Politika

Politikacıya sormuşlar, “Dünyanın en kolay ve zor şeyi nedir” diye? “En kolay olanı aday olmak, en zoruysa seçilmektir” demiş. ……… Adamın biri Zara yakınlarında Kızılırmak’tan geçerken suya düşmüş. Hemen koşup parti başkanına durumu haber vermişler. Parti başkanı sormuş: -Bizim aday mı? -Bilmiyoruz, adaylardan biri. -Akıntıya doğru mu gidiyordu yoksa ters yöne mi? -Akıntıya doğru. -Olmaz, bizim aday olamaz! Bizimki akıntıya kürek çekip, hep ters yöne gitmeye çalışır!.. ………. Her seçimde karşısına “adayım “ diye çıkan partiliye başkan, “Seni artık bir daha aday olarak görmek istemiyorum” demiş! Partili: “Hayır ola başkanım, yoksa istifa mı ediyorsunuz?” ………. Yeni aday eski adaya sormuş: -Kahvede konuşurken yüzümü ne yana dönmeliyim? -Vestiyere! -Neden? -Paltonu biri yürütmesin!   ……….. Çocuk babasına sorar: "Babacığım politika nedir?" Baba şöyle der: "Bak oğlum, ben eve para getiriyorum, öyleyse ben kapitalistim…  Annen parayı yönetir, öyleyse o hükümettir… Deden paranın doğru idare edilip edilmediğine dikkat eder, öyleyse o da sendikadır…  Hizmetçi kız ise isçi sınıfıdır… Bizlerin ise tek hedefi vardır, senin rahatlığın… Dolayısıyla sen de halksın ve altında bezi ile yatan küçük kardeşin ise gelecektir… Söyle bakalım anlayabildin mi?" Çocuk şöyle bir duraksar ve o gece babasının anlattıklarını düşüneceğini söyler. Gece yarısı cocuk uyanır. Çünkü küçük kardeşi altını kokutmuştur ve ağlamaktadır.. Ne yapacağını bilemeyen çocuk anne ve babasının yatak odasına gider. Annesi yalnız ve derin bir şekilde uyumaktadır, öyle ki onu uyandıramaz. Hizmetçi kızın odasına gider. Görür ki babası hizmetçi kızla sevişmektedir. Dedesiyse  pencereden gizlice onları izlemektedir! Hepsi öyle meşguldürler ki çocuğun orada olduğunu farketmezler bile. Çocuk hiç bir sey yapamadan yatağına geri döner. Ertesi sabah kahvaltıda baba çocuğa kendince politikadan ne anladığını  anlatmasını ister. "Evet" der çocuk, "kapitalizm" işçi sınıfını düdüklemekle meşgul... Sendika bu durumu sadece seyrediyor... Bu arada hükümet uyuyor... Halk ise hiç  dikkate alınmıyor... Ve gelecek bokun içinde yatıyor! İşte politika budur!..” ………… Belediye başkan adayının biri bir köyü gezerken, bağlı olduğu değirmeni döndüren bir eşek görüp, yanındaki köylüye sormuş: -Bu eşeğin boynundaki zil ne işe yarıyor ? -Efendim, demiş köylü. O zil sustuğunda eşeğin durduğunu anlıyorum. Evden dışarı çıkıp müdahale edince tekrar harekete başlıyor. -Akıllıca demiş vekil. Peki eşek olduğu yerde durup da başını sağa sola sallarsa nereden anlayacaksın durduğunu? -Anlayamam ama, ne gezer efendim sizin gibi akıllı eşek buralarda... ………… Bir otobüs dolusu politikacı seçim kampanyası için TEKSAS' ta dolaşıyorlarmış. Otobüs büyük bir çiftliğin yanından geçerken, otobüs şoförün dalgınlığı yüzünden derin bir şarampole uçmuş. Yakındaki bir çiftçi koşarak gelmiş ve  gece kurda kusa yem olmasınlar diye cesetleri gömmeye başlamış. Ertesi sabah, Şerif soruşturma için çiftliğe gelmiş ve çiftçiye sormuş: "Otobüsteki bütün politikacıları gömdün demek... Hepsi de ölüydü, eminsin değil mi?" Çiftçi cevap vermiş: "Bazıları ısrarla yaşadıklarını iddia ettiler ama politikacıları bilirsiniz, sürekli nasıl da yalan söylerler bunlar! ". …………. Efendim, büyük bir kentin ilçelerinden birinde belediye meclisinde az farkla önde olan iktidar partisinin bir-iki üyesi rakip parti tarafından satın alınarak  belediye başkanı düşürülmüş ve yerine hemen muhalefet partisinden bir üye yeni belediye başkanı olarak seçilmiş. Yeni seçilen adam hemen karısına telefon ederek, bu haberi vermek istemiş: -Bir belediye başkanı karısı olmak ister miydin? Karısı biraz düşündükten sonra vermiş yanıtını: -Hangisinin? …………. Haydi aydınlık yarınlara doğru kalın sağlıcakla, hayırlı seçimler olsun.