Amerikan'ın uydusu olmakdan geri dönülecekmiş gibi tutum ve davranışlar sergilendikçe...
Amerikan'ın buyruğuna kafa kaldırıp, kuyruğuna takılmakdan vaz geçer havalarına girildikçe...
Ne oldu?...
Dolar'ın ateşi çok yükseldi...Dolar'ın ateşi yükselince de TÜRKÜN LİRASI mum gibi mi dersin, kar gibi mi dersin, dondurma gibi mi dersin; eridikçe eridi. Ekonomimiz büyüdükçe, büyüdü diye kasım, kasım kasılırken; işin gerçeği borç yükümüz büyüdü. Yıllardır duymadığımız sözler duyuldu, yıllardır kurulmayan tümceler (Arapçılar cümle der) kuruldu. Daha açık bir deyişle; TASARRUF sözleri duyulmağa, TASARRUF TEDBİRLERİ alınmağa kalkışıldı.
Elbette ki bu sözleri ne kimseler umursadı, ne de uyguladı.Özellikle de Kurban Bayramı dinlencesi nedeniyle yollara düşen araçlar, turistik yörelerde fahiş fiyatlı haraçlar/harcamalar TASARRUF kavramının hiç de umursanmadığının en büyük kanıtıydı.
Oysa...
Amerika'ya rağmen, Amerika'nın karşı çıkmasına aldırmadan 1974 Kıbrıs Harekatı'nın sonrasında; ülkemize başta Amerika ve İngiltere olmak üzere, bir çok ülkenin uyguladığı ambargo sonucunda pek çok sıkıntılar yaşandı, yokluklar yaşandı. Üstelik Kıbrıs Harekatı sonrası uygulanan ambargo nedeniyle yoklukların çekildiği, tüpgaz ve margarin kuyruklarının neden yaşandığının çok da iyi bilindiği...
Ki özellikle de petrol ambargosu nedeniyle ülkede yakıt bulmada ne zorluklar yaşandığını bu ülkenin her yurtdaşı çok iyi biliyordu.
Yine de sanki o günlerde yaşanan olumsuz koşullar, o günlerde iktidar olan CHP'li Ecevit Hükümeti'nin beceriksizliği, başarısızlığı imişçesine, seçim alanlarında çokça eleştiri ve alay konusu yapıldı.
Ki bugün de AMERİKAN DOLAR'ının yükselişini birileri eleştiri ve alay konusu yapsa acaba nasıl olur diye de sormadan duramıyor insan ya her ne ise...Bunlara boş verelim de dönelim geçmişe; 74 Kıbrıs Barış Harekatı sonrasında yaşanan ambargo nedeniyle alınan tasarruf tedbirlerine...
O günlerde TUSİAD gazetelere sayfalar dolusu yazılar bastırıp, neredeyse Ecevit Hükümeti'ni astırmışdı ve Milliyetçi Cephe Hükümetleri iktidar olmuşdu, üst üste iki MC Hükümet'i kurulmuşdu.
Ama Ecevit'in seçimlerde eleştiri bombardımanı souncunda vurulması da,ardından MC Hükümetleri'nin kurulması da yoklukların sonunu getirmemişdi.
O günlerde...
Devlet TASARRUF TEDBİRLERİ için genelge üzerine genelge yayınlardı. Elbette ki TASARRUF her dönemde olduğu gibi öncelikle MEMURCUKLARI hedef kitle olarak seçerdi.
Devlet kurumlarında "fuel oil" yokluğu nedeniyle kış kıyamet günlerinde kaloriferler yakılmaz, çalışanlar palto,atkı ve eldivenlerle işlerini yerine getirmeğe çabalardı.Yine yaz günlerinde de soğutucular çalışıtırlmaz; Devlet kurumlarındaki görevliler, sıcakla boğuşmakdan kan ter içinde kalırlardı.
Araç kullanımından, kırtasiye giderlerine, tuvalet kağıdından, sıvı sabunlara; kamusal hizmetlerin yerine getirilmesi sırasında gerekli olan ne varsa, her biri için kısıtlamalara gidilirdi.
Bugünlerde DOLAR bazlı yaşanan ekonomik zorlular karşısında; bunca yıldan sonra ilk kez resmi ağızlardan TASARRUF TEDBİRLERİ sözleri duyulunca, dünü anımsamakdan kendimi alamadım.
Üstelik kimsenin de bu kavramla istenen, önerilen tutum ve davranışlara ilişkin uyumlu, destekçi bir yaklaşım içinde olmadığını gözledikçe de...
Ve özellikle de bugünün egemenlerine oy verenlerin, onların yandaşlarının TASARRUF TEDBİRLERİ üzerine hiç de kafalarını yormadıklarını, aldırmaz bir tutum içinde olduklarını izledikçe...
Onların YERLİ ve MİLLİ olmak üzerine...
VATAN,MİLLET, BAYRAK üzerine sözlerinin içinin ne kadar boş olduğunu anladıkça...
Oysa en çok onlar desteklemeliydi TASARRUF TEDBİRLERİ kararını kanımca...
Çünkü karınları acıkınca onlara ekmek veren iktidar; olursa zorda...Hiç düşünmüyorlar mı sonrasında ne olacak diye...
Ey vatandaş, ey yurtdaş!...
Biliyor musun?...
Serinlemek için çalıştırdığın klimanın karşılığında; Amerikan Doları bazında, kişi başına düşen borç daha da artıyor. Çünkü elektrik enerjisi elde etmek için kullanılan doğal gazın metrekübü DOLAR ödenerek alınıyor.
Ne kadar az soğutucu kullanılırsa, o kadar az elektrik tüketilir, o kadar az doğal gaz satın alınır, dolayısıyla o kadar az DOLAR harcanır.
Ve petrol içen araçların;özellikle yürünecek kadar kısa mesafelerde kullanılmaması... Toplu taşıma araçlarının tercih edilip, bireysel olarak otomobillerle trafiğe çıkılmaması...
Petrolde dışa bağımlı olan ülkemizde en çok özen gösterilmesi gereken bir konudur.
Üstelik geçmişde,ülkemize ambargo uygulandığı günlerde, Türk halkı bu tür davranışları göstermişdi. Ülke için, ulus için özveride bulunmuşdu. Bugün şiddetle günümüz iktidarını destekleyen, ama TASARRUF TEDBİRLERİ almak konusunda umursamazca davranıp, gerçekde seçdiği iktidarı köstekleyenleri gördükçe...Şaşırıyorum doğrusu..
Bunca umursamazlık karşısında...Dünü... Dünün Osmanlı Devleti'ni... Düyun-u Umumiye günlerini...Yedi düvelin Osmanlı Devleti'nin topraklarını işgalini anımsıyorum... Ve diyorum ki birazcık duyarlılık, TASARRUF konusunda duyarlılık...