Papağan gibi Filistin diye sayıklayanlar var.
Filistin sorunu neyi örtüyor?
Bilimden, sanattan, teknolojiden uzak din istismarcıları; ortaçağ dinler savaşını yeniden canlandırmak çabasındadırlar.
Filistin sorunu; Ortadoğu Arap ülkelerindeki diktatörlerin halkı sömürmesinin ve gütmesinin bilinmesini önlüyor.
Filistin’in konuşulması; Türkiye ve Ortadoğu halklarının insanca ve hakça yaşama bilincine varmasını önlüyor.
Filistin sorununun gündemde tutulması; İslam din istismarcılığının örtülmesini sağlıyor.
Türkiye’de Filistin sorunun sürekli canlı tutulmasının temel nedeni; çocuklar katlediliyor çığlığı altında Türkiye’deki hırsızlığın, devleti soymanın, yalanın, talanın, soygunun, haksızlığın, eşitsizliğin, adaletsizliğin konuşulmasını tartışılmasını önlemektir.
Dünya’nın birçok jeopolitik ve jeostratejik öneme haiz bölgesi vardır. Bunların başında Ortadoğu gelir.
Ortadoğu; kan, vahşet ve yıkım bölgesidir.
Ortadoğu; İnsanlık tarihinin mirasının bulunduğu kentler yakılıp yıkılırken, müzeler soyulurken, kinin nefretin ve öfkenin din adıyla insanların beyinlerine yerleştirildiği bir coğrafyadır.
Dünyanın diğer bölgeleri barış içinde yaşarken, Ortadoğu’nun kan, yıkım vahşet bölgesi olmasının sebebi; dindar, kindar ve ırkçı insanlar yetiştirilmesidir.
Hırsızlığın, yalanın, talanın meşru görüldüğü, barış içinde birlikte yaşama düşüncesinin, insan haklarının, eşitliğin, evrensel insani değerlerin ortaçağ din hurafeleriyle tersyüz edildiği bölgedir. Bilime, teknolojiye, sanata, estetiğe, sevgiye, hoşgörüye yöneltilmeyen insanların öç alma duygularıyla hareket etmeleri, tahripkar olmaları kaçınılmazdır.
Ortadoğu; tarihin yazıldığı, uygarlıkların oluştuğu, üç dinin ortaya çıktığı, halkların kimlik kavgası verdiği, Asyalıların, Avrupalıların egemen olmak için mücadele ettiği, petrol ve doğal gaz zengini bir bölgedir.
Türkiye; dünya üzerinde sorun olarak gözüken Balkanlar, Kafkaslar, Ortadoğu ve Körfez bölgelerinin ortasında yer almaktadır. Bu konumu, O'nu, bu bölgelerde çıkarları olan ülkeler açısından vazgeçilmez yapmaktadır.
Her devlet; kendine göre doğru kabul ettiği bir alanda içinde yaşadığı mücadelenin stratejisini belirler ve uygulamaya çalışır.
Her toplumun her devletin mücadele alanı vardır.
Bir yerde mücadele varsa, bir yerlerden de tehdit geliyor demektir.
Hemen her toplumda; duyarlılık katsayısı en yüksek kesim değişkendir.
Türkiye; akıl ve bilim öncülüğünde güçlü ekonomisi, güçlü ordusu, genç dinamik işgücü ile stratejik planlama ile tarihi bölgesel ve küresel rolünü oynamak zorundadır.
Ortadoğu bölgesinin huzuru, güveni, barışı; insani değerlerin esas alınacağı inançta, düşüncede, yaşamda yenilenmedir. Dindar, ırkçı ve kindar düşünce odaklı verilen eğitimlerle, hırsızlığı, yalanı meşru kabul eden diktatörlerle ve yandaş yalakalarıyla Ortadoğu halkları barış ve huzur bulamaz.
Türk Milleti çağdaş evrensel değerlerle yetişmiş lider kadrolarıyla yeniden bölgenin ve dünyanın barış, huzur, güven, sevgi, kardeşlik, adalet sağlayan düzenini oluşturacaktır.
Günün Sözü: Aklını kullanamayan insanın hayvandan da daha aşağıda olarak vahşileşmesi kaçınılmazdır.