Bir Sene-i Devriye

Anımsanacağı gibi; Hasan Mutlucan'dan Kahramanlık Türküleri yerine, verilen selalar eşliğinde bir bela yağmaktaydı ülkemizin üzerine 15 Temmuz 2016 gecesinde... Ara, sıra Hitler'in "kırık cam gecesi"ni anardık ülkenin gidişatını izledikçe...İtlerin "kırık can gecesi"nin gelmekte olduğundan habersizce...İşte 15 Temmuz 2016 gecesi; jetler tepemizde fink attıkça...Meğer ki bu gece; KIRIK CAN GECESİ imiş dedik, pek bir meraklandık... Ardından "KIRIK CAN GECESİ"nin bilançosu; 90 ölü dediler...Sonrasında saymayı şaşırdık; "şehid" ve "gazi" edilenlerin sayısını... "Bülent Arınç'a "suikast girişimi" filminden sonra...Vizyonda "ezanlarla engellenen darbe" filmi vardı bir yıl öncesinde ve tekrarı/anlı, şanlı, dualı-selalı olarak bugünlerde yine gösterimde. "İyi seyirler Türkiye; biletler beleş" diyoruz sessizce... . Yıllardır Ortadoğu'dan "naklen savaşlar" izledik.En sonunda biz de bir ilki yaşadık; "naklen darbe" yayınıyla sabahladık.Ve o 15 Temmuz 2016 gecesi iyicesine anladık ki...Artık "has" Ortadoğulu idik!... " Kurtuluş Savaşı'nda bile Meclis bombalanmamış" söylemleriyle günlerce ve gecelerce başta EYÜP SULTAN Camii olmak üzere ülke genelindeki camilerden vaazlar verildi...Çarıklısı bir yana, sarıklı erkan-ı harp; başımıza demokrasi havarisi kesildi...Yersen... Yemeyenler zaten "iki cami arası bey-namaz" ilan edildi. Dinledikçe bu vaazları; yükseldi halkın avazları: - Anlaşıldı...Fıtratımızda "kafa kesilmesi" var... Kırk katırla, kırk satır arasında kalmaktan kurtulamayacak bu ülke ne yazık ki diye daha da kaygılandık. Bilindiği gibi bir kargaşa var ortada son yıllarda süregelen;ASKER MİLLET'den, ASKERİNE İLLET olanlara ilişkin...Sorduk: -Nereye gidiyor bu ülke?... Ve bir de dedik ki; - Yeter artık askerime dokunma...Ama Araplar'a da sokulma!... Gerçi kimin umurunda?... Dün RABIA diye göz yaşı dökenlerin, bugün Qatar, Qatar diye çarpmağa başladı yürekleri...Ne yazık ki bu halk için artık ekmek de üretemiyor fırıncının kürekleri... Halimiz harap; ama nedense bizim ülkemizde keyif çatıyor şu yavşak Arap...Üstelik de 15 Temmuz kutlamalarında da yine onlar en önde...Bu ülkede yalnızca onlar gözde... Elbette ki çok iyi biliyorduk bu yaşananların nedenini... Diploma unutulsun, Arap vatandaş olsun, asker-polis birbirini vursun... Bu ülkeyi parçalamak, bu ulusu bölmek için yedi düvele kalmadı gerek; sizdeki nasıl bir yürek?... Hiç mi hiç anlayamadık... O gecenin hemen sonrasında;önce Rusya konuşdu: -Darbe girişiminin nedeni, Atatürk çizgisinden çıkmaya tepki... Ve FETOŞ'u koynunda saklasa da ilk açıklama gelene değin Amerika'dan; onların duygularını bir türlü anlayamadık, üşenmedik sorduk: -Bilemedik Şekerim; siz acaba hangi taraftansınız?... Bir yıl öncesinde yaşaanan olayların; bugünlerde sahnelenen sene-i devriye merasimleri nedeniyle basına yansıyan fotoğraflarına bakılırsa...ARAP-KÜRT kırmaları " cumhuriyetin sonu" 15 Temmuz Bayramı'nı kutlarken çok mutlu; şeriatın koynuna girmek için de çok istekli görünüyorlar... Bununla birlikte bütün basın-yayın organları tek ses, tek yürek, eşdeğerde yalaka... Eee kolay mı?... Demokles'in kılıcı gibi; tepelerine inmek için hazırda bekliyor falaka... Onların sergiledikleri bu riyakarlık yarışında en çok güldüğüm de FOX tv oldu...Geçen yıl zil, takıp oynayacakdı...Bu gece neredeyse Darbe-i mesel ölümleri için mevlid okuyacak şu kurnaz tilki...Fatih Körtopal ve de İsmail Yavşakkaya ikilisi "en riyakar kim?" yarışında ipi göğüslemişlerdi. Ne diyelim?... 250 yıllık zorba geçmişine "Aloma'yı Unutma" diye düzmece Tarih yazan USA'dan ders alanların; Darbe-i Mesel gecesinin sene-i devriyesi mübarek ola... Yine de...Onu, bunu bilmem de...Sela dediğin;ölenin arkasından okunur.Bu zırtapozlar akılları sıra ATATÜRKÜN CUMHURİYETİ'ni öldürdüklerini mi sanıyorlar?... Sonuç olarak; Sucuk-ekmek, yol parası beleş...Acaba kim kalleş?...Gün gelir;gerçekleri öğreniriz be kardeş... Bu sene-i devir bağlamında bilinmelidir ki... 1950'lerden beri yaşanan süreçde; Menderes-Demirel-Erbakan- Evren-Özal-Çiller emekçidir, meyvesini yiyen de Hz. Reis'dir. Bugünler için yapılmadı mı 12 Eylül 1980?...Menderes'le başlayan yolculukda, Hz. Reis Efendi de iktidarıyla kalmadı noksan... Dolayısıyla şu "Memleket of the Tayyiban" arazisinde her ne varsa, adı değiştirildi 15 Temmuz tanımlamasıyla...Pek yakında ülkenin adı da "15 Temmuz Hz. Reis Cumhuriyeti" olursa...Ve yeni yıl, Hicri yıl ve bilumum takvimler de 15 Temmuz'da başlarsa... Sakın şaşırmayalım...