Genel Haberler

Sabiha Gökçen’in izinden giden kadın pilot adayları gökyüzünde gurur veriyor

post-img

Türkiye’nin ilk kadın pilotu Sabiha Gökçen’in hem doğum hem de ölüm günü olan 22 Mart’ın yıldönümünde, sayıları her geçen yıl artan kadın pilotlar gurur veriyor. Pilotaj bölümünde eğitimlerine devam eden kadın pilot adayları, öncü edindikleri Sabiha Gökçen’in izinde uçarak bayrağını gökyüzünde gururla dalgalandırmaya devam ediyor.


22 Mart, ülkemizde havacılık denince ilk akla gelen, Türkiye’nin ilk kadın pilotlarından olan ve Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün sekiz manevi evladından birisi olan Sabiha Gökçen’in hem doğum hem de ölüm yıl dönümü. Gökyüzüne imza atmış, adına havalimanı da bulunan Sabiha Gökçen’in izinden giden ve onun gibi olmak isteyen kadın pilot adayları, her geçen yıl üniversitelerin pilotaj bölümlerine yoğun ilgi gösteriyor. Günümüzde Türkiye’deki 14 bin pilotun yüzde 8’i de kadınlardan oluşuyor.

“Kadın pilot adayları hayallerine ulaşmak için gökyüzünde süzülüyor”
Bahçeşehir Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Pilotaj Bölümünde ise kız öğrenci oranı yüzde 23’e ulaştı. Yoğun ilgi gören bölümün öğrencileri, üç dönemlik teorik eğitimlerinin yanı sıra uçuş eğitimlerini eğitmenlerinin eşliğinde alıyor. Heyecanla üniformalarını giyip kokpitte lövye başına geçen kadın pilot adayları, aldıkları eğitimlerin ardından, hedeflerine ve ideallerine ulaşmak için gökyüzünde süzülerek uçuşlarını gerçekleştiriyor.

Tek başlarına uçabiliyorlar
İkinci sınıfa devam eden yaklaşık 20 kız öğrenciden 3’ü olan İrem Kaytaran (20), Zehra Ecesoy (19) ve Zeynep Yıldız (19), eğitim sürecinde sınavlarından başarıyla geçtikleri için tek motorlu uçakları tek başlarına da uçurabiliyor. Solo uçuş yapacak beceriye kavuşan öğrencilerden İrem Kaytaran, eğitmeni olmadan uçak kullandığı o anları anlattı. Yaşadığı heyecanın tarifsiz olduğunu belirten Kaytaran, uçakla iniş anının inanılmaz bir duygu olduğunu belirterek “Yanıma döndüğümde, yanımda hocam yoktu. Aşağı baktığımda bütün her yer benim altımdaydı. Ve kontrolümde olan bir uçak vardı. Gerçekten inanılmaz bir histi, benim için unutamayacağım bir histi. Ve en önemlisi o uçağı tek başıma indirebilmeyi gördüm. Tek başıma indirebileceğimi hissetmek inanılmaz bir duyguydu. Yani uçmak benim için büyük keyif veriyor, iple çekiyorum uçuş günlerimi” dedi.

“Başlarken çok zorlandım ama artık uçmak hiç zor değil”
Kaytaran, özellikle liselerde okuyan genç kızlara pilot olmayı tavsiye ederken, uçuş eğitiminde başlarda çok zorlandığını ve vazgeçmeyi düşündüğünü belirtti. Hocalarının teşvikiyle çalışmalarına devam ettiğini söyleyen Kaytaran, yaşadığı süreci şöyle anlattı:
“İkinci, üçüncü uçuşumda, ben galiba uygun değilim yapamayacağım, gibi düşüncelere girdim. Ama hocamın desteği ve ‘Yapabilirisin’ demesiyle kendime güvenim geldi. Bir sonraki uçuşta da gittikçe elimin alıştığını, yapabildiğimi, yani çalışarak olabileceğini gördüm. Çok çalıştım ve sonunda iyi bir yere gelebildim. Artık uçmak hiç zor değil, tam tersine hevesle uçuşa geliyorum. Artık zor bir iş olarak gelmiyor. Çalışan ve isteği olan herkes yapabilir.”

“Sabiha Gökçen kadın pilotların öncüsü”
Uçmayı özgürlük olarak tanımlayan ve solo uçuş heyecanı yaşayan diğer bir pilot adayı Zeynep Yıldız, çocukluk döneminden beri havacılığa ilgi duyduğunu, sürekli sosyal medyada kadın pilotları takip ettiğini, izlediği görüntülerin bu bölümü seçmesinde etkili olduğunu söyledi. Dünyanın ilk savaş pilotu da olan Sabiha Gökçen’in hayranı olduğunu da belirten Zeynep Yıldız, “Sabiha Gökçen bir öncü. Bence sadece kadın pilotlar için değil bütün pilotlar için bir öncü. Türkiye’de de değil dünyada öncü” diyerek gelecekte bir havayolu şirketinde çalışmak istediğini söyledi.

Pilot olmak için 5 yıllık eğitim
Pilotaj bölümünde sürecin uzun ve yorucu ancak bir o kadar da keyifli olduğunu söyleyen Zehra Ecesoy ise merak edenler için aldıkları eğitim süreci hakkında bilgi verdi. Hazırlık dönemiyle 5 yıl süren eğitim sürecince birinci sınıfta fizik ve temel matematik gibi dersler gördüklerini belirten Ecesoy, sonraki süreç için ise “Önce bir, iki aylık yer dersimiz oluyor. Sonra gerekli sınavları geçtikten sonra buraya uçuş sahasına geliyoruz. Hocalarla beraber uçağı tanıyoruz ve basit hava hareketleri görüyoruz. Yeterli eğitimleri alınca da yalnız çıkmaya başlıyoruz. İlk etapta kendi havalimanımızda devam ederken sonrasında da farklı meydanlara iniş yapıp tamamlıyoruz. Eğitimin sonunda da yetkili lisansımızı alıyoruz” dedi. Tek başına uçuş deneyimini yaşama başarısı gösteren Ecesoy’un da hedefi, mezun olunca bir havayolu firmasında pilot olmak.
Kadın pilot oranı çok artacak
Bahçeşehir Üniversitesi Pilotaj Bölümü Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Tüzün Tolga İnan da, pilotaj eğitiminin sektöre etkisini, kız öğrencilerin pilotluğa ilgisini ve pilotaj eğitim süreciyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Sabiha Gökçen’i anarak sözlerine başlayan İnan, ülkemizde 2021 yılında 12 bin 700 olan pilot sayısının günümüzde 14 binin üzerine çıktığını belirterek bu sayının yüzde 8’ini kadınların oluşturduğunu ifade etti. Ülkemizin her yıl 1500 pilot ihtiyacı olduğuna ve bölüme talebin yoğunluğuna vurgu yapan İnan, kız öğrencilerin sayısının da hızla arttığını da belirtti. “Bizim okulumuzdaki kız öğrencilerin oranı yüzde 23’lere ulaştı” diyen Dr. Öğr. Üyesi Tüzün Tolga İnan bu ilginin önümüzdeki yıllarda kadın pilot oranının hızla yükselmesini sağlayacağını sözlerine ekledi.

Diğer Haberler