Resmi adıyla Estados Unidos Mexicanos (İspanyolca) yani Birleşik Meksika Devletleri.
Birleşik Devletler unvanı elbette bir işgalin resmi adıdır.
Hele ki Amerika kıtasında.
16.yüzyılda yerli halk İspanyollar tarafından rahatsız edilince nüfusunun büyük bir kısmını kaybettiler. Kimi öldü kimi sürüldü. Sürülenlerden kuzeyi seçenler, Afrika’dan en gaddar şartlarda nakledilen ve güneyin çiftliklerini işlemekte kullanılan kölelerden farksız muamele görmediler.
Torunları Amerika’ya minnettar bir hayat sürmüşler midir bilinmez ama yerlilerin sürüldü o topraklarda Osmanlı izi birer minnettarlık nişanesi olarak karşımıza çıkar.
***
Kuzey Amerika haritasının güneyinde yer alan Meksika’nın sıradan bir ülke olduğunu düşünmek yanıltıcıdır. Türkiye’nin neredeyse iki buçuk katı yüzölçümüne ve 130 milyonluk bir nüfusa sahiptir. Kişi başına düşen milli gelir açısından yüksek-orta gelirli ekonomiler arasında yer alan Meksika ekonomisi, 2013’te küresel gayri safi milli hasılanın yüzde 1,6’sını oluşturan 1.184 milyar dolarlık toplam milli geliriyle dünyanın en büyük on beşinci ve Brezilya’nın ardından Latin Amerika’nın en büyük ikinci ekonomisi konumundadır. Ticaret merkezleri, yüksek binalar, geniş caddeler, alışveriş merkezleri, küçücük bir saat kulesi sonra yine aynalı büyük binalar, kalabalık geniş caddeler vs.
Evet. Neden orada olduğunu bir kendinin bildiği o küçücük saat kulesi, orman kaçkını bir avuç yeşile tutunmuş vaziyette kendinden emin ve mağrur dev binaların arasında ürkek selamlıyor bizi.
Rivayetlerle dolu bir yüzyılı geride bırakan bu Osmanlı saat kulesi, başkent Mexico City'nin merkezinde bulunan törenlere idamlara festivallere ev sahipliği yapan tarihi Zocalo meydanı yakınlarındaki Venustiano Carranza ve Bolivar sokaklarının kesiştiği köşede bulunuyor.
2.Abdülhamit
Rivayetleri Osmanlı saraylarına dayanan bu saat kulesi önce padişah 2. Abdülhamit’le bağdaştırdık. Yaşamı boyunca birçok saat kulesi inşa ettiren padişah elbette Meksika’yı es geçmemiş olmalıydı. Fakat saat kulesinin üzerindeki lahitte bulunan tarih padişahlık tarihine pek uygun değildi.
Septembre de 1910 - 1910 Eylül
Sultan Reşat
O halde bu saati yaptıran bir sonraki padişah olmalıydı. Senaryo hazırlandık. Sultan Reşat tarafından Meksika halkı ile Osmanlı halkının dostluğunu göstermesi amacıyla özgürlüklerinin 100.yılında kalıcı bir armağan olarak hazırlanmış olmalıydı. O zaman Osmanlı mimarisinin esintilerini taşıyan saat kulesi İznik Çinileriyle kaplanmıştır. Saat Kulesi, deniz aşırı bir gemiye yüklenerek monte edilmek üzere mimarları ile beraber Meksika'ya doğru yola çıkardık.
Oysa Osmanlı çalkantılar içinde savrulurken topraklarını tek tek kaybediyordu.
İhanetler dolu bu süreçte, tebaasında pek çok kişi sürgüne gönderiliyor ya da yurdunu terk ediyordu. Bu göçlerden Amerika kıtasına giden en fazla nüfus, 400 yıl Osmanlı toprakları içerisinde kalan Lübnanlılardı.
Saat kulesi inşasından 8 yıl sonra Fransızlar tarafından işgal edilen Lübnan 1948’de bağımsızlığını kazandı. Saat kulesi lahdi de bu olaydan nasibini aldı.
‘La Colonia Otomana a Mexico. Septembre de 1910’
‘Meksika’daki Osmanlı Kolonisi. 1910 Eylül’ yazısı gitti yerine
‘Meksika’daki Lübnan Kolonisi. 1910 Eylül’ geldi.
Neyse ki 1986 yılında Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliğinin çabalarıyla tekrar eski halini aldı.
Osmanlı saat kulesi sanıldığı gibi bir padişah tarafından yaptırmamıştır. Orada yaşayan Osmanlı tebaası tarafından Meksika’ya bir minnettarlık nişanı olarak yaptırılmıştır.
Üzerinde bulunan çiniler İznik çinisi değil, Meksika’da yaygın bulunan ‘azulejos’ çinisidir.