Depremden etkilenen Hatay Havalimanında incelemelerde bulunan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, yapılan çalışmaların ardından havalimanının çok daha büyük depremlere dayanıklı hale getirileceğini söyledi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 6 Şubat depremlerinde ağır hasar alan Hatay Havalimanında incelemelerde bulundu. Burada bir açıklama Uraloğlu, “Şu anda Hükümetimizin önceliği depremin etkilerini tamamen ortadan kaldırmak. Hatay’ın; Antakya, Defne, Kırıkhan ve Samandağ gibi ilçeleri de depremlerden en çok etkilenen bölgelerdendi. Maalesef birçok yapı yıkıldı ve birçoğu da kullanılamaz hale geldi. Bu yapılar arasında Hatay Havalimanımız da vardı. Havalimanımızın bulunduğu alandaki faylanma ve zemin sıvılaşması sebebiyle kalıcı yüzey deformasyonları ve 1-1.5 metreye varan kalıcı oturmalar görülmüş, Pisti ve çevresindeki alan bu oturmadan etkilenmişti ama deprem sonrasında öncelikle insani yardım ve tahliye uçaklarının kullanımına açmak üzere gerekli çalışmaları hızla yaparak pisti en kısa sürede hizmete açtık.
Sonrasında da bir daha benzer depremler yaşanması halinde dahi hasar görmeyecek şekilde altyapının inşası için gerekli çalışmaları başlattık” dedi.
“Yer yanlış” iddialarına cevap verdi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, havalimanın yerinin yanlış olduğu yönündeki iddialara cevap vererek, “ Marmara Araştırma Merkezi (MAM) tarafından yürütülen çalışmalar neticesinde hazırlanan bir rapor doğrultusunda da Bakanlığımızın ilgili birimleri ile gerekli teknik çözümleri geliştirdik.12 Ekim’de Hatay Havalimanı PAT Sahaları Onarımı ve Gelişimi işine ait ihaleyi gerçekleştirerek 21 Kasım’da da yapım çalışmalarına başladık. Projemizin detaylarına inmeden önce Hatay Havalimanı’nın yerinin yanlış olduğuna yönelik yapılan eleştirilere değinmek istiyorum. Arkadaşlar, Havalimanlarının yapılabileceği yerlerin tespiti, Uluslararası Sivil Havacılık Organizasyonu tarafından yayınlanan sivil havacılık kriterlerine göre yapılan yer seçimi çalışmaları ile belirlenmektedir. Havalimanı yapılabilecek alternatifler öncelikle, hava araçlarının uçuş operasyonlarını emniyetle yapılabilmesi için gereken alçalma ve tırmanma mesafelerinin sağlanıp sağlanmaması, hakim rüzgar yönü açısından uygun olup olmaması yönleriyle değerlendirilmektedir.
Bunun dışında da arazinin türü, zemin ve yeraltı suyu durumu, drenaj imkânları, karayolu, enerji nakil hatları, temiz ve atık su kaynakları, şehir merkezine uzaklık ve ulaşım imkânları gibi birçok yönden de inceleme yapılmaktadır. Hatay Havalimanı’nın yer tespiti de belirtilen kriterler dikkate alınarak 1990’lı yıllarda yapılmıştır. Topboğazı, Serinyol, İskenderun ve Amik Ovası olarak tespit edilen dört alternatif alan üzerinde yapılan detaylı incelemeler neticesinde en uygun alanın, Amik Ovası alternatif olduğu belirlenmiştir.” dedi.
Hava limanı yeri yanlış değil
Uraloğlu, yeniden yapılan incelemeler neticesinde de havalimanının yerinde bir yanlıştık tespit edilmediğinin altını çizerek, “Yaptığımız çalışmalar sonrasında o günlerde yapılan tespitin doğruluğunun bugünde geçerli olduğunu gördük ama burada şunu belirtmek istiyorum. Nasıl ki 2011 yılında hizmete açtığımız Hatay havalimanı yeni terminal binası ve trafik kontrol kulesi gibi diğer üst yapılar depremlerden dolayı dikkate alınabilecek bir hasar görmediyse, şimdi ki çalışmalar sonrasında da havalimanımız taşıma kapasitesi yüksek zemin oluşturularak daha büyük depremlerden etkilenmeden faaliyetine devam edecektir.
“Doğa şartları ne olursa olsun ulaşım mümkün hale gelmiştir”
Uraloğlu, ülkemizde gelişen inşaat teknolojileri ile doğa şartları ne olursa olsun ulaşımın mümkün hale geldiğini ifade ederek, “ Mühendislik altyapısı ve ulaşım yapılarında özel çözümler üretebilme kapasitesi son derece gelişen ülkemizde artık doğa şartları ne olursa olsun ulaşım mümkün hale gelmiştir. Tüm ulaşım yapılarımız yerli ve milli kapasitemiz ile yapılabilmektedir. Ülkemiz mühendisleri ve kurumları tarafından projelendirilip deniz üzerinde inşa edilen 0rdu-Giresun ve Rize Artvin Havalimanları, Marmaray ve Avrasya Tüneli gibi deniz altından tüneller, 1915 Çanakkale ve Yavuz Sultan Selim Köprüleri gibi dünyanın en uzunları arasında yer alan köprüler, Çamlıca Kulesi gibi dünyanın en gelişmiş yayıncılık kulesi gibi nice ulaşım ve haberleşme altyapısı; doğanın tüm zorlukları ve olumsuz koşullarına rağmen başarıyla tamamlanarak hayata geçmiş ve hizmete başlamıştır” dedi.
“Artık depremlerden etkilenmeyecek”
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, açıklamasında, “Şimdi yeni Hatay havalimanımızı da zemin taşıma gücünün artırılmasını sağlayacak yüksek ve geçirimsiz bir dolgu üzerine inşa edecek, aynı zamanda 14 kilometre uzunluğundaki çevre güvenlik duvarını yeniden inşa ederek havalimanının bulunduğu alanı sel taşkınlarından koruyacağız. Böylece az önce de belirttiğim gibi ne taşkın ne de depremler artık havalimanımızı etkileyemeyecek” dedi.
2026 yılı ilk çeyreğinde tamamlanacak
Uraloğlu, çalışmaların 2026 yılı ilk çeyreğinde tamamlanacağını açıklayarak sözlerine şu şekilde devam etti. Projemiz kapsamında; PAT sahalarının uygun bir kota getirilerek drenaj sistemi ile yenilenmesi, ayrıca mevcut binaların güçlendirme ve onarım işlerinin yapımını planlıyoruz. Terminal, Teknik Blok Kule, İtfaiye Binası, Kuvvet Santrali, Lojman ve Garaj Binalarını güçlendireceğiz. 3 bin metre uzunluğu ve 45 metre genişliği ile geniş gövdeli uçakların inebileceği şekilde pist yenileyeceğiz. 2720 metre uzunluğunda yeni paralel taksi yolu, 2 adet hızlı çıkış ve 4 adet bağlantı taksiyolu inşa edeceğiz. Apron ve çevre güvenlik yolunu yenileyeceğiz. Yeni ısı merkezi, regülatör binaları, nöbetçi kulübeleri ve çevre düzeni imalatlarını da yapacağız. Tüm bu çalışmalarımızı 2026 yılı ilk çeyreğinde tamamlamayı hedefliyoruz.”