Siz Hissediyor musunuz?

Geçen hafta okul yönetimlerine İl Milli Eğitim Müdürlükleri’nden gönderilen bir yazıyla yeni eğitim sistemi 4+4+4 ile ilgili anket, röportaj, bilgilendirme faaliyetleri yasaklandı. Milyonlarca öğrenciyi ve toplumun bütün kesimlerini çok yakından ilgilendiren bu konuda artık öğretmenlere ve yöneticilere soru sorulamayacak. Gerek de yokmuş zaten. Bakanımızın ‘’eğitim sistemimizle ilgili gelinen noktada bir kaos, bir kargaşa hissettiniz mi ?’’ sorusuna yine kendisinin verdiği ’’hissetmediniz’’ yanıtıyla yeterince aydınlanıyoruz Eğitim-Sen’in konuyla ilgili aylık raporları okunduğunda; bazı okullarda 120 kişiyi bulan sınıf mevcutları, seçmeli derslere giren imamlar, okula mamalarıyla gelen, tuvalet ihtiyacını gideremeyen, ağır ders yükü altında ezilen küçük çocuklar, ikili eğitimin yaygınlaşmasıyla eğitimin sabahın erken saatlerinden geç saatlere kadar sürmesi gibi, bir kısım sıkıntı göze çarpıyor olsa da biz hissetmiyoruz mecburen. John Steinbeck’in Fareler ve İnsanlar adlı çok tanınan, çok okunan kitabının bazı bölümlerinin gayrı ahlaki bulunması, bu değerlendirmedeki ahlak kriterlerin neler olduğu konusunda düşündürüyor insanı. Yoksa insan doğasının derinliklerine ustaca inen Steinbeck ve kitabını konu etmeye bile lüzum görmüyoruz. Gerçekten ahlaka genel bir ölçü bulabilir miyiz?? Şeker Portakalı kitabında küfreden Zeze, 4+4+4 ile tohumlarını ektiğimiz neslimizin ahlakını bozar,’’ şu anda bariz bir direnç sergileyen üniversitedeki abla ve abileri gibi olurlarsa sonra onlar da?’’ diye mi korkuyoruz? Fen bilgisi öğretmeni Mutasyon ve Evrim teorisini anlatırsa… Al sana da soruşturma! Konu fen iken metafizik masallar mı anlatmalıydı acaba? İyiyi kötüden ayırıp seçebilmek için özgürlük gereklidir oysa; sorgulayan, karşı çıkan, neden sonuç ilişkisi kuran, analitik bakan, üreterek mutlu olan bireyler yetiştirmek için. Erdemin yolu bilgiden geçer. Gerçeği bulmaya, buldurmaya yönlendiren bilgiden. Neyi kazısak ,altından bizi dikensiz gül bahçemize götüren kendi iyiliğimiz çıkıyor!