Yazarlar

sve će biti veoma lepo

post-img
Atamız'ın Samsun'a çıktığı gün olan 19 Mayıs 1919'ün 100. yılını kutlama törenlerinde; 19 Mayıs 2019 Pazar günü boy göstermekle olmuyor, hamaset dolu sözlerle, göz boyamaya kalkışanların yönetiminde... 20 Mayıs 2019 Pazartesi günü; "milli" ön ekli eğitim düzeninde...Sözde Cumhuriyetciler'in sayesinde ,mektepler olmus medrese...Sabahın ilk ders saatlerinde; ilahiler yayılıyor çevreye...Öyle çok uzaklardan değil, komşuluk ettiğimiz Didim Cumhuriyet Okulu'ndan... Bakar mısınız Atatürk'ün kurduğu ülkenin getirildiği duruma?... Ve yine aynı okuldan en çok 8 ya da 10 yaşında olan öğrenciler; sabahları bizi gördüklerinde "Selamun aleyküm" diyorlar...Ben de "efendim, anlamadım, ne dedin?" diye soruyorum, sonra "Günaydın" diyorlar,ben de onlara "Günaydın" diyorum... Çok geçmeden dinci ve kinci bir nesil olarak yetişmelerindense, aydınlık yolda yürüyen, gelişen gençler olmalarına yönelik dileklerimle... Gerçi bu nasıl olacaksa?... Ne Matematik, ne Tarih, ne de Felsefe bilmeden yetişirse bir öğrenci;Matematik bilmeden nasıl mantık yürütü, nasıl kuracak "neden-sonuç" ilişkisi?...Tarih bilmeden; nasıl oluşturacak ulusal kimlik bilincini?...Felsefe bilmeden; nasıl öğrenecek düşünmesini?... Silahları elinden alınmış bir ordunun, savaş kazanmasını beklemek gibi bir durum bu alınan kararlar...Arabın diliyle, diniyle; bu nesil nasıl yükselecek arşa?... İşin gerçeği "sözüm ona çağdaş geçinen bir Milli Eğitim Bakanı'nın yönetiminde" oluşturulan bu koşullar altında; "olmayacak duaya amin demek" var yazgımızda... Alanlarda "millilik" taslamakla ve "millilik" nutukları atmakla; "milli" olunmuyor. Ainesi iştir kişinin, lafa bakılmaz...Alınan bu kararlar sonucunda; "milli" bir eğitim olmaz, "milli" bir kimlik oluşturulmaz gelecek nesillerde... Oysa... Biz lisedeyken bütün dersler zorunlu yalnızca DIn Dersi seçmeliydi, derslere girerseniz size 10 veririz derlerdi.Ama her birimiz bir baltaya sap ve de çok iyi biliriz Matematiksel hesap, hem de Tarih,Coğrafya ve de Felsefe...Bundan sonrakiler ilahiler eşliğinde yalnızca mürid olacaklar tekkeye,tarikata...Ne yazık!... Durum böyle olunca bilgisizce ve akılsızca yapılmış işler karşısında; herşeyin sorumluluğu kalacak Cenab-ı Allah'a... Dere yataklarına konutlar yapılacak, aşırı yağmurlarda insanlar sele kapılacak; neden böyle olduğu sorgulanmadan, ihale Cenab-ı Allah'a kalacak...İşin sorumlusu; Cenab-ı Allah olacak ve kader, yazgı, fıtrat diyerek sorunların üstü örtülecek. Ama soru soramayan bir nesil; neden böyle oldu diye de sorgulayamayacak... Örneğin; son bir hafta içinde üçüncü kez heyelan (toprak kayması" yaşanıyor Şanlıurfa ilinin Birecik ilçesinde...Ne diyecekler?...Herşey Cenab-ı Allah'tan... Oysa... Şanlıurfa Birecik'de üst üste yaşanıyorsa üçüncü heyelan... Suçlusu sensin be insan!... Çoraklaştırırsan yamaçları, dikmezsen toprağa ağaç fidanlarını;hiç eksilmez başından belan...Çiğ köfte yapıp,TÜRKÜ çığıracağına; önce AĞAÇLANDIR TOPRAKLARINI URFALI!...Ancak o koşullarda korur Cenab-ı Allah; topraklarını, canını, malını... Nereden geldiyse aklıma şu Doğa Savunucusu Kızılderili Reisi Pontiac?... İşte bu Doğa'yı savunan Kızılderili Reisi PONTIAC'ın adını; Doğa'yı kirleten arabaya vermek ancak yokedici/vandal/acımasız/sömürgen AMERİKALI'nın aklına gelebilirdi... İşte bir ülkeyi de geri bırakmak; ancak Amerikalı'nın aklına uymakla, onun "boş teneke kafalar üreten" eğitim düzenini uygulamakla gerçekleştirilebilir. Yerinde rahat uyu Adnan Menderes!...Türkiye'yi; Küçük Amerika yapma düşlerin gerçekleşiyor nihayet!... Ve seçimler...Ülke gündeminin ilk sırasına oturan, ekonomik sorunların halkı ısırmasının bile önüne geçen İstanbul seçimleri...Seçimler demişken de bir de aklımıza düşen 24 Haziran 2018 seçimleri... Geçen yıl 24 Haziran 2018 seçimleri öncesinde... AK-Başkan'ın gurbetçilere yönelik olarak Sarajevo'da yapacağı seçim mitingi için Bosna Hersek basınında eleştiriler yapılmıştı... Turska je u posljednje tri godine u Srbiju investirala 874 miliona dolara, a u BiH sedam, osam puta manje, 114 miliona. Zato voz u Beograd pa mitinguj tamo! (Vijesti.com) Türkçesi ile diyordu ki Bosna Hersek basını: "Türkiye son 3 yılda Sırbistan'da 874 milyon dolarlık yatırım yaptı, Bosna Hersek'de ise bunun 7-8 misli daha az 114 milyonluk. O zaman sen de trenle Belgrad'a git, mitingini de orada yap!" Dünün Osmanlı toprakları, bugünün Avrupa'ya giremeyenlerine ya da sokulmayanlarına, kısacası zorda kalanlarına sınırlarını açan dost ve kardeş ülke olan Bosna Hersek...İşte böyle "dobra, dobra" söyler sözünü... Bugün de neredeyse yasaklamaya kalkışacakları ama eleştiriler karşısında son anda çark edip ve aynı söylemden (slogandan) kopya çekip önüne "daha" getirdikleri sözlerle karşı çıkanlara yine söylüyor sözlerini Bosnalı...Ki onlar; Osmanlı'nın mirası olarak ülkemizde NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE ilkesiyle bağlı olan Boşnaklar destek veriyorlar İstanbul İBB adayı Ekrem İMAMOĞLU'na kendi dilleriyle... Diyorlar ki... Sve će biti veoma lepo Türkçesi ile... Herşey çok güzel olacak... Var mı daha ötesi?.... Herşey çok güzel olacak!...Ulu Önderimiz Kemal ATATÜRK'ün kısa bir sürede karanlıkları aydınlığa dönüştürmesi gibi, yapılan yanlış uygulamalardan gün gelecek geri dönülecek...Bu ülke, bu ulus; yine aydınlığa yürüyecek!... Kesinlikle...Sve će biti veoma lepo Kesinlikle...Herşey çok güzel olacak

Diğer Haberler