"Pe-Ka-Ka" bile diyemeyenler

I-ıh! Bu Ekrem İmamoğlu'ndan da hiç bi şey olmaz! Yok... Lider mayası hiç yok adamda. Yandaş televizyon kanallarından birinin muhabiri açıkça manipüle etmek amacıyla soruyor ayaküstü İmamoğlu'na: "PKK sizi destekliyor, bunun için ne diyeceksiniz?.." Belli ki amacı karşısındaki insanın ağzından yanlış bir laf koparıp, sonra da bunu kullanmak! Ne yapıyor imam oğlan? Sol elini muhabirin sağ omuzuna dayayarak onu bedenen taciz etmeye girişiyor! Amacı vücut diliyle psikolojik baskı uygulamak. Bu pozisyonda yanıt vererek "Bana ne" diyor çocuğa, "bana ne"?.. Oysa bir lider adayı, külhanbeyi tavrıyla hareket etmek yerine makul ve mantıklı yanıtlar vererek, maksatlı da olsa kendisine yöneltilen soruyu cevaplamalı. Bu yaklaşımıyla PKK lekesini daha çok sıçratıyor üzerine. "Kürtçülerden" oy alacağım diye milyonlarca CHP seçmenine ihanet ediyor! İmamoğlu böyle de Kılıçdaroğlu farklı mı sanki? O da geçmişte PKK'nın, Suriye'deki uzantısı YPG için "terör örgütü olarak değil, vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşum olarak gördüğünü" söylemişti. Bunlar kimin değirmenine su taşıyor, anlayabilmek mümkün değil doğrusu? Gerek Kemal'in, gerekse Ekrem'in ortak bir noktaları daha var: "Her ikisinin aileleri de soy isimlerini değiştirmiş!.." Ekrem'in eski soyadı "Müdafa", Kemal'inse "Karabulut"... Deniz Baykal'ın donunun görülmesi üzerine aynen bir kara bulut gibi çöktüğü CHP'nin başından onca başarısızlığına rağmen ayrılamıyor bir türlü! Bir de bunlar gibi PKK seviciliğiyle tanınan başka bir yapılanma daha var memlekette: "Türk Tabipler Birliği" Bu kuruluşun başındaki Şebnem Korur Fincancı isimli kadın geçmişte, Ermenilerin soykırım yalanlarını savunup, hendek operasyonlarında da Türkiye'yi katliam yapmakla suçlamıştı. Bozuğu bu kadar bol olan başka bir memleket daha yoktur dünyada. Üstelik de bu tiplerin bu kadar serbestçe dolaşabildiği bir ülkeye daha rastlayamazsınız. Türk Tabipler Birliği geçenlerde sosyal medya üzerinden şu ifadeleri paylaşıyordu: "Gare'de yaşamını yitirenlerin kederli ailelerine başsağlığı ve sabırlar diliyor, acılarını paylaşıyor ve 13 yurttaşımızın sağ salim kurtarılamaması nedeniyle de çok üzgün olduğumuzu belirtiyoruz. Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi" Kimin acısını paylaşıyorlarmış anladınız mı? Orada yaşamını kaybeden vatan evlatlarının olmadığı kesin! PKK'yı, terörü, teröristi lanetledikleri filan da yok! Araya 13 yurttaşımızı da sıkıştırmışlar, onlar üzerinden politika yapmaya çalışıyorlar akıllarınca! Doktor Kaan Arslanoğlu bunların iki yüzlülüklerini anlatıp duruyor yazılarında. Facebook sayfasından takip edebilirsiniz. Lakin, asıl kabahatli kim biliyor musunuz? Meslek odası seçimlerinde sandık başına gitmeyerek meydanı bunlara bırakan diğer hekimler. Yaklaşık yüzde 20'lik katılımla oraları yıllarca işgal ediyor bunlar. Gelelim Canan Aplaya!.. En acımasız bir savaşın bile kendine göre kuralları vardır. Örneğin ele geçirilen silahsız bir askerin kafasına Hitler bile mermi sıktırmamıştır! O kadar aşağılık insanlar ki bu örgütü yöneten herifler, silahsız, savunmasız insanları dahi gözlerini kırpmadan katledebiliyorlar. Normalde bir ana muhalefet partisi yöneticisine düşen ne olmalıdır böylesi bir durumda? Olabilecek en şiddetli şekilde yapılanı kınamak, en sert açıklamaları kamu oyuyla paylaşmak, öyle değil mi? CHP'nin İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu yapılan kalleşçe katliam için hiçbir şey demediği gibi, alıp Türk Tabipler Birliği'nin tweetini paylaşıyor! Bunlardan mı bu memlekete hayır gelecek, bunlar mı düzeltecek ülkenin durumunu? Yazık! Hem de çok yazık! Ekrem İmamoğlu yetmemiş, araya Meral Akşener'i de katıp, HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan'ın şahsında tüm kadın siyasetçilerin 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü tebrik etmiş geçen gün. Yine top sektirip memleketteki Kürtçülerden sempati toplayacak aklınca! Fakat Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin çalışkan ve vatanperver Başkanı Alinur Aktaş almış o topu, güzelce bir yerlere sokuvermiş: