Özellikle sonbahar ve kış döneminde soğuk algınlığı şikayetiyle gelen hastalarda artış olduğunu belirten Kulak Burun Boğaz (KBB) Doktoru Ömer Vural, "Aslında tek bir etkenin olmadığını biliyoruz. İnfluenza, corona, rhinovirüs, parainfluenza, adenovirüs bunlar bizim solunum yoluyla bulaşan hastalıklara sebep olan virüslerdir. Şu an karşılaştığımız hastalarda da bu virüslerden herhangi biri hastalığa sebep oluyor. Yani tek bir sebep aramaya çalışmaya gerek yok" dedi.
Bingöl Devlet Hastanesi Kulak Burun Boğaz (KBB) Doktoru Ömer Vural, son günlerde artan soğuk algınlığı ve üst yolunum enfeksiyonlarıyla ilgili bilgi verdi.
Vural, “Son zamanlarda sıkça görülen solunum yoluyla bulaşan hastalıklarla ilgili, hastalarımız çok merak ediyor. Bu nedir, neden dolayı oluyor, neler yapabiliriz. Bununla ilgili bilgi vermek istiyorum. Özellikle bu sonbahar, kış döneminde soğuk algınlığı şikayetiyle gelen hastalarımızın sayısı arttı. Bunun sebebi merak ediliyor. Aslında tek bir etkenin olmadığını biliyoruz. İnfluenza, corona, rhinovirüs, parainfluenza, adenovirüs bunlar bizim solunum yoluyla bulaşan hastalıklara sebep olan virüslerdir. Şu an karşılaştığımız hastalarda da bu virüslerden herhangi biri hastalığa sebep oluyor. Yani tek bir sebep aramaya çalışmaya gerek yok. Bazı hastalarda da birkaç virüs beraber hastalık yapabiliyor. Kimi hastalar bunu hafif atlatıyor, kimi hastalar biraz ağır semptomlar gösteriyor. Bunun sebeplerinde de hem hastanın bağışıklık sistemi önemlidir. Yaşlı hastalarda, gebelerde, çocuklarda ve ek hastalığı olanlarda ağır olabiliyor. Veya birkaç virüs beraber hastalık bulaştırdıysa daha ağır geçirebiliyorlar. Bazen de hiçbir ek hastalığımız olmasa bile eğer genetik yapımız o virüsün hastalık yapması için uygun bir zemine sahipse bunu korona virüste gördük aslında. Hiçbir hastalığı olmayan genç, gayet sağlıklı, spor yapan insanlarda çok şiddetli geçirebildi. Bunun da yapılan çalışmalarda, o insanların Covid-19 için yatkın bir genetik yapısı olduğunu gösterdi. Aynı şekilde diğer virüslerde de eğer bizim yatkın bir genetik yapımız varsa hastalığı biraz daha ağır geçirmemize sebep oluyor” diye konuştu.
Kış aylarında kalabalık ortamlardan uzak durulması gerektiğini de belirten Vural, “Bizim için önemli olan bu hastalıklardan nasıl korunabiliriz, tedavide neler yapabiliyoruz. Bunları sorgulamak gerekiyor. Öncelikle korunma kısmı önemli. Zaten 3 yıldır Covid-19’dan dolayı bütün dünya solunum yolu enfeksiyonu ile ilgili bilinçlendi. Bunların bulaşmamasıyla alakalı önlemler alındı, öğrenildi. Şu anki solunum yolu hastalıkları için de aynı önlemler gerekiyor. Çok kalabalık ortamlarda mümkünse maske kullanmak, sık sık ellerimizi yıkamak, bulunduğumuz ortamları havalandırmak gerekiyor. Kışın bu hastalıklar artıyor diyoruz, en büyük sebeplerinden biri de budur. Kışın herkes kapalı ortamlarda bir arada bulunur, hastalık kişiden kişiye geçer veya ortamı havalandıramadığımız için virüsleri temizleyemeyiz. Bu nedenle çok kalabalıktan mümkün olduğunca uzak durmalıyız ve bulunduğumuz ortamları havalandırmalıyız” şeklinde konuştu.
Ateş veya şiddetli ağrılarda doktora başvurulmasının önemli olduğuna dikkat çeken Vural, “Vücut direncimiz ve sağlıklı beslenmek çok önemli. Ek gıdalar ve vitaminler hastalar tarafından soruluyor. Bunları almak her zaman şart değildir. Aslında dengeli ve düzenli besleniyorsak, günlük meyvemizi, sebzemizi alıyorsak ekstra bir gıda takviyesi almaya gerek yok. Bu nedenle aslında her zaman ilaç kullanmak zorunda değiliz. Özellikle antibiyotik bu viral enfeksiyonlarda hiç gerekli değil. Eğer viral enfeksiyonu biz atlatamazsak, üzerine bakteriyel bir şey binerse o zaman antibiyotik gerekiyor. İlk tedavimizde sadece soğuk algınlığı ilaçları, bol bol sıvı, gerekirse ağır kesici olur. Eğer bu enfeksiyonlar çok şiddetli ağrılar, ateş oluşturuyorsa burun akıntıları su gibi değil ama daha iltihabiyse, balgam gibi geliyorsa hele de balgam da kan görüyorsak hemen doktora başvurmalıyız muhakkak. O zaman antibiyotikler devreye giriyor, hastaların hastanede takibini yapıyoruz” diye kaydetti.