Temel sorun; aydınların kimlik bunalımı içinde olmaları ve yabancılaşmalarıdır. Ülkenin temel sorunlarında, ortak bir tespitte bulunmadıkları gibi tedavide de anlaşamıyorlar.
Çağımız aydını; iç dünyasında öfkeli ve küskündür.
İnsan; ilk zamanlarda üretim yaparken doğa ile mücadele etmiştir. Doğaya egemen olma çabası bilgi elde etme ve bunun birikimini sağlama çabasına yöneltmiştir.
Paleolitik çağda; insanı avcılık ve toplayıcılıkla doğal gereksinimini karşılarken elde edilen bilgiler genç kuşağa usta çırak yöntemiyle aktarılıyordu. Bilgi eğitimi yapaydı.
Neolitik çağda ise; hayvan evcilleştirme ile tarımın yapılışı amprik bilgi artırımını oluşturarak üretim özümlenerek uygulanmıştı.
Sonra kentsel yaşam süreci, toplu yaşama olgusunu ortaya çıkarır.
Ekonomik, sosyal ve siyasal yapılanma, teknolojik gelişiminin motoru oldu.
Deneysel bilgi edinme ve uygulama çabaları ile bilgiyi düşünme, ilkeleri belirleme ile bilim anlayışı gelişti.
Bilim kendi mantığı içinde yeni bilgiler üreterek ilerledi.
Aydınlar; siyasal, sosyal ve ekonomik çıkar gruplarına göre, ayrı dünyalarda yaşar. Bunun sonucu olarak, kendi toplum beklentilerinden uzak kaldıklarından kargaşalıklara yol açılır.
İnsanın yüklendiği görev; toplum ve devlet içinde aldığı aktif rol, sorumluluğun esasını teşkil eder. Sorumluluğun başlangıcı insandır.
İnsan; insan oluşunu düşündüğü ölçüde, kendine, ailesine, topluma, devlete, insanlığa karşı sorumluluk duyar.
Bu nedenlerle yığınlardan ayrılan, kabullenilmiş bir seleksiyon yolu ile farklılaşan aydınlar, fikir ve yönetim üretimi yapar. Değişken ve seyyar bir kütle olarak, halkla kültür farkına sahiptirler. Aydınlar; menşe, seciye, tahsil ve görüş bakımından ayrıdırlar. Bunun sonucu olarak aydınlar çeşitli çıkar gruplarının, fikir akımlarının emrindedirler. Bunlarda mevcut iç dünya ve çevre aydınların yönünü belirler.
Aydınların; genellikle kültür değişimine öncülük etmek, değişeni daha popüler kılarak yaygın hale getirmek, yeni bir zevkin ve üslubun öncülüğünü sürdürmek ve halkın siyasal sosyal tercihlerini etkilemek, kültürü oluşturmak ve politik roller oynamak gibi rolleri vardır.
Aydın genel olarak; dürüst, uyanık, cesur, bilgi hamalı olmayan parlak zekalı, yaratıcı güce sahip, bilgisini kısa sürede pratiğe aktarabilen, toplumu ile kaynaşabilen ve gerçek uğrunda her savaşı gözönüne alabilen bağımsız bir güçtür. O, zamanın bilgisine sahip olacak, toplumun dilini, edebiyatını, sanatını, tarihini bilecek, düşünce akımlarına yabancı olmayacak, peşin hükümlere iltifat etmeyecektir.
Aydın’ın görevi; bilimsel düşünce ile toplumun kendine has değişim yasalarını bulmak ve bu yasaları uygun ve gerçekçi hamleleri bilimsel ve gerçekçi programlar haline getirmektir.
Bilinmesi gereken; halk aydın bütünleşmesinin, kalkınmanın, gelişmenin, sağlıklı toplum ve devlet olmanın ilk şartı olduğudur. Halkın ve devletin sorunlarını çözecek verimli çalışma, aydını bir kast, halkı bir yığın olmaktan kurtaracak çalışmadır. Bu ise ancak ve ancak insanın aydınlanması ve bilinçlenmesi ile mümkündür.
Günün Sözü: bilgisizlik hataya düşürür.