Yazarlar

Kaplıca

post-img
Geceden  başlardı hazırlıklar ...Önce  Sümerbank'tan  alınan  beyaz patiska bohçalar  açılır  içine   o  özel kokusuyla temizliği çağrıştıran beyaz sabun, kese, kenarları dantelle işlenmiş havlular  en üstüne de  özenle kalaylattırılan  ışıl ışıl  parlayan hamam tası konur bohça bağlanır  ve   çoğu evde olan  özel hamam bavuluna yerleştirilirdi. Kimi zeytinyalı biber   dolması, yaprak sarması kimi  zamanda   börekler  yapılır  kapaklı  beyaz kenarları çiçekli çinko tencerelere konur ve çekirgenin yolu tutulurdu...   Bursalı  kadınlar için bir ritüeldi  çekirgedeki  kaplıcalara  gitmek, ve  bu ritüel mutlaka banyo sonrası içilen  Bursa gazoz ile sonlandırılırdı. Hayrat hamamında   şehrimizin güzel geleneklerinden biri olan "halvet" geleneğiydi.  Adanan adağın yerine gelmesi için yine adak olarak "halvet"i  hanımlar adarlardı. "Halvet"i yapacak hanım, gelecek misafirlerin adedine göre zeytinyalı biber dolmaları yaprak sarmaları,börekler hazırlar, hamama gider. Orada; gelen eş dost, akraba ve bütün fakir fukara, her isteyenin girebileceği bir gün yemeklerini yerler, gençler tef ve dümbelekle eğlenirlerdi. Bu gelenek halen Çekirge Sultan Hamamı'nda eskisi kadar olmamakla devam edebiliyor. Zor ama mutlu zamanlardı.  Evlerde odun kömür  yada talaş sobaları yakılırdı.. Ekonomisi biraz daha  iyi evlerde  o dönem "lüks" olarak nitelenen " gaz sobaları kullanılırdı .  Çoğu evde banyo yoktu. Kışın,  soba yanan odanın ortasına  teneke leğen konularak çocuklar yıkanırdı. Bazı evlerde odalardaki  "yüklük" denen  dolapların içine galvaniz döşenerek banyo şekline getirilirdi.... O yüzden  Bursa hamamları  özeldi o dönem yaşayanlar için . Bursa'nın özellikleri sayılırken mutlaka kaplıcaları  söylenirdi.. Çok özeldi kaplıcalar   İsmet İnönü  Mevhibe hanımla evlendikleri dönem balayını Bursa 'da kaplıcalarda geçirdiğini anılarında anlatır...  Günümüzde kaplıca turzimini sanırım Afyon'a,Kütahya'ya kaptırdık..Seyahat  şirketlerinin ilanlarında artık Bursa Kaplıcaları yerine  Afyon ve Kütahya  kaplıcaları yer alıyor.. 70 li yılların ortalarına kadar  Bursalı emekli  öğretmen Şeref  Erlerin 60 lı yılların ortalarında  yayımladığı BURSA  kitabı  ilkokullarda kaynak kitap olarak  okunurdu... Reyhan Mahallesinde komşumuzdu Şeref Erler..Kalın siyah  kemik çerçeveli gözlükleri ve  koltuğunun altında  taşıdığı   çantasıyla,   bugün gibi anımsıyorum ... Yolda karşılaştığı  öğrencilerle konuşur kitabını armağan ederdi.. Mavi bir gökyüzü altında  uludağ görüntüsüyle  kırmızı teleferik vardı  kapağında. Bursanın değerleri ile daha ilkokul çağında tanışırdık ..Bursaya özgü meyvalardan, tarihi mekanlarına, madenlerinden,  kaplıcalarına kadar... Yayıncılığın  çok zor olduğu bir dönemde kısıtlı imkanlarla rahmetli Şeref Erler'in kitabı nasıl bir  cesaret ve kültür hizmetiymiş.. Günümüzdeki yayımcılıkla  karşılatırınca  daha iyi anlaşılır sanırım...

Diğer Haberler