Iğdır-Azerbaycan Dil, Tarih ve Kültür Birliğini Yaşatma Destekleme Derneği ve Iğdır Azerbaycan Evi Derneği tarafından düzenlenen basın toplantısında, Ermenistan'ın Azerbaycan topraklarına yönelik saldırıları kınandı.
27 Eylül-10 Kasım 2020 tarihleri arasında Ermeni silahlı kuvvetlerinin Azerbaycan topraklarına düzenlediği füze saldırılarında savunmasız insanların hayatlarını kaybetmesine tepkiler devam ediyor. Suçluların adalet önüne çıkarılmasını isteyen Iğdır-Azerbaycan Dil, Tarih ve Kültür Birliğini Yaşatma Destekleme Derneği ve Iğdır Azerbaycan Evi Derneği Başkanı Ziya Zakir Acar, “Ermenistan'ın toprak iddiaları ve Azerbaycan'a karşı 1988 Yılında başlayan askeri saldırıları 1992-1994 Birinci Karabağ Savaşı ile sona ermişti. Ermenilerin yandaşlarının desteği ile işgal ettikleri Azerbaycan topraklarında, 1 milyon Azerbaycan Türkü evlerini terk etmek zorunda kaldı, on binlerce Azerbaycanlı öldürüldü, 20. yüzyılın en kanlı suçlarından biri olan Hocalı soykırımı işlendi. Azerbaycan'ın yüzlerce şehir, kasaba ve köyü yok edildi, işgal altındaki topraklar mayınlandı. Ne yazık ki, büyük güçler ve uluslararası kuruluşlar, Azerbaycan topraklarının işgalini durdurması için Ermenistan'a ciddi bir baskı uygulamadı. Azerbaycan Cumhuriyeti yaklaşık 30 yıldır barış süreci ve ateşkes anlaşmasına bağlı kalarak sorunu barışçıl bir şekilde çözmeye çalışırken, Ermenistan işgal altındaki Azerbaycan topraklarından derhal geri çekilmesine ilişkin 822, 853, 874 ve 884 sayılı BM kararlarını uygulamayı reddetti. Azerbaycan topraklarının işgalinin yanında Ermeni provokasyonlarına cevap olarak 27 Eylül 2020'de başlayan ve 44 gün süren İkinci Karabağ Savaşı ile sona erdi. Azerbaycan Devleti işgal altındaki toprakları özgürleştirerek askeri ve siyasi yollarla BM kararlarını uygulamıştır" diye konuştu.
Acar, "Savaş sırasında, uluslararası hukuk norm ve ilkelerini, 1949 Cenevre Sözleşmeleri ve Ek Protokollerinin hükümlerini ağır bir şekilde ihlal eden Ermeni silahlı kuvvetleri, Naftalan, Barda, Tartar, Mingeçevir'i bombaladı.
Çatışma bölgesi ve cephe hattı, ikinci büyük şehir olan Azerbaycan, Gence, ayrıca Yevlah, Goranboy, Aghjabadi, Beylagan, Gabala, Abşeron ve Khizi ilçeleri, sivil yerleşim yerleri olan: konut binaları, hastaneler, tıp merkezleri, okullar, anaokulları, idari devlet kurumlarının binaları, tarım arazileri, ağır topçu, balistik füze, fosfor ve misket bombası gibi çeşitli silahlar kullanarak tahrip etmişlerdir. Dolayısıyla insanlığa karşı savaş suçları işlemişlerdir.
27 Eylül - 10 Kasım 2020 tarihleri arasında Ermenistan'ın askeri saldırganlığı sonucunda 12'si çocuk ve 27'si kadın olmak üzere 93 sivil öldürüldü, 454 vatandaş yaralandı, konutlar, tarihi, kültürel ve dini yerler tahrip edildi. Araçlar zarar gördü. Siviller yaralandı. Altyapı ağır hasar gördü. Ermeni silahlı kuvvetlerinin bu saldırıları düzenlemedeki temel amacı daha fazla insanı öldürmek olduğundan, özellikle geceleri sivil nüfusun yoğun olarak yaşadığı il ve ilçe bölgeleri hedef alındı. Bütün bunlara rağmen, Azerbaycan Cumhuriyeti'nin askeri-politik liderliği, uluslararası hukuk normlarına ve hümanizm ilkelerine bağlı kalarak, sivil nüfusu hedef almadı ve sadece işgal altındaki Azerbaycan topraklarında savaş operasyonlarına devam etti" ifadelerini kullandı.
Iğdır-Azerbaycan Dil, Tarih ve Kültür Birliğini Yaşatma Destekleme Derneği ve Iğdır Azerbaycan Evi Derneği Başkanı Ziya Zakir Acar, açıklamasının devamında şunları söyledi:
"Ne yazık ki İkinci Karabağ Savaşı sırasında sivil halka karşı suç işlemekten suçlu bulunan Ermenilerin tespit edilmesi ve cezalandırılması konusunda dünya toplumu ve uluslararası kuruluşlara defalarca çağrı yapılmasına rağmen, Ermenistan'ın askeri-politik liderlerinin barışa ve insanlığa karşı yürüttüğü eylemler Uluslararası insancıl hukuk normlarını ağır ihlal ederek çok sayıda savaş suçuna katılanlar, henüz uluslararası bir yasal değerlendirmeden geçmedi. Bu suçların işlenmesinin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen, uluslararası kuruluşlar belirtilen gerçekleri araştırmak için herhangi bir adım atmamıştır. Dünya Azerbaycan Türkleri, bu gerçekleri bir kez daha BM, Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi ve kurumlarının yanı sıra diğer yetkili uluslararası ve bölgesel kuruluşların dikkatine sunarlar ve gelecekte benzer suçları önlemek için bu tür suçları kesin olarak belirtirler. Ermenistan, uluslararası toplum savaş suçlarına gerektiği gibi cevap vermeli ve bu suçların failleri adalete teslim edilmelidir. Çeşitli zamanlarda etnik gerekçelerle işlenen barış ve insanlığa karşı suçların sorumlularının adalet önüne çıkarılması için acil yasal önlemler alınması çağrısında bulunuyoruz."