Kuzey Afrika’dan başlayan Ortadoğu’yu içine alan yeni yönetim yeni sistem kurma projesini önce Türkiye’de uygulamaya koydular.
Ana üs olması istenen Türkiye’de demokrasi içinde Türkiye baharı başlattılar. Özellikle eğitilen, yetiştirilen etnik kimlikli, ılımlı İslamcıları vekimliksiz liberalleri devşirdiler. Türkiye; demokratik sistem içinde dönüşüm geçirdi.
Yeni stratejide kullanılamayacağı bilinen Gladio tasfiye edildi. Ilımlı İslamcılardan ve Etnik azınlıklardan Yeni Gladio örgütlendirildi, eyleme geçirildi. İleri demokrasi, demokratikleşme adı altında Din-iman görüntüsü ile medya, sermaye, bürokrasi yapısal dönüşüm geçirdi.
Avrupa’da Portekiz/İspanya, İtalya ve Yunanistan ekonomik krizlerle boğuşurken, Kuzey Afrika ve körfez bölgesindeki İslam Ülkelerinde kanlı bir süreç yaşatıldı. Tunus’la başlayan Arap baharı gerçekte kan baharı, Kuzey Afrika ve Ortadoğu’yu süratle sardı.
Küresel emperyalizm; bölge ülkelerde yaşanan kardeşi kardeşe düşüren kentleri yakıp yıkan kaosu, Arap Baharı diye süsleyerek teşvik ettiler. Planladılar, örgütler, yönettiler. Kendi günahlarını kamufle ettiler. Üs olarak Türkiye’yi kullandılar. Oysa; Arap Çöllerinde açan bahar çiçekleri değil, kan çiçekleriydi. Birileri, masum insanların kanı ve canı pahasına, yeni çağdaş sömürü sistemini yeni dünya düzenine uygun haline getirmeye çalışıyor.
Tunus’ta Bin ali, Mısır’da Hüsnü Mübarek, Libya’da Kaddafi rejimleri devrildi. Yemen’de Abdullah Salih, çekildi. Suriye’de Beşer Esad Rusya, Çin ve İran destekli varlığını koruyor. Ortadoğu ve Kuzey Afrika halklarının geleceği parlak görülmüyor.
Peki ya Türkiye! Bazıları iyimser tablo çizmelerine rağmen toplumda kamplaşma artmakta, deriden derine nefret ve kinle donanan kesimler hesaplaşmaya gidiyor.
Haziran 2006’da yayınlanan ABD Silahlı Kuvvetler Dergisinde yer alan NTO toplantılarında tartışılan, E.Yarbay Ralph Peters’in Kan Sınırları yazısına ve Yeni Ortadoğu haritasına uygun yapısal değişim ve dönüşüm yürütülüyor. Türkiye; bu kapsamlı projede var.
Batı; Doğu ve Batı Blokları arasındaki Soğuk Savaşı kazanmıştı. Ancak toparlanan Rusya, küresel egemenlik mücadelesine yeniden yönelmiştir. Ayrıca Çin, AB, Japonya, Hindistan, Brezilya devreye girmiştir.
Batı; bu nedenle Ortadoğu’daki enerji yataklarını ve enerjinin rakip ülkelere ulaşım yollarını denetimi altında tutuyor. Petrol satışını dolarla yaptırarak, ekonomisini güçlendiriyor. Kuzey Afrika ve Ortadoğu halklarının geleceği, Kara Elmas petrol yüzünden kararıyor.
Küresel sermaye; yeni dünya düzeninin gereği olarak savaşla kaostan düzene doktrinini uygulamaya kararlı. Ancak halkların dirilişi ile sarsılmaya devam ediyor.
Batı için sömürü çarkı; bitmeyen sürekli senfonidir. Yaşanan kaos ortamında her savaş, her işgal, tehdit ve gerilim, petrol fiyatını artırıyor. Petrol fiyatı arttıkça, ABD doları değer kazanıyor. Çöken sarsılan ABD ve ekonomisinin düzlüğe çıkmasının yolu birinci ve ikinci dünya savaşındaki gerekçenin aynısıdır. Bu ise silah satışlarıdır. Körfez ülkeleri milyarlarca dolar silah alarak batılı silah sanayini sürekli, canlı tutmaya devam ediyor.
Batı; bölge ülkelerini silahlandırarak, din-mezhep-etnik kimlik çatışmasını teşvik ediyor.
Bölge halkları; demokratikleşme ve insan hakları afyonu ile uyuşturulmuştur.
Türkiye. Türkiye kimliksizleştirilerek parçalanma sürecinde.
İhanet eden işbirlikçi şer güçlerin; halkı aldatması son noktadadır. Yalan-dolan-talanla zehirlerini kustular. İhanetlerini gizleyecek başka bir şeyleri kalmamış durumdadır.
Gençlik ayakta, Halk, ayakta. Uyanış, diriliş vatan sathında.
Günün Sözü: Filler tepişirken, çimenler/kurbağalar ezilir.