Sizin Korkunuz Daha Büyük!

13 Aralık… Belleklere yazılacak bir tarih daha… İleride nasıl anılacağını, yorumlanacağını, hesaplaşılacağını merak ettiğimiz zamanlardan geçiyoruz. Öyle ya da böyle gün geliyor yüzleşiyoruz yaşadığımız, yaşattığımız her şeyle. Hemen değilse de süreçte her şey karşıtını yaratıyor. Bir sürü iddianame milyonlarca evrakla boyutları artarak büyüyen, siyasetçiler rektörler, gazeteciler, askerler, iş adamlarının oluşturduğu 275 sanıklı davada karardan önce, savcı esas hakkındaki görüşünü açıklayacak bu gün. Bu 275 sanığın bir kısmı içeride, çocukları dışarıda büyür; yakınları bu dünyadan son defa kucaklanmadan ayrılırken, örgütü bulunamamış bir örgüt davasının karardan önceki son dönemecini merak ediyorlar. Merak edenler sadece onlar değil, Savcı iddianameyi okurken Ana muhalefet Partisi, işçi partisi, Atatürkçü Düşünce Derneği, sivil toplum kuruluşları, aydınlar, çok sayıda gazeteci ve sanatçı da orada olacaklarını açıkladılar. İnsan hakları haftası vesilesiyle gazetelerde yansıyan rakamlardan öğreniyoruz: Demokrasimiz ilerledikçe hapishanelerdeki aydın, gazeteci, bilim adamı sayımız artmış. Hapishanelerimizde yer kalmamış. Gücü eline her geçiren kendi meşrebince yorumlarsa demokrasiyi; kendi anayasamı yapacağım, kendi meydanlarımı inşa edeceğim, meydanlarımda da kendi yetiştirdiğim gençlik yürüyecek, istemediğim, sevmediğim, yanımda durmayan, uzakta dursun derse… Nice olur halimiz… Nice oldu? Cumhuriyet okurları ya da kendi gazetesini alırken sıralanmış gazetelerin ön sayfalarına göz atanlar bilirler. Mustafa Balbay’ın köşesi dört yıldır her gün değişen tarihlerle tutukluluk, hücrede geçen gün ve milli iradenin tutukluluk gün sayısını verir. İnsanın içini acıtan hakka hukuka adalete olması gereken güvenini hırpalayan bu görüntü ileri demokrasinin görüntüsü müdür?   Mustafa Balbay, hapishaneden yazdığı ‘’Zulümhane’’ kitabının sonunda tarihe geçen davalardan, yine tarihe geçen cümleler aktarmıştır. Onlardan bir tanesi aklın aydınlığına inanmış, Rönesans’ın habercisi filozoflardan Giordano Bruno ‘nun yakılarak öldürülmesine hüküm veren kararı dinledikten sonra yargıçlara söylediği sözlerdir. Der ki Bruno, ; Bu kararı açıklarken içinizde duyduğunuz korku, benim onu kabul ederken duyduğum korkudan daha büyüktür’’ … Bu gün, 13 Aralık’ta kimsenin içinde korkular olmaması dileğiyle…