Sormak ve düşünmeye çağırmak istiyorum herkesi...
Gerçekten de herşeyin başı EĞİTİM mi?...
Karşılaştığımız her sorunu tartışırken, çözümsüzlüğe düştüğümüzde "herşeyin başı eğitim" diyoruz çıkamayınca işin içinden...
Örneğin bir kaç gündür ülke gündemini üzen; "Kürt olduğu için evlilik önerisi geri çevrilen gencin, canına kıyması" konusunda olduğu gibi konu hemen EĞİTİM sorununa dolayısıyla yine eğitimsizliğe indirgendi.
Irkçılık yapanların cahil ya da eğitimsiz olduğunu söylemek gerçekten yeterli midir, doğru mudur?...
En gelişmiş Batılı Ülkeler, en eğitimli nüfusa ve de en şiddetli derecede ırkçılık yapan halklara sahiptir. Üstelik ülkemizde çokça tartışmalara konu olan BEYAZ TÜRKLER kavramı da yine bu ortak paydalar üzerinden türetilmiştir ki açık tenli, en az 2 ya da 3 yabancı dil bilen, akademik kariyer dereceleriyle bilimsel anlamda yol almış gibi tanımlamalar...
Ne yazık ki EĞİTİM tek başına hiç bir sorunun çözümü değildir, özellikle de günümüzde...
Ve yine dünyada insanlar çoğaldıkça, buna karşın paylaşılacak kaynaklar azaldıkça ve iddia ediyorum ki "bu konuda kuram ile sürebilir ve bir tez yazabilirim" KÜRESEL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN OLUMSUZ DIŞSALLIKLARI ARTTIKÇA, IRKÇILIK DAHA DA ARTACAKTIR!...
İyi niyetli sözler, iyi niyetli çabalar; günümüz dünyasında boşa çekilen kürek olmaktan başka anlam taşımamaktadır ne yazık ki...
Bu nedenle kimlik sorgulamalarına girişenlerin giderek çoğaldığı ülkemiz ya da dünya koşullarında; herkes kendi ırkı, soyu, sopu, kökeni ile övünmeli ama karşısındakinin de en az kendisi kadar değerli olduğunu bilerek, ona saygı göstermelidir.
Şu İngiliz kökenli ve TÜRLERİN KÖKENİ adlı bilimsel çalışmasıyla, insanın atasının MAYMUN olduğunu ileri süren BİLİM adamı Charles DARWIN bile bu kuramını kanıtlamak için Osmanlı döneminde Gaziantep dolaylarına gelmiş ve Türk insanını kuramını kanıtlamak için bir bakıma DENEK (kobay) olarak kullanmıştır.
İngilizler'in Osmanlı topraklarını işgal girişimlerini tetikleyen nedenler arasında; DARWIN'in kuramının etkili olduğu bilinir.
Ne yazık ki ona değer veren ve kuramını savunan pek çok değerli Türk bilgeleri, aydınları; bu gerçeklerden pek söz etmezler. Ama bilim adına bir kuram ileri süren Charles Darwin gibi bir bilim adamı bile IRKÇILIK yapmaktan geri durmamıştır. Ölümünden sonra oğlu Francis Darwin tarafından yayınlanan Lİfe and Letters of Charles Darwin (Charles Darwin'in Yaşamı ve Mektupları) adlı kitapta bu düşüncelerinin kanıtları yer almaktadır.
Bu kitapta Darwin'in çok sayıda mektubu vardır ve bu mektuplarda özellikle Türkler'e ilişkin görüşleri yer almaktadır.
Örneğin Darwin Türkler için diyor ki..
"İnsanlığın insan olmayan numuneleridir. Medeniyetimizin bekası için onlar Asya steplerine geri sürülmeli veya Anadolu'da yok edilmelidir."
Ayrıca Darwin "geri ırk" kavramından söz etmektedir ve bu kavrama ilişkin kendince örnek gösterdiği millet ise TÜRK MİLLETİ'dir.
Darwin bu bağlamda şunları söylemektedir:
"Doğal seleksiyona dayalı kavganın, medeniyetin ilerleyişine zannettiğinizden daha fazla yarar sağlamakta olduğunu gösterebiliriz. Düşünün ki bir kaç yüzyıl önce Avrupa TÜRKLER TARAFINDAN İŞGAL EDİLDİĞİNDE AVRUPA MİLLETLERİ NASIL RİSK ALTINDA KALMIŞTI, bugün Avrupa'nın Türkler tarafından işgali bize ne kadar gülünç geliyor."
Ve Darwin bu mektuplarında Türk düşmanlığı, Türk ırkını aşağılamayı sürdürüyor yazdıklarıyla...
Darwin'in düşüncelerini içeren yazılarını okudukça düşünmeden duramıyorum. Acaba bu nedenle mi onun TÜRLERİN KÖKENİ adlı çalışması ve bu çalışmasında ileri sürdüğü kuram; yaklaşık 15 yıldır tartışılmıyor, ders programlarında yer almıyor?...
Böylesine Türk düşmanı İngilizler'i; ülkemizin kurtarıcısı ve kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ülkemizden kovmasına karşın, günümüzde ülkemizin en güzel kıyılarında Türk ırkını "geri ırk" sayan İngilizler yaşıyor şımarıkça...
Ülkemizin en değerli yatırımlarını; QATAR maskesi takarak, yine onlar satın alıyorlar.
Ki onlar yüzyıllardır TÜRK DÜŞMANLIĞI yapıp, Türk'ü "geri ırk" olarak yaftalayan İngilizler ve ülkemizde bizden çok daha iyi koşullarda yaşama hakkını edinmişler.
Irkçılık ve eğitim konusunu birlikte dillendirildiğinde; bütün bunları düşünmeden duramıyor sorgulayan beyinler...