Yazarlar

Tek adamlığına da, başkanlığına da, yeni anayasana da #hayır

post-img
Hep o kaynayan sudaki kurbağa deneyini örnek gösteririm. AKP’nin yaptığı her bilinçli harekette, onların ki genel de niyettir, bir zarf atarlar halka, sonra baktılar tepkiler ağır, geri çekilirler ama sürekli gündeme getirir o söylemlerine alıştırırlar. Ve bir gün bakarsınız ki olmuş… Bizim hatamız da, hep tartışmayı başlatan AKP’ye cevap vermekle tüketiriz günlerimizi… Aynen şu an benim yaptığım gibi… Fakat bizlerin sesini duyurabileceği alanlar ne yazık ki yok denecek kadar az. Anayasa değişikliği konusunda CHP’nin internet üzerinden yayınladığı canlı yayınları nereyse aralık izledim , meclisin, vekillerin, bakanların sıkı bir takipçisi olarak, ben bile “vay be CHP’de ne vekiller varmış” dedim bu süreçte… Medyadan CHP o kadar saklandı ki, biz CHP üyeleri dahi kendi vekillerimizi, kendi imkânlarımızla takip ettik,  bazılarını biz bile göremediysek, vatandaş nasıl görsün… Evet en önemli güç medyaydı. Vergisini ödediğimiz TRT’de dahi yer bulamadık, bu görüşmelerin hiçbiri aralıksız olarak televizyonlardan verilmedi. CHP’nin sesini duyurabileceği her alan adeta bilinçli olarak tıkandı… Muhalif basın her zaman ki gibi, tutuklandı… Yazabilen insan sayısı günden güne azalıyor… Herkes korkar oldu, iktidarı eleştiren insanlar tutuklanıyor… Peki o paçavra akit gazetesi her gün bu ülkenin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e hakaret ederken, neden görmezden geliniyor? İktidar partisine yakın köşe yazarları, onca hakaretler ederken, bölücü, ayrıştırıcı yazılar yazarken neden o kişilere aynı yaptırımlar uygulanmıyor? Konuşmaktan, yazmaktan, düşüncelerimizi birbirimize bile söylemekten korkar olduk… “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” diyen Atatürk’ten, referandumda milletim karar verecek diyen riyakarcıların elindeyiz şimdi. Eğer millet karar verecekse, tüm televizyon kanallarında, canlı olarak meclis neden yayınlanamıyor? Eskiden televizyon programlarında siyaset tartışılabilirdi. Neden liderlerin tartıştığı programlar yapılmıyor. Neden halk bunları izleyip, özgür iradesiyle karar veremiyor? Ülkemiz adına verilecek tarihi karar varken, neden halkın beyni saçma sapan evlilik programları ile uyuşturulmaya çalışılıyor? Ve ohal süresinde, böylesine önemli bir anayasa değişikliği kararı alınıyor? Bu süreçte halka inmek yasak, bildiri dağıtmak yasak, gösteri, yürüyüş yasak, en önemlisi anlatmak bile yasak… Her şeyin yasak olduğu bir zamanda, vatandaşa bu anayasa değişikliğini kim, nasıl anlatabilecek? Dünyanın en eğlenceli ve en sessiz protestosu, siyasilerin karikatür dahi çizilemez oldu… O’halde özgür müyüz biz şimdi? Neden halkımıza yeni anayasa ve başkanlık sistemini özgürce anlatamıyoruz? *** Akp’nin her zaman yaptığı gibi, yersiz ve zamansız çıkış yaptı sanırız, ortaya bir şey atar, tepkiler gelince geri çekerler, ta ki halk bunu duymaya alışana ve kanıksamaya başlayana kadar… Ne dedi Anayasa komisyonundaki AKP’li, birde üstüne Bursa Milletvekili İsmail Aydın: "Anayasa kutsal bir metin değildir. yeri gelince değişebilir. Hiç bir madde dokunulmaz değildir. İlk dört maddesi de tartışmaya açık olmalıdır. ... Ancak, bir hukukçu olarak teori olarak, anayasanın değiştirilemez maddesi olmasını kabul etmiyorum ..." Bursa’lı olarak bu söylemden ayrıca utanç duydum… *** Neydi Anayasamızın ilk 4 maddesi: Madde 1- Türkiye devleti bir Cumhuriyettir. Madde 2- Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devletidir. Madde 3- Türkiye devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçe’dir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Millî marşı “İstiklal Marşı”dır. Başkenti Ankara’dır. Madde 4- Anayasanın 1 inci maddesindeki devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez. Asıl amacın ne olduğu, niyetin ne olduğu net gözler önüne serilmiştir. Neyi değiştirmek istiyorsunuz asıl onu söyleyin siz: “ Cumhuriyet devleti olduğunu mu, Bayrağımızı mı, Laikliği mi, Atatürk ilkelerine bağlılığı mı, milliyetçiliğimizi mi, bölünmez bütünlüğümüzü mü? ” *** Kaynayan suya kurbağayı birden atarsanız, zıplayıp kaçar… Ama kurbağayı soğuk suya atıp kademeli olarak ısıtırsanız hissetmez. Ve kaynama noktasına geldiğinde, suyun sıcaklığını fark etmez ve ölür… Bu şekilde, böyle söylemler de insanlara az miktarda, kademeli olarak yansıtılır. Ve insanlarda zamanla görmezden gelmeye ve alışmaya başlar ve normal olduğunu sanmaya başlarlar. Bizlere yaptıkları da tam anlamıyla budur. 15 yıldır tek başına olan iktidar, ülkemdeki kötü gidişata bunca zamandır engel olamamış ve her geçen gün daha da kötü bir hal almıştır. Ve ne anayasa değişikliği, ne de başkanlık bu kötü gidişe engel olmayacaktır. #hayır demek için sadece bu bile yeterli sebeptir. Bunca yıldır bu halk sana güvendi, inandı, destekledi ama her geçen gün daha kötü bir gün oldu Türk Milleti için. Tek adamlığına da, başkanlığına da, yeni anayasana da #hayır

Diğer Haberler