Her şeyden önce Kemalizm . iktidara ilişkin bir ‘’ yöntem ‘’ değildir..!
Kemalizm ,Tanzimat ‘ la başlayan (hatta biraz daha öncesi ) Türk Modernleşme paradigmasının son halkasıdır…
Kendinden önceki Modernleşme hamlelerinden en önemli farkı , ‘’ modernist ‘’ olmayan diğer iktidar namzeti unsurlar ile iktidarı paylaşma anlamında ‘’ uzlaşıcı ‘’ değil , ‘’devrimci ‘’ oluşudur…
Bu ‘’ devrimci ‘’ duruş hem kendinden önceki birikimlerden teorik ve pratik yararlanma hem de hareketin lideri Mustafa Kemal ‘in kişiliğinden kaynaklanır…
Taktik ve stratejiyi doğru oturtup , sınıfsal dayanağını ‘’ eşraf ‘’ dan alarak başarıya ulaşan Ulusal Kurtuluş Savaşı ‘na önderlik etme gibi bir ‘’ prestij ‘’ ve bunun üzerine inşaa edilen temkinli ve akıllı ama bir o kadar da atılgan ve korkusuz liderlik le birleşmesi , harekete ‘’ devrimci ‘’ olabilmesi için gerekli siyasal zemini sunuyordu…
Evet Kemalizm jakobendir…
Çünkü Osmanlı’nın şimdi burda açıklanamayacak kadar çok sebeple geç girdiği ‘’kapitalistleşme süreci’’ nde üretim araçlarının zayıflığı ve kendisine dayanak yapacağı sınıfların cılızlığı bunu zorluyordu…
Ayrıca 20’ lerin , 30’ ların dünya siyasal konjonktürünün de bundaki etkisini göz ardı etmemek gerekir .(Almanya ‘da Hitler , İtalya’ da Mussolini faşist iktidarları….)
Düşünsenize daha yolun başında halka (hatta aydınlara ) ‘’manda ‘’ diye bir seçenek sunulsa ve oylansaydı , sonuç ne çıkardı ?
Ya da daha Avrupa ‘nın kimi ülkelerinde bile yokken ‘’kadına seçme ve seçilme hakkı ‘’ için bir halkoylaması yapılsa nasıl neticelenirdi ?
Ben olayları ve olguları ‘’sonuç ‘’ larıyla değerlendiririm…
Sonuçta Kemalizm bir ümmet toplumundan hukuksal ve siyasal anlamda koparak , ‘’ yeni ‘’ yi inşaa etmiştir…
Yani .modern bir ulus devleti…!
Kemalizm bu anlamda ‘’siyasal İslam ‘’ın antitezidir…
Zira .Siyasal İslam , siyasal ve hukuksal hayatımızdan tutun da gündelik yaşamımıza değin Kemalizm sayesinde ulaştığımız tüm kazanımları yok etmeyi amaçlayan tamamen Emperyalizm icadı ‘’yapay ‘’ bir ideolojidir…
Dolayısıyla , Siyasal İslam ile Kemalizm ‘i ‘’yöntemsel ‘’ olarak dahi karşılaştırmak , eğer kötü niyet yoksa en hafif deyimle AYMAZLIKTIR…’
İşte o aymazlığa bir örnek :
Bakın eski AKP'ci yeni sözde muhalif Nuray Mert ne diyor; “Diyeceksiniz ki, Kemalistler de, önce ‘Halifeyi kurtaracağız' diye işe giriştiler, sonra toptan ilga ettiler. Çok doğru, ama şimdi de siz aynı şeyi yapıyorsunuz, önce demokrasi mücadelesi deyip, demokratların desteğini aldınız, demokratlıktan vazgeçtiniz, şimdi Cumhuriyet'in asıl sahibi biziz diyerek yol alıyorsunuz, sonuçta hedeflediğiniz, güvendiğiniz siyasi liderin tüm gücü eline alacağı sistemi inşa etmek.”
Bugüne değin bu topluma sunduğu tüm önermelerinde çuvallayan ,siyasal İslam ‘ın siyasal ve toplumsal meşruiyetini sağlama amaçlı ‘’ koltuk değnekçiliği ‘’ yapma dışında hiçbir faaliyetini görmediğimiz bu aymazlar ‘’liberal ihanet’’ lerini utanmazca devam ettiriyorlar hala..!
Benim en çok üzüldüğüm , bir zamanlar adeta bir ‘’ OKUL ‘’ işlevi gören (Benim de yetiştiğim ) İlhan Selçuk ‘ların , Oktay Akbal ‘ ların CUMHURİYETİ ‘nin (birkaç yazar dışında ) bu ‘’liberal ihanetçi ‘’ çete tarafından adeta işgale uğramasıdır…
Ama hiç merak etmeyin .’’CUMHURİYET ‘’ kalesini de kurtaracağız..!