlerin envanteri çıkarıldı. Karaburun bölgesindeki deniz çayırları ve habitatları, Akdeniz fokları ve deniz memelilerinin dağılımı tespit edilerek, haritalara aktarıldı.
“İlim ve teknolojiyle ortak evimiz dünyamıza hizmet edeceğiz”
Karaburun Ildır Körfezi’nde yürütülen projeye ilişkin bilgiler aktaran Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Hasan Suver, “Tabiat deyince bütün canlıları kast ediyoruz. İnsan da bu büyük ailenin bir parçası. İnsan elde ettiği bilim ve teknolojik imkanları doğayı daha verimli hale getirmek için kullanıyor. Ya da tahrip ederek, kirleterek, bozarak hayatını sürdürüyor. Dünyamız uzayda biricik ve yegane gezegenimizdir. Bilim ve teknolojiyle kol kola yürüyerek, dünyaya, insana ve geleceğe saygılı bir değer anlayışıyla ilim ve teknolojiyi kullanarak ortak evimiz dünyamıza hizmet edeceğiz” dedi.
Karaburun bölgesi hassasiyetle incelendi
Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürü Dr. H. Abdullah Uçan da, 2021 yılında başlatılan proje ile yaklaşık 181,70 kilometrelik deniz kıyı şeridi ile 40 metre derinliğe kadar biyolojik açıdan kıyı ve deniz ortamının değerlendirildiğini söyledi. Uçan, “Bakanımız Sayın Mehmet Özhaseki’nin önderliğinde yetki ve sorumluluğumuzda bulunan korunan alanlarda doğal yaşamı korumak, iklim değişikliğinin etkilerini en aza indirgeme ve daha yaşanır hale getirebilmenin gaye ve çabası içerisindeyiz. Karaburun Ildır Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesi denizel alanı, Genel Müdürlüğümüzce koruma ve izleme faaliyetlerini sürdürdüğümüz, nesli kritik derecede tehlikede olan Akdeniz fokunun önemli yaşam alanıdır. Bölgede bulunan bir diğer hassas tür ise Akdeniz endemiği olarak adlandırılan deniz çayırlarıdır. Deniz çayırları en önemli karbon yutak alanlarından olup, fotosentez yolu ile oksijen üretmesinin yanı sıra birçok canlının yaşam, yumurtlama ve barınma alanıdır. Aynı zamanda kıyı erozyonuna engel olabilmekte, sudaki askı yükleri ve sedimentasyonu tutup zemin hareketlerini düzenlemekte ve iklim değişikliği ile mücadelede önemli rol almaktadır” ifadelerini kullandı.
Toplantıya Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Hasan Suver, Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürü Dr. H. Abdullah Uçan, Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdür Yardımcısı Dr. Beyhan Oktar, Karaburun Kaymakamı Eyüp Kaykaç, Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin, Koruma, İzleme ve Özel Çevre Koruma Bölgeleri Daire Başkanı Mustafa Uzun, proje yürütücüsü Prof. Dr. Bayram Öztürk ile bakanlık yöneticileri, uzmanlar, akademisyenler ve STK’lar katıldı.