Atatürk’ü sevmekten utanmak

Da Vinci Şifresi isimli kitabında bir “kutsal kaseden” söz eder Dan Brown ve aslında Hristiyanlık tarihinin en önemli simgelerinden olan o kase İsa Peygamber’den bir kızı olan Magdalalı Meryem’i simgelemektedir. Romandaki kurguya göre İsa Peygamber’in torunları bu gün de yaşamakta, nedense benim kitaptaki tarifinden dolayı daha ilk andan itibaren kondurduğum Büyükada’daki Aya Yorgi Kilisesi’nin müştemilatı gibi bir yapıda barındırılıp, korunmaktadırlar. Neden, kimden mi korunmaktadır? En başta “Vatikan’dan” elbette! Düşünsenize, bırakın İsa’nın öz torunlarından birini, peygamberin kullandığı çarık bile ortaya çıksa bu gün, koskoca Hristiyanlık alemi o köselelerin etrafında her gün dört tur atmaz mı? Ve böylece ne Vatikan kalır ortada ne de dinden geçinen diğer unsurlar. Düzen değişir, alt üst olur her şey. Dolayısıyla Hazreti Muhammet’in öz torunları Hasan ve Hüseyin’e üstelik de daha en başlarda yapıldığı gibi bu gün de varlıkları ve yerleri bilindiği vakit an meselesidir katledilmeleri İsa soyunun. …………. Dindar geçinip, dinden geçinmek sadece bu güne has bir olgu değil elbette, bundan 10 bin yıl önce Anadolu’da tanrıça Kibele’nin toprak heykellerini yapıp satarak da geçiniyordu tapınakların önünde birileri. Gelin görün ki aradan geçen 10 bin yıl sonra bu devleti, bu cumhuriyeti kuran ve kendine “demokratik sol” diyen, “laik” diyen bir partiyi yönetip temsil edenlerin aynı zihniyeti taşımaları, en hafif haliyle kendilerine oy veren milyonlarca insanı salak yerine koymakla eş değer bizce. Hani “daha dün toktu(!) bu gün koktu” misali önce partiye, ardından parti meclisine alınan, sonra da genel başkan yardımcısı yapılan Ankara Balgat’taki Hamidiye Camii eski müdavimlerinden, CHP’deki ilk icraatı genel merkeze mescit açtırmak olan Mehmet Bekaroğlu’nun, “Bu parti ulusalcılardan kurtulmalı” şeklindeki açıklaması değildir bu gün sözünü ettiğim!.. Geçmişte, “Başbakan’a dokunmak ibadettir” diyen AKP’li Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin bile masum kalmıştır CHP’li Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün açıklaması karşısında! Neymiş efendim, Kendisi mütevazı olduğundan utanıp söyleyemiyormuş, aslında Kemal Kılıçdaroğlu seyitmiş yani, peygamber torunlarından biriymiş; daha da ötesi bir dedesi Mevlana talebesi, bir diğer dedesi Fatih Sultan Mehmet veziriymiş. Böylesine soylu ve köklü bir aileden gelen Kılıçdaroğlu’na laf atanları kınıyor, bundan böyle kendisine saygıda kusur edilmemesini istiyormuş! Bu arada laf aramızda, bundan 1500 sene evvel Araplara ne ara gidip de kız alıp, kız verdilerse, seyitlik iddiasında bulunanların hemen hemen tamamının Kürtler arasından çıkmasını da oldum olası anlayamamışımdır bir türlü!.. ………………… Açıklamanın haber sitelerine düştüğü sıralar elim kumandada CHP’nin yan kuruluşu olan Halk TV’ye gidiyor, “99 lira” diyor son derece kötü bir ses tonu ve aksanla konuşan bir ses, “Ay yıldızlı küpe, yüzük ve kolyeden oluşan bu taş işlemeli set. Gururla, onurla takacaksınız!.. Yanında Atatürk imzalı kravat tokası ve 2015 yılı Atatürk takvimi bedava!...” Zaten veriyor da, “Allah müstehakınızı versin sizin” diyorum içimden! Geçmişte her yana dikilen heykellerinden ötürü Atatürk’e “Beton Kemal” diyenleri haklı çıkarırcasına bu kez de metalaştırıp, ticarileştirmişler Mustafa Kemal’i ve ortalıkta Kemalist geçinip, Kemalizm’den geçinmekteler şu kadarcık arlanıp utanma olmaksızın. Bu ülkede insanlar yobazlar yüzünden dindarlıklarından utandı, “milletimi, ulusumu, kültürümü seviyorum, ben de milliyetçiyim” diyemediler “faşist damgası” yemekten çekindikleri için, solculuğun eşitlikçi, paylaşımcı ve hümanist ilkelerini dillendirdikleri vakit “dinsiz, allahsız, komünist “ olmakla suçlandılar… Ve şimdi de Atatürk’ü sevmekten utanır halde bu millet, Atatürkçü geçinip, Atatürk’ten geçinenler yüzünden.