Açıkça belirtilen, net ifadelerden hoşlanmayız. Hele de şunu yap, böyle ol, şöyle olma ya da olmamalısın kalıplarından. İnsan doğası bu, haklıyız. Cümleler önemli. Peki karşı tarafa, zihninde şimşek çaktıran cinsten dolambaçsız ifade edilen gerçekler? Onların durumu daha da hazin. Hemen hakaret sayarız. Asla sevilmezler, hatta nefret edilesi. Bu gerçekleri süsleyip, güzelleyip servis etmelisin sayın okuyucu. Çekmedik çilen kalmaz.
Bense vurgulamak istediğim şeyleri, Tariz (iğneleme/dokundurma) sanatından yola çıkarak yazacağım birazdan. İma ile karışmasın elbette, kastedilen şey, yazılanın tam tersi olacak bildiğiniz üzre..
İdare etmekle, üstünü örtmek arasında geçip gidiyor ömrümüz. Ama çoğu zaman hisseder ve biliriz ki, kişisel davranışlardan, global tüm olaylara kadar her şeyin sebebi; birimizin yaptığı bir şeyin, diğerinin sebebi olabileceği gerçeği. İyi veya kötü. Kimisi tatlı söze, yapıcı cümleye direnir. Onun için, gerekliliğine inandığınız şeyleri çekinmeden söyleyin derim ben. Bırakın kırılsın. Kırmayayım diye kırılmayın; kimseyi de kendinize, bile isteye sebebiniz yapmayın.
İnsan egosu gerçekleri hiç sevememiştir. Aşağıda yazacaklarımı da asla kendisi yapmamıştır, yapmayacaktır.
Bilmediğin şeyler yazmayacağım buraya. Gündelik hayattan; oradan buradan. İnsan gözüyle, insan hissiyle, insan üstüne; Eğer böyle isen, olmaya devam et diye! Hepsi "-me'li, -ma'lı" bir de.
* Özür dilerim deme. asla kabullenme. Sen hep haklısın.
* Olabildiğince cahil ol. Cehalet iyidir.
* Kendine yapılan en ufak geribildirim, düzeltme, ekleme veya öneriyi duyunca saldırganlaş, yanına bir de "her şeyi en iyi ben bilirim"i ekle. Oldu mu sana narsistik kişilik bozukluğu. Güle güle kullan.
* İnsanları da kullan, kullanarak maddi manevi kazanç ve statü elde et, sonra da kendini bir şey san.
* İhtimaller üzerine sakın düşünme.
* Bir arada olma, hep biraz mesafeli, biraz samimiyetsiz ol.
* Sürekli hesap kitap yap, akışına bırakma.
* Almaya bayıldığın sevgi ve ilgiyi karşılıksız bırak; vermeden almayı ilke edin.
* Hep hırslı ol, azmetmen yetmez çünkü kendini bitirmeye.
* Hayata karşı bir duruşun olmasın. Yancı ol, sessiz kal.
* Gerçekte ne olduğunu ve pis nefsini gizleme gayretiyle, kendini kontrolde doktora yapmış; sana da öyle ya da böyle pek yüz vermeyen, ihtiraslı ve tehlikeli tiplere mutlaka hayran ol, çok sev, peşinden koş ki aptal sıfatının hakkını verebilesin.
* Fite fit ol. Tarafına yapılan güzel bir şeyin karşılığında usulen aynısını yap, üstüne bir şey katma, farklı bir karşılık verme ya da önce sen güzel bir şey yapma. Yani anla işte; ayıp olmasın diye yap, içtenlikle bir şey yapma.
* Kendi başınalığını sevme, kendi kendine yeteme. Hep ihtiyaçtan kalabalığa vur kendini; keyiften, dostluktan değil.
* Toplumun ezber ve kalıp cümlelerini kur, dışarda kalma ve ona göre yaşa ki, hiçbir şey değişip gelişmesin hayatında.
* Eleştiriye açık olma, olumsuz bir şey duydun mu terslen, hemen savunmaya geç ve alakasız sebepler üretip, saldır.
* Eziklikten pohpohlanmaya hızlı geçiş yapanları daha da pohpohla ki, değersize daha da değer kat.
* Bağlı olma, bağımlı ol ve güdül.
* Sana iyilik edenlere haset ol.
* İç huzursuzluğunu, hatalarını bastırmak, görünmez kılmak ve oy toplamak için sürekli cici görün; Allah, kitap, mutluluk, pozitiflik, kendin ol gibi cümleleri evrene ve çevrene uçur. Sıkça tekrar et, sevgi kelebeği gibi görün ve işini gör.
*Kendi hayatını yaşama. Televizyondan ve atalarından sana yadigar kalan bu bayrağı "kim kiminle nerede nasıl" başlığıyla gururla takip etmeye devam et.
* "Böyle gelmiş, böyle gider" mevzu ve olaylarına müdahale edip; mücadeleye kalkma sakın. "Bana ne"ci ol. Sorunu çözmeye kalkıp da kimseye sorun çıkarma; sorunlu olursun sonra...
Uzaar gider.