Genel Haberler
24 saat kurban nöbeti
- 446 Okunma
Kurbanlık satan çobanlar, gece gündüz hayvanlarının başında nöbet tutuyor. Hayvanlarla beraber çadırda uyuyan çobanlar, yemeklerini de burada yapıyor. Sultangazi Belediyesi tarafından Kurban Bayramı dolayısıyla kurulan kurban satış ve kesim merkezi, yurdun doğusundan batısına yüzlerce besiciyi bir araya getirdi. Kurbanlık hayvanlarıyla aynı çadırın içerisinde gece gündüz demeden nöbet tutan satıcılar, aynı çadırda hem uyuyor hem de yemeklerini pişiriyorlar. Bazı müşteriler gece saatlerinde bile kurbanlık hayvanlarını seçmek için pazara gelirken, satıcılar bir an olsun hayvanlarının başından ayrılmıyor. Gece ilerleyen saatlerde acıkan besiciler hayvanların bulunduğu çadırın içerisinde yemeklerini yapıp kurdukları sofrada yemeklerini yiyorlar. Evlerinden uzak kalan besiciler çamaşırlarını leğende kendileri yıkıyorlar. Saman balyaları üzerine örttükleri örtü ile hayvanlarıyla aynı çadırda yatan kurban satıcıları, en büyük keyfi ise gece toplanıp semaver başında içtikleri çayda buluyor. Ailelerinden günlerce uzakta kalan besiciler, kimi zaman kaval çalarak eğleniyor, kimi zamanda okudukları türkü ile dertlerini anlatıyorlar.DEDE TORUN BESİCİLİK YAPIYORBazı besiciler ise torunlarını yanında getirip erken yaşta işe alışmalarını sağlıyor. Gündüz torunu ile çalışan besiciler gece olduğunda torun özlemi çekmeden çadır içerisinde kurdukları yatakta yatıyor."HAYVANLARIN İÇİNDE YAŞIYORUZ”Ağrı’dan İstanbul’a yetiştirdiği kurbanlıkları satmak için gelen yirmi yıldır besicilik yapan Alican Abaz, “ Hayvanlar ile aynı çadırda kalıyoruz. Yemeğimizi aynı çadırda yiyoruz, hayvanların içinde yaşıyoruz. Durumlar bu sene hiç iyi gözükmüyor. Ailemizi, bebeklerimizi ve çocuklarımızı özlüyoruz, vatandaşları burada bize zorluk çıkartıyor. Etin kilosu çok pahalı olduğu için hayvanlarımızı satamıyoruz. Bir sürü zorluklar çekiyoruz, hayvanlar satıldığı zaman ortam çok güzel oluyor. Hayvanlar satılmadığı zaman ise çayda içilmiyor yemekte yenmiyor” şeklinde konuştu.“EŞİM BENİM BURADA ÇAMAŞIR YIKADIĞIMI ÖĞRENİRSE ÇOK ÜZÜLÜR VE AĞLAR”Ağrı’dan hayvanlarını satmak için İstanbul’a gelip birçok zorluk çektiğini ifade eden besici, “ Evde yapmadığımızı burada yapıyoruz, yapmak zorundayız. Evde asla çamaşır yıkamazdım, eşim benim burada çamaşır yıkadığımı hiç bilmesin. Öğrenirse çok üzülür ve ağlar” diye konuştu.KÖYDE YAŞAYANLARA GENÇLERE KIZLAR VARMIYOR”Amasya’dan hayvanlarını satmak için gelen besici Akgün Duman, “Hayvanlar az olduğu için pahalı. Neden nasıl yapılsın ki? Köyde yaşayanlara gençlere kızlar varmıyor. Kızlar gençler çobanlık yaptığı pisliğin içinde olduğu için varmıyor. Köyde gençler evlenemeyince büyük şehre geliyorlar. Eve bir daha da gitmiyorlar. Köyde hayvan yapacak kimse yok altmış yaşındaki kişi mi yapacak?” dedi.“HAYVANLARIN İÇİNDE YATIYORUZ”Kars’tan Hayvanlarını satmak için torunu ile İstanbul’a gelen besici Burhanettin Bulut, “Torunum çok başarılıdır, sizin de gördüğünüz gibi, hayvanların tımarını yapar, suyunu verir. Bende onun yanı sıra satışlara bakarım. Bizim oralarda herkes çiftçilikle, hayvancılıkla uğraşır. Ekmek parası olduğu için biz hayvanların içinde yatıyoruz, torunumda benimle beraber burada yatıyor. Benim yanımda olmasalar elbette özlerim. Benim 17 tane torunum var, bu torunum benimle geldi” ifadelerini kullandı.“DEDEMLE BURADA OLDUĞUMDAN DOLAYI MUTLUYUM, GURURLUYUM”Yardım etmek için dedesiyle birlikte Kars’tan gelen Ozan Çolak, “Dedemle beraber burada olduğum için mutluyum, gururluyum. Ben işe dedemlerin evinde başladım. Bir gün dedem ile geldik, bende o sıra dedeme yardım ettim. Daha sonra suyunu doldurdum, dedem bana altını çek dedi, bende yaptım. Ben dedeme yardım etmek için buraya geldim. Burada çadırda dedeme ve dayıma yardım ediyorum” şeklinde konuştu.(İHA)