Sultangazi Belediye Başkanı Av. Abdurrahman Dursun, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile ilgili, “Ekrem Bey'in konsantrasyonu İstanbul'a değil. İstanbul'a hizmet etmek için bir gayreti yok. İstanbul'a hizmet etmek için fedakarlığı yok, İstanbul'a hizmet edecek ne yazık ki kabiliyeti de yok. Bunu sağlayacak ekipleri de yok. İstanbul, Ekrem Bey'e yetmedi. Ona hep başka şey vaddettiler. ‘Sen daha büyük bir adamsın’ dediler, ‘senin ülkeyi yönetmen gerekir’ dediler. Ekrem Bey de ‘benim Cumhurbaşkanı olmam gerekir’ dedi. İstanbul'u ne yazık ki kaybetti” dedi.
Sultangazi Belediye Başkanı Av. Abdurrahman Dursun, bir haber sitesinin Youtube kanalına konuk oldu. Programda siyasi hayatını, projelerini ve hedeflerini anlatan Sultangazi Belediye Başkanı Av. Abdurrahman Dursun, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında da açıklamalarda bulundu.
“İstanbul'da yaşanan birçok şeyi ekip olarak yaşayanların içerisindeyim”
Sultangazi Belediye Başkanı Av. Abdurrahman Dursun, programında başında, “Hem hukukçu hem siyasetçi olarak belediye başkanlığına nasıl başladınız” sorusu üzerine, “Bizi başarılı kılan hususlardan biri, uzun zamandır siyasetin içerisindeyim. Sadece AK Parti döneminde değil Refah Partisi döneminde de -ki babam Milli Gençlik Vakfı’nın (MGV) kurucu başkanıdır. Siyasetin taşlarının döşendiği yerlerdi o zamanlar. Yaklaşık olarak 13 yıl, 2006’dan 2018 yılına kadar İstanbul İl Yönetiminde aralıksız devam ettim. Dolayısıyla bu uzun bir süre neredeyse İstanbul'da yaşanan birçok şeyi ekip olarak yaşayanların içerisindeyim” diye konuştu.
“Sultangazi'ye hizmet etmek için 5 yıllık bir emanet aldık, ilk dönemimizin sonuna geliyoruz” diyen Sultangazi Belediye Başkanı Av. Abdurrahman Dursun, “Siyasetin içerisinde olmak gerekiyor; iyi bir hukukçu olmak yetmiyor. Sultangazi güzel bir şehir, çok güzel insanların yaşadığı, Anadolu'ya bağlı insanların yaşadığı bir şehir. Sultangazi genç bir ilçe; 2008 yılında ilçe olmuş, 2009 yılında da belediye olarak devam etmiş. Dolayısıyla bu ilçenin ihtiyaçları elbette çok. Fiziki eksikliklerin çok olduğu bir ilçeydi. Bizim dönemimizde çok başarılı işler yaptık. Ama kültür merkezlerimizin, yaşam alanlarımızın çoğalması gerekiyordu. Her mahallemize o alanları taşımamız, -550 bin nüfusumuz var- bu nüfusun kendilerine en yakın olan kültür merkezine, yaşam alanlarına, spor alanlarına gitmeleri gerekir. Öncelikle şehrin yeşil alanlarını çoğaltmak, fiziki olarak eksikliklerini kapatmak ve kapasitesini arttırmak. İmar faaliyetlerinizi fazlalaştırabilirsiniz ama şehri kültürel, sosyal ve sportif faaliyetlerle bir ilçe yapamazsanız, kültürle ilgili bir eksikliğiniz olur. Biz bunu da tamamlamak için çok büyük gayret gösteriyoruz" ifadelerini kullandı.
“En büyük amacım Sultangazi'yi dışarıya açmak”
Sultangazi Belediye Başkanı Av. Abdurrahman Dursun, şu bilgileri paylaştı:
“Geldiğimiz noktada Sultangazi, artık bütün bu işleri tamamlamış bir ilçe haline gelmiş oldu. Bundan sonra çok daha özel işler yapmamız gerekiyor. Artık kendi kendine yeten bir şehir formuna hemen hemen kavuştu. Bundan sonra Sultangazi’yi dışarıya açacak, Türkiye'nin herhangi bir yerinden veyahut da dünyanın herhangi bir yerinden Sultangazi'ye gelmeleri için bir sebep, bir gerekçe oluşturmalıyız. Benim şu anda en büyük amacım; ikinci dönemde Sultangazi'yi dışarıya açmak.”
“İBB bugüne kadar Sultangazi’ye hiçbir şey yapmadı”
“Vaatleriniz nelerdi ve hangi vaatleri yerine getirdiniz?” sorusu üzerine de Sultangazi Belediye Başkanı Dursun, “2019'da vaatlerimi içeren broşürde 77 proje açıkladık, 77 projenin 10 tanesi Büyükşehir (İBB) projesidir ki Büyükşehir ile beraber hareket etmeniz gerekir. Ama ne yazık ki bu projelerde İstanbul Büyükşehir Belediyesi bugüne kadar Sultangazi’ye hiçbir şey yapmadı. Biz hemen hemen bütün yapılarımızı kendi içimizde hatta Büyükşehir’in bile işlerini yaparak devam ediyoruz. O yüzden 10 projeyi ayırıyorum, kaldı 67. Bu 67 projenin tamamını gerçekleştirmiş ve dört katını yapmış durumdayız. Yani şu anda yaklaşık olarak 275 projemiz var.”
“5 yılda tek kuruş kredi kullanmamış bir belediye olacağız”
Sultangazi Belediye Başkanı Av. Abdurrahman Dursun, “Göreve geldiğiniz süre boyunca hiç kredi kullanmadınız, bütün projeleri belediyenin özkaynaklarıyla gerçekleştirdiniz. Bu gerçekten büyük bir başarı, bunu nasıl sağladınız?” sorusu üzerine de şunları aktardı:
“Bu önemli bir şey, üstelik de pandemi, savaş, deprem gibi sebeplerle ekonominin daha da zor bir hale geldiği bir süreçte, 5 yılın sonuna geldiğimizde hiçbir özel ya da kamu bankasından tek kuruş kredi kullanmamış bir belediye olacağız. Dolayısıyla kimseye bir kuruş faiz ödememiş olacağız ve kendi öz kaynaklarımızla da süreci yürütmüş olacağız. Yaklaşık 115 milyon lira da önceki dönemde alınmış kredilerin faizini ödedik. Peki bunu nasıl başardık? Bir röportajda bizim için başlık olarak ‘Bankacılar bizimle ancak çay içer’ diye başlık atmışlardı. Bugüne kadar güzel, basiretli ve öngörülü bir yönetimle hiçbir ihtiyacımız kalmadı. Hem kullanmadık hem de ciddi iş yaptık, ciddi ihaleleri iptal ettik. Mesela bir ilçenin en büyük ihalesi olan çöp toplama ihalesini iptal ettik, o çöp toplama operasyonunda kullanılan bütün araçları kendi öz kaynaklarımızla satın aldık. Mesela bu büyük bir tasarruftur. Nasıl oluyor dediğinizde tasarrufla oluyor, iyi bir yönetimle oluyor zamanında vermiş olduğunuz kararlarla oluyor. Zamanında adımlar attık, kamu binalarımızı bitirdik, dolayısıyla bunların hepsini yaparken hem kredi almadık hem de satın almalarla da şehri güçlendiriyoruz.”
“Belediyeyi kendi şirketiniz gibi yönetmelisiniz”
“Bazen ‘acaba gayrimenkul mü sattı’ deniyor. Biz bu 4,5 yıl boyunca yaklaşık olarak 4 milyar liralık bir bütçe kullanmışız, sadece 38 milyon liralık bir arsa satışımız olmuş” diyen Sultangazi Belediye Başkanı Av. Abdurrahman Dursun, “Böyle gayrimenkul satarak falan bir süreç yürütmüyoruz, aksine gayrimenkul biriktiriyoruz. Şu anda belki gayrimenkullerimizin değeri 1 milyar lirayı buluyor. Bir ticaret yapıyoruz esasında. Bazen söylüyorum, bir yerden para gelecek biz de belediyeyi yöneteceğiz. Böyle bir şey değil, belediyeyi artık bir şirket gibi yönetmelisiniz ve kendinizin gibi yönetmelisiniz, tasarruf ederek yönetmelisiniz, aidiyet duygunuz yüksek olarak yönetmelisiniz, bir Holding gibi yönetmelisiniz. Onu yaparsanız başarılı olursunuz; ama tabii ki iyi bir yönetici olarak, yoksa batık holdingler de var elbette” ifadelerini kullandı.