Türkiye’de ilk defa Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) tarafından eğitim alanında hizmet verecek bir metaverse platformu kuruldu. Öğrencilerin sanal ortamda eğitim aldığı platformun ilk dersi ise üniversitenin Rektörü Prof. Dr. Tamer Yılmaz tarafından dijital avatarlar aracılığıyla verildi.
Milyonlarca dolar yatırımın yapıldığı ve 3 boyutlu sanal evrenler anlamına gelen metaverse teknolojisi, Türkiye’de ilk kez eğitim alanında kullanılmaya başlandı. Akademisyen ve öğrenciler tarafından geliştirilen ‘YTU Starverse’ isimli metaverse platformu, tamamen üniversite bünyesindeki sunucular ve altyapı kullanılarak tasarlandı. Proje, üniversitenin bünyesinde kurulan YTU Reality Lab laboratuvarının yürütücülüğünü yapan Doç. Dr. Ertan Toy’un koordinatörlüğündeki araştırma ekibi tarafından ve bilimsel araştırma projeleri koordinasyon biriminin desteğiyle gerçekleştirildi. Yeni teknolojiler aracılığıyla eğitim kalitesinin arttırılmasının hedeflendiği YTU Starverse’te; öğrencilerin ders alabileceği sınıfların yanı sıra, kültürel aktivitelerin gerçekleştirileceği bir müze, sanat galerisi ve kütüphane gibi yapılar bulunuyor. ‘İnovasyon ve Girişimcilik’ konulu ilk dersin verildiği Metaverse ortamında öğrenciler ilk dersi üniversitenin Rektörü Prof. Dr. Tamer Yılmaz’dan aldı. Rektör ve öğrencilerin seçtikleri dijital avatarlarla yapılan ders YouTube’dan canlı olarak yayınlandı.
“20 kişilik ekip gece gündüz çalıştı”
YTÜ Starverse platformunun açılışını yapan YTÜ Rektörü Prof. Dr. Tamer Yılmaz, inovasyonun liderlerle takipçiler arasındaki farkı belirlediğini ve lider bir kişi ya da kurum olmak için de inovasyon yapmanın da zorunlu olduğunun altını çizdi. Yılmaz, “İşimiz, eğitim ve Ar-Ge konusunda da inovasyon yapmak. Üniversitelerin kendi ürünlerini üretebiliyor olması lazım. Günümüz dünyası ve gençliğinin gittiği başka bir alan var. Başka bir teknolojiden bahsediyoruz. Bu da blockchain sistemleri, NFT’ler, metaverse düzlemler. Teknolojinin gittiği bu alanda, liderliği tabi ki üniversitelerin yapması gerekir. YTÜ’de bu anlamda kendi metaverse üniversitesini, dünyasını yani kampüsünü sanal düzlemde modellemiş oldu. Bu dünyaya da yıldızdan öykünerek, yıldıza atıfta bulunarak ‘Starverse’ alemi dedik. Bugün de ilk deneme dersini yapacağız. Bunun arkasında, gece gündüz modellere çalışmaları yaparak sistemi son haline getiren 20 kişilik bir ekip var. Daha önce üniversite olarak blockchain tabanlı işlerde ve NFT’de ilkleri gerçekleştirdik. Hala daha üniversitenin kendisine ait bir NFT koleksiyonu var. Yine mezuniyet töreninde dereceye girmiş öğrencilerimize NFT hediye ettik. İnsanlar, plaket verirken biz artık değerli, satılabilir NFT’ler verdik öğrencilerimize. Bugün de bunu tamamlayan ama son olmayan bir halkadan bahsediyoruz o da starverse düzlemi” dedi.
“Öğrenci ve eğiten arasındaki ilişki artık yol arkadaşlığına dönüştü”
Eğitimde teknoloji kullanımının artık zorunlu hale geldiğini ve dünya standartlarında rekabetçi bir hale gelmenin anahtarının teknolojiden geçtiğini ifade eden Prof. Dr. Tamer Yılmaz, şöyle devam devam etti;
“Her alanda teknoloji nasıl kullanılıyorsa eğitimde öncelikli olarak daha fazla kullanılmalı. Başka alanlarda bu kullanılırken alkışlanıyor, eğitimde kullanılırken ‘biz teknolojiyi çocuklarımıza çok mu muhatap ediyoruz, öğretmenlerimiz buna adapte olacak mı?’ diye düşünme lüksümüz yok. Nasıl uçak, uzay sektöründe teknoloji kullanılmak zorunluysa eğitimde de bunu kullanmak zorundayız. Şuna inanıyorum, çok çabuk adapte olabiliriz. Çünkü öğrenciler bizim destekçimiz. Birlikte hareket ettiğimiz öğrencilerimizin mentoruyuz ve onlarla yola çıkıyoruz. Eskisi gibi düşünmek doğru değil. Yani ‘karşı tarafta öğrenciler var ve bizim onlardan daha çok bilmemiz lazım’ demek çok doğru değil. Çünkü öğrencilerimiz bizden daha çok şey biliyorlar. Bizim avantajımız, onlardan öğrenerek beraber yol arkadaşlığı yapma çağında olmamız. Eğitimde biraz buna dönüşüyor. Teknolojinin kullanılmasıyla birlikte eğitici ve eğitilen arasındaki ilişki de biraz daha yol arkadaşlığına döndü. Bir kitaptan anlatmak değil örneğin, tarım toplumu mu anlatılıyor o zaman gelip bu dünyaya giriş yapıp o atmosferde o dersi işleyelim diyebiliyoruz. Bunları fiziksel ortamda yapamazsınız.”
Öte yandan, platforma hem masaüstü ve dizüstü bilgisayarlardan hem de sanal gerçeklik gözlüklerinden giriş yapılabiliyor. İlk olarak sadece üniversitenin öğretim üyelerine ve öğrencilerine açık olacak sistemin, yakın gelecekte dışarıdan kullanıma da açılması planlanıyor.