İnegöl Belediyesi, İnegöl köftesinin yanında 3 gastronomi değerinin daha coğrafi işaret sürecini tamamladı. Sofraları süsleyen lezzetler; İnegöl Cerrah kuru fasulyesi, İnegöl çıbrıka bitkisi ve İnegöl sütlü kadayıfı artık şehrin tescilli lezzeti oldu.
İnegöl Belediyesi’nin başlattığı 'Gastro İnegöl' çalışmaları çerçevesinde şehrin saklı kalmış değerleri yeniden gün yüzüne çıktı. Turizm adına yapılan çalışmaların önemli bir ayağı olan gastronomi çalışmalarında İnegöl köftesinin yanında İnegöl’ün birbirinden kıymetli gastronomi değerlerini de Türkiye’ye ve dünyaya tanıtmak maksadıyla çıkılan yolda, 11 ürün için coğrafi işaret başvurusu yapıldı. İnegöl simidi, çıbrıka bitkisi, İnegöl Cerrah kuru fasulyesi, İnegöl piyazı, Hınkal (Gürcü mantısı), Metez (Çerkes mantısı), İnegöl sütlü kadayıfı, kaymaçina, pitta (Boşnak böreği), Büryan (Mişoriz) ve tosman helvası (Manav) için yapılan başvurulardan 3 tanesi sonuca ulaştı. İnegöl Cerrah kuru fasulyesi, İnegöl çıbrıka bitkisi ve İnegöl sütlü kadayıfı coğrafi işaret alarak tescillendi.
Lansmanda İnegöl’ün tarım değerleri çilek ile yaban mersininden özel olarak hazırlanan ve artık şehrin değerleri arasında yer alan İnegöl lokumu ile birlikte mobilyadan esinlenilerek Eyüp Sabri Tuncer markası iş birliğinde oluşturulan odunsu bitkiler kokulu İnegöl nostalji kolonyası da görücüye çıktı. İki özel ürün, lansmanda misafirlerin beğenisine sunuldu. Aynı zamanda şehrin gezi rehberi olan “Gezin” mobil uygulaması tanıtıldı.
İnegöl’ün tanıtım filminin sunumuyla başlayan lansmanda, daha sonra coğrafi işaret alan ürünler için hazırlanan gösterimler yapıldı. Ardından Belediye Başkanı Alper Taban kürsüye çıkarak davetlilere hitap etti. Coğrafi işaretlerin tescili ile ilgili lansman töreni için bir araya geldiklerini hatırlatan Başkan Taban, “İnegöl’ümüz sadece gastronomiden ibaret değil. Başta sanayi ve endüstrisi olmak üzere, beraberinde tarım ve turizm gücünü de yanına katarak ve en önemli özelliği olarak her zaman ifade ettiğim girişimci ve müteşebbis insanıyla beraber İnegöl’ü hep birlikte büyütmeye devam edeceğiz. Gastronomi deyip geçmek kolay değil. Ama bunu özellikle bu alanda çalışan profesyonellerin bunu çok daha iyi okuduklarını düşünüyorum. Onların tavsiyeleriyle yolumuzda ilerlemeye devam edeceğiz” dedi.
Konuşmasında Gastro İnegöl hikayesini de anlatan Başkan Taban, şöyle devam etti: “Ben biraz Gastro İnegöl hikayesinden de bahsetmek istiyorum. 2019 yılı itibariyle göreve geldiğimizde, özellikle İnegöl şehri göçlerle oluşmuş bir şehir. Kafkaslardan, Balkanlardan, Türki Cumhuriyetlerden, ülkemizin 81 vilayetinden bu şehirde yaşayan vatandaşlarımız mukim. Bizler de bunu bir zenginlik olarak gördük ve bu zenginliğin içerisinden daha neler çıkarabiliriz düşüncesiyle çalışmalarımızı başlattık. Gerek kırsalda, gerek merkez mahallelerimizde yaptığımız taramalar neticesinde özellikle; düğün adetleri, etnografik objeler, maniler, türküler, tarihi eserler ve tabi ki mutfak kültürü üzerine incelemeler yaptık. Burada gördük ki gerçekten çok büyük bir zenginlik var. İnegöl köftesinden daha fazlası diyerek düşündüğümüz bu zenginliği de bir markaya dönüştürebilir miyiz düşüncesiyle çalışmaya başladık. 2 yıl süren çalışmalar neticesinde coğrafi işaret başvurusu yapma kararı aldığımız ürünlerimiz oldu. İnegöl Simidi, İnegöl Çıbrıka Bitkisi, İnegöl Cerrah Kuru Fasulyesi, İnegöl Piyazı, Hınkal, Metez, İnegöl Sütlü Kadayıfı, Kaymaçina, Pitta, Büryan ve Tosman Helvası olmak üzere 11 alanda coğrafi işaret tescili yapmaya çalıştık. Bunlarla ilgili süreçler tabi çok bir anda olan süreçler değil” diye konuştu.