Dünyanın öncelikli problemleri arasında yer alan iklim değişikliği ve atık konusu, Alanya Üniversitesi’nde masaya yatırıldı. İklim krizi ve atık yönetimine dikkat çekilen seminerde, gıda ve temiz su kıtlığı uyarısı yapılarak, çözüm önerileri hakkında bilgiler verildi.
Antalya Çevre ve Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nden Çevre Mühendisi Dr. Nilgün Akbulut Çoban, Alanya Üniversitesi’nde “İklim Değişikliği ve Sıfır Atık” konulu seminer düzenledi. Küresel ısınma ve iklim krizinin zararlarına dikkat çeken Çoban, Türkiye’nin iklim krizine karşı gerçekleştirdiği çalışmalar hakkında da bilgiler aktardı. Küresel ısınma sorununun çok büyük bir sorun olduğuna vurgu yapan Dr. Çoban, "Biz şu an seçimimizi yapmalıyız. Küresel sorun uzakta değil, yakınımıza kadar gelmiş durumda. Biz kendi türümüzle birlikte bu dünyadaki, bu ekosistemdeki hiçbir türün yok olmasına izin vermemeliyiz. Buradaki ana tema, 'ben tek kişiyim hiçbir şey yapamam' diyerek bu kendimizi bu işten alıkoymamalıyız. Kendi türümüzle birlikte diğer türleri yok etmemeyi tercih etmeliyiz. Artık iklim değişikliğinin etkilerini uzakta değil, hemen mahallemizde yaşanan sel felaketinde görüyoruz. Ülkemizde pek çok felaketler oluyor. Alanya’da da oldu. Hortumlar yaşanıyor, Kumluca’da çok yeni sel felaketi yaşadık. Bu yaşadığımız afetlerin önüne geçmek gerekiyor. Biz hep 'küresel ısınma' diyoruz ama kavramlar bunun ötesine geçti. Bugüne kadar 'iklim değişikliği' olarak adlandırılan durum, 'iklim krizi’ olarak adlandırılmaya başlandı” ifadelerini kullandı.
"Enerji ve tarım sektörü küresel ısınmayı tetikliyor"
Küresel ısınmanın neden oluştuğuna ilişkin teknik bilgiler aktaran Dr. Nilgün Akbulut Çoban, kentleşme ile birlikte atmosfere salınan sera gazlarının arttığına dikkat çekti. Atmosferdeki sera gazlarının küresel ısınmayı tetiklediğini dile getiren Dr. Çoban, "Güneşten yerküreye inen ışınların bir kısmının tekrar uzaya yansıması gerekiyor. Ama kentleşme ile birlikte atmosferin etrafını saran gazlardan dolayı yerküreden uzaya belli bir ışın yansıması gerçekleştirilemiyor. Bu durum da küresel ısınmayı beraberinde getiriyor. ‘Dünyamızın etrafını saran, sera etkisi oluşturan gazlar neler’ diye sorduğumuzda, ilk başta karbondioksit geliyor. ‘Ülkemizin sera gazı envanteri nedir, iklimlerin dengesini bozan kirleticilerin oranı nedir’ diye baktığımızda, Türkiye İstatistik Kurumu’na göre birinci bileşenin yüzde 70 oranla karbondioksit olduğunu görüyoruz. Bu karbondioksit salınımlarının yüzde 70’inin enerji sektöründen kaynaklandığını görüyoruz. Tarım sektöründen kaynaklanan sera gazı salınımı ise ikinci sırada yer alıyor. Atıkların yönetiminin de sera gazlarının oluşumunda etkili olduğunu görüyoruz. Ülkemizde sera gazlarının durumuna baktığımızda, kentleşme ve sanayileşme ile birlikte atmosfere verdiğimiz emisyonlar devam ediyor. Kişi başı ürettiğimiz sera gazı emisyonları artıyor” diye konuştu.
“İklim değişikliği eylem planında Antalya öncü kentlerden”
Çevre Mühendisi Dr. Nilgün Akbulut Çoban, tarım ve atık sektöründe sürdürülebilir yaklaşımların olması gerektiğine dikkat çekti. Antalya’nın bu konuda çok çaba gösterdiğine dikkat çeken Çoban, Antalya’nın bu konuda öncü kentlerden biri olduğunu anlattı. "İlimiz Antalya, Türkiye’deki birçok ile göre sürdürülebilir enerji ve iklim değişikliği eylem hazırlama konusunda öncü kentlerden. Sürdürülebilir İklim Değişikliği Eylem Planı ilk olarak 2012 yılında Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından hazırlanmış ve en günceli 2022 yılı sonunda yapılmış durumda” ifadelerini kullanan Dr. Nilgün Akbulut Çoban, konuşmasına şöyle devam etti:
“Kentimizde sera etkisi oluşturan gazlarda en fazla etkinin bina sektörü olduğunu görüyoruz. Binaların ısıtılması, soğultulması ve aydınlatılması gibi alt faktörler var. İkinci sırada ulaşım, bunu atıkların yönetimi takip ediyor. Atık yönetiminde iklim değişikliğine sebep olan katı atık bertarafının iklim değişikliğine yüzde 70 oranda olumsuz etkisini görüyoruz. Dolayısıyla ürettiğimiz bu atıkların akıllı bir şekilde sürdürülebilir yaklaşımlarla kontrol edilmesi gerekiyor ki iklim krizi ile mücadele edebilelim. İlk etapta çevre problemi olarak görülen durum, şu anda çevre probleminin ötesine gitti.”
"Gıda ve temiz su kıtlığı yaşanabilir”
Muhtemel bir iklim değişikliğinden dolayı Akdeniz havzasının olumsuz etkileneceğini söyleyen Çevre Mühendisi Dr. Nilgün Akbulut Çoban, tarım ve turizm sektöründe yaşanabilecek su krizine dikkat çekti. Dr. Çoban, "Akdeniz havzası, iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek bölge. Bulunduğumuz kent de maalesef etkilerden en fazla etkilenecek illerden. Özellikle bir çeşitlilik bağlamında, biyoçeşitlilik bağlamında Adana’dan sonra en fazla endemik türün olduğu kentte yaşıyoruz. Attığımız adımlar, verdiğimiz kararların yönetimi sağlayacak şekilde olması gerekiyor. Sıcak bir kentte yaşıyoruz. Dolayısıyla kuraklık ve orman yangınları gibi sorunlara yol açabilecek bir durumdayız. Tarım, turizm iklim değişikliğinden olumsuz etkilenecek. Gıda ve temiz su kıtlığı kenti etkileyebilir. İklim değişikliği ile ilgili ilk adımlar, 1972 yılında Stockholm Konferansı ile başladı. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Sözleşmesi bu anlamda kilit rol oynuyor. Biz de ilk defa 2004 yılında BM İklim Değişikliği Protokolü'ne dahil olduk. 2009 yılında da Kyoto Protokolü’ne dahil olduk. İklim değişikliği ile ilgili adımlarımızda 2021 yılında Paris İklim Anlaşması'na dahil olduk. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız yeni pozisyonunu almış oldu. Uluslararası sözleşmelerde ülkemizin ayrı bir yeri var. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere göre yapılan politika ve finansmanlardan ülkemizin BM ayrıcalıklı durumumuz var. AB, 2030 yılına kadar karbon salınımını azaltmayı planlıyor. 2050 yılına geldiğinde sıfır karbon dönemine geçmeyi vadediyor. Kendi üye devletlerine ithalat ve ihracatta sınır ve düzenlemeler gelecek. AB ile ithalat ve ihracat olan bir ülkedeyiz. Buna göre çalışmalarımız devam ediyor. AB Yeşil Mutabakat Eylem Planı hazırlandıktan sonra bakanlığımızda hazırlanan mutabakata uyumlu mutabakatlar hazırlandı” ifadelerini kullandı.
"2050 yılında dünya bize yetmeyecek"
Dr. Nilgün Akbulut Çoban, kişi başı üretilen atık miktarları hakkında bilgiler aktardı. Atıkları yönetmenin çok önemli olduğunu söyleyen Çoban, “Atıkları yönetmek çok önemli. Kişi başı üretim miktarı arıtıyor. Bu tüketim alışkanlığı ile devam edersek maalesef 2050 yılına geldiğinde bu dünyamız bize yetmemeye başlayacak. İki tane daha böyle bir dünyaya ihtiyacımız olacak. Çok tüketeceğiz. Maalesef çok fazla tüketim demek, çok fazla atık çok fazla emisyon demek. Bu da tüm dengelerin bozulması demektir. BM İnsani Gelişmiş İndeks Raporu’na göre; insanoğlu dünyaya geldiğinden beri ilk kez, dünyadaki tüm canlıların toplam ağırlığından fazla atık üretmeye başladı. Bu da gezegenimizde baskıya neden olmaya başladı. Bizim ülkemiz bu konuda gelişmeye devam eden bir ülke. OECD ülkeleri arasında hem ekonomik gelişim hem de sera gazı emisyonu en fazla artan ülkelerden bir tanesi. Ülkemizde atıklar her geçen gün artıyor. Bu tüketim alışkanlıklarıyla gidersek kentler için ayrılan düzenli atık depolama sahaları daha hızlı bir şekilde yaşam ömrünü tamamlayacak. O yetmediği için yeni düzenli depolama sahası açmak zorunda kalacağız. Bu da yeni bir ormanın, yeşil alanın yok olması demek. Bunun önüne geçmek gerekiyor. Bunu da atıkların geri dönüşümünü sağlıklı yaparak gerçekleştirebiliriz” dedi.
Genel Haberler
Uzmanlardan gıda ve temiz su kıtlığı uyarısı
- 333 Okunma
Etiketler
Bursa haberleri
Bursaspor
Bursa İş Dünyası
Bursa asayiş
Bursa Cemiyet
ekonomi
spor
magazin
eğitim
sağlık
siyaset
güncel
simit sarayı
burs
Mehmet Ali Yılmaz
Pen dc
Haluk Payaslıoğlu
bursada bugun
olay gazetesi
olay
Bursa Hakimiyet
Ahmet Emin Yılmaz
Yüksel Baysal
iphone
iphone 13
iphone 14
iphone pro
Samsung
fiyat
ak parti
mhp
chp
hdp
line tv
yazısı
bu gün
sözcü
halk tv
a haber
doktor
randevu
bursa şehir hastanesi
muayene
dask
sigorta
İnternet
oyun
Kağan Aslanoğlu
che
hz muhammet
jesus
jerusalem
kudüs
filistin
putin
kral
kraliçe
recep tayyip erdogan
ali nur aktaş
belediye
devlet bursu
kayıt
üniversite
telefon
İbrahim burkay
btso
müze
kitap
program indirme
mauses
vapur
tarife
İstanbul
havaalanı
açık cezaevi
cezaevi
infaz
hakaret suçu
mahkeme
adliye
metro
bursaray
bursaspor başkan
teksas
texas
google
youtube
instagram
bitkoin
sanal para
tarih
dolar fiyatı
küçük altın fiyatı
Tarkan
zeki müren
mezarlık
vefat
turgay erdem
mustafa bozbey
ismail hakkı edebali
oktay yılmaz
merinos
osmangazi
orhangazi
nilüfer
özlüce
görükle
yıldırım
namazgah
mimar sinan
gemlik
gürsu
inegöl
harmancık
orhaneli
yenişehir
mustafakemalpaşa
yaralı
polis
operasyon
tutuklama
ölü
yakalanma
cezaevi
doğum
ölüm
hastane
acil servis
jandarma
yıkım
müjde
festival