Yazarlar

Hafif Sitemkar Bir Yazı

post-img
90'lı yıllarda; Bursa'nın nüfusu 2 milyon...Ve Bursa'da kamusal alanda, sosyo-kültürel bağlamda ortalık da gezenlerse "ben de içlerinde olmak üzere" yaklaşık 200 kişi...Ne tür etkinlik, gösteri ya da çalışma varsa; hep biz bu 200 kişi birlikte, hep birarada, her ne iş olursa elini taşın altına koyanlar olarak hep bizler kamusal alanda... Ve derdik ki o günlerde; kimler var aranızda diye sorulduğunda?...SEN-BEN-BİZİM OĞLAN...Dolayısıyla etkinliklerde kim olursa öne çıkan, doğal olarak da övgüler düzen, alkışlayanlar da bizdik... KÖRLER SAĞIRLAR, BİRBİRİNİ AĞIRLAR sözlerimizle de bu durumumuza güler, geçerdik. Bugünlerde Bursa 4 milyonluk bir kent ve belki de çok dahası var; Suriyeli Araplar kümelenmiş MÜZEYYEN SENAR'ın, ZEKİ MÜREN'in ve bir de benim kentim olan BURSA'da... Durum böyle olunca; dedik kentimize buruk bir hoşçakal... Geldik Didim'e ve seslendik ona: - Ey binlerce yılın antik kenti, bizi de al kollarına !... Ve burada yaşamak... Ve elbette ki yazmak...Önce Didimli olmak, sonra da Mavi Didim gazetesinde bir köşe bulmak...Çok hoşnut etdi bizi... Ardından tanımak istedik; yaşadığımız kentin bağlı olduğu ili, AYDIN'ı...Bunun için de karşımıza çıkıverdi bir olanak; AYDIN GAZETECİLER CEMİYETİ'nin açdığı yarışmaya katılmak...Heveslendirdi bizi... Biz ki Küçük Bab-ı Ali diye bilinen Bursa Yerel Basını'nda; 1992 yılında, Bursa'nın ünlü Cavit Abisi'nin Olay Gazetesi'nde köşe yazarlığına başlamışız.O yıllardan beri; Bursa yerelinde yayınlanan pek çok gazetede yazılarımızla yer bulmuşuz. Öyleyse Aydın ilinde de bir MERHABA diyelim yazma eylemine gönül verenlere...Dedik...Üşenmedik...Bir yazımızı yarışmaya gönderdik... Kendimizi "yazar" bilip, utanmadan bir de umutlandık... Oysa...Yarışma günü geldiğinde, katılımcılar salona dolduğunda...Gördüğümüz manzara; 90'lı yılların Bursası'ndakinin aynısı...Herkes birbiriyle; kaynaşmış SEN-BEN-BİZİM OĞLAN tarzında...Ödüllerin arzında da gördük ki KÖRLER, SAĞIRLAR, BİRBİRİNİ AĞIRLAR... Anladık ki her taş yerinde ağır...Burada seni kim tanır, kim okur?... Ancak ve ancak; "sövgüleri eşliğinde" Didim'deki saygıdeğer AKPAK kardeşler...Bu da bizim için en büyük övgülere değer... Neyse ki...81 ilin özeti; ülkemizin kültürlerini bir kazanda kaynatan, 81 ilin yurtdaşını birbiriyle kaynaştıran Didim'deyiz, Didimliyiz... Neyse ki...Demokrasi kavramını duyumsayabildiğimiz hoşgörülü bir ortamda yazılarımızla da Mavi Didim Gazetesi'ndeyiz... Bundan böyle birileri versin diye bize ÖDÜL...Kimseciklerin karşısında eğilip, bükülecek, ahbap çavuş ilişkileri kurabilecek bir DÜLDÜL de olamayacağımıza göre... Yarışmanın kazananlarına bolca ŞAKŞAK...Bir kez daha yazılarımızı göndermeğe kalkışırsak biz de olalım YAVŞAK!... Bizim Didimli sadık okurlarımızın çoğunluğu AKPAK... Hiç birimiz olamayız çıkar için KAYPAK... Biliriz ki biz yazarız, onlar kızar... Oysa bu kadının eli; yalnızca bu ülke için, bu devlet için, bu halk için hep güzel olan, doğru olan gerçekleşsin ve yaşansın umuduyla "eleştiri-yorum" diyerek yazar...Ara, sıra işitsek de azar...Kazılmadıkça bize mezar... Mavi Didim Gazetesi sayesinde yaşadığımız şu "okur-yazar-gazete" ilişkisi bize yeter... Bu nedenle Sevgili Ergun Korkmaz kardeşimize içten teşekkürler...

Diğer Haberler