Mevsimler

Bahar gelsin dedik, Didim'e baharı getirdik de...İstanbul'un baharına, kar yağdırıp, mevsimleri döndürdüler gerisin, geriye... Yetsin artık bu özlem; İstanbul'a sonsuz yazlar gelsin yine... Aman haylazlık etmesin kimseler, Haziran'da İstanbulluyum diyen koşsun sandıklara...Kanmasınlar timsah gözyaşlarına, geçit vermesinler hoşgörüsüzlerin kara kışına...Yaz vursun İstanbul'un sokaklarına, yeniden masalar kurulsun Beyoğlu'nun çilingir sofralarına, Boğaz'ın esintisinde külhani şarkılar söylensin, ayyaşların masalarına meze niyetine... Ve Çingeneler sepetlerinde mis kokulu lalelerle, sümbüllerle dolaşsın masaların arasında; sevgilileri çiçekler taksın yakasına gözleri mahmur bakan yavuklularının...Yeniden neşesini bulsun, gri kasvetinden uzaklaşsın, bu Haziran'da yaz gelsin İstanbul'a... Didim'in sokakları; baharın, yazın sevinciyle dolu, yasemin, hanımeli kokulu... İstanbul; laledir...Bursa; manolya... Anadolu; çiğdem, sümbül... Isparta'nın da büyüsü güldür... Bugün için ne yazık ki Zeki Müren'in şarkılarına düşen manolyalar artık yok Bursa'da, sanayileşme ve kentleşme uğruna kestiler manolya ağaçlarını yerlerine asfalt döktüler... Ve İstanbul'un laleleri de yok artık, baharda soğanları Hollanda'dan getirilmekte 25 yıldır İstanbul'a egemen olanların eliyle... Yeter artık,özlem bitsin; kara kışları getirenler gitsin...Kentlerimize tüm çiçekleriyle yeniden sonsuz yazlar gelsin... Bizler bahar, yaz derken...Ne yazık ki haddini aşan kimileri de bu ülkeye demokrasi az, komünizm gelsin diyerek ilgi toplarken... Adını Atamız'ın verdiği Tunceli'yi yapıvermiş Dersim...Dün hoşgörü ve sevecenlikle yaklaşıp, çalışkanlığına övgüler düzerken; bugün bu oldu, bitti karşısında dönüverdi tersim...Sen de kimsin be Fatih Maçoğlu?...Bu gidişin sonunda oynatma bu ulusa ikinci bir Dersim maçı!...Toparla aklını başına, kimseler bakmaz gözünün yaşına!...Hiç ummadığın anda genç bir Sabiha Gökçen göklerden çiçekler gönderir dağına taşına... İşte böyle Diyarbakır'a AMED diyenlere ses çıkarılmazsa, fırsatı ganimet bilenler girerler sıraya Cumhuriyet Devleti'nin kuruluş ilkelerine saygısızca işler yapmak adına... Bu arada komplo teorisyenleri de hiç boş durmuyor sanal ortamda...Neymiş?...23 Haziran'da seçim yapılmayacakmış... Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet ortadan kaldırılacakmış... Hilafet devleti kurulacakmış... Be hey aymazlar!... Ortalık karıştırmaktan caymazlar... Yüreğinizden geçen iç savaş mıdır?... Yoksa istediğiniz iç savaş çıkartıp, "Amerika bize demokrasi getir" diye haykırmak mıdır?...Bu sözleri söyleyip, halkı tedirgin edenler; kimlerdir, kime hizmet etmektedir?... Bahar, yaz, sonbahar,kış...Mevsimlerin döngüsü; sayenizde karma karışık... Halk biraz umutlandı, biraz soluklandı; bahar, yaz geldi diye mutlandı...Türk Ulusu'na biraz güven, biraz mutluluk, biraz umut; çok mudur?... Yeter artık; belli ki yok yüreğinizde ne yurt, ne de yurttaş sevgisi, hiç değilse kapatın da çenenizi,sonsuza dek susun!...