Yazarlar

Kontrolsüz güç, "güç" değildir!

post-img
Her şey o meşhur reklam sloganındaki gibi aslında : ‘’ Kontrolsüz güç , güç değildir..! ‘’ İktidar kurumu , başında kim olursa olsun ,istemese de , ‘’ doğası ‘’ gereği güç biriktirir… Yani , dünyanın en ‘’ yatay ilişki ‘’ savunucusu ,en ‘’ demokrat ‘’ adamını bile baştan çıkarıcı , onu adım adım despotik bir varlığa dönüştüren bir ‘’doğa’’ dan bahsediyorum… ‘’ İktidar çürütür…’’ özdeyişi ne kadar da doğrudur… Bu anlamda ,  adı herhangi bir kurum da olsa , devlet de olsa fark etmeksizin ,  denetimsiz , frenleyici mekanizmalara sahip olmayan bir ‘’ iktidar ‘’ aygıtı ,  o kurum veya ülkenin bekası açısından en az ‘’güçsüz iktidar ‘’ kadar hatta belki de ondan daha fazla tehlikelidir… Uygar dünyanın bugün için ulaştığı düzey aşamasının ol hikayesi de , ‘’ iktidar ‘’ ı büyütmek değil denetleyerek sınırlandırmak üzerinedir… Peki , ne yapmış insanlık ‘’ iktidar ‘’ ı sınırlandırmak için ? Günümüz Türkiye gündeminde size komik gelecek ama ANAYASA’LAR yapmış… Yani dünyadaki ilk ‘’ Anayasa ’’ lar , güçlü bir iktidar tesisi için değil , ‘’ Eyyy kral ,imparator..! Yok öyle iktidarını kafana göre kullanmak ; bizi de soracak ve bizimle de paylaşacaksın! ‘’  talebiyle yapılmış…. Gerçekten de dünyanın ilk anayasası sayılan ( doğduğu toprakların hala daha yazılı bir Anayasa ‘ sı yoktur . ) Magna Carta ( Büyük sözleşme ) ‘ dada , kral 1. John ,  derebeylerine  , onlardan habersiz vergi salmayacağı sözü verdi…. Ve bu , ‘’ iktidar ‘’ ın gücünü ilk sınırlayan girişim olarak tarihe geçti… Böylece Devlet bütçesinin temelini oluşturan vergi toplama işi Meclis ‘lerin eline geçmiş oldu… O Meclisler ki bugünkü modern demokrasinin de ilk nüvelerini oluşturdular….. Zamanla o kadar güçlendiler ki Kral Charles ‘ i vatana ihanetten yargılayıp ,  idam ettiler… Fransız Devrimi ‘nin oluş sebebi de halkın , Kral ‘ ın yetkilerini kısıtlayıcı yeni bir ANAYASA yapma talebidir… Tıpkı İngiltere ‘ de olduğu gibi Fransız Kralı 16. Louis vergileri arttırmak için Genel Meclis ‘i toplantıya davet etti. Ancak 1789 ‘da Versay ‘da toplanan Genel Meclis üyeleri , yeni bir Anayasa yapmadan dağılmayacaklarını söylediler… Sonrası Devrim ‘ e kadar giden sürecin sonunda  Genel Meclis , Kral ‘ ın tebaası olmayı değil ülkenin eşit ve özgür bir ‘’ yurttaş ‘’ ı olmayıp temel alan yeni bir ANAYASA yaptı…. Tüm bu süreçler , İtalya , Almanya ,Rusya ve Çin…vs ülkelerin burjuva demokratik devrimlerinde  benzer şekilde vukuu buldu… Yani hep Kral ‘ ın, Hükümdar ‘ ın sınırsız ve hesapsız yetkilerini kısıtlayıcı yeni ANAYASA ‘ lar yaparak… Nehirler geri akıtılamaz… İnsalığın yüzyıllardır biriktirdiği mirası , Türk ulusu da devralacak ve ‘’ yurttaş ‘’ ın daha çok yetki ve hakka sahip olacağı kendi ANAYASA’ sını yine kendi öz gücüyle yapmayı başaracaktır..!

Diğer Haberler