Dağ Aslanı Süleyman Çavuş
Bu büyük ulusun kahramanlarından biri de Bursa Harmancık’a bağlı Bekdemirler köyünde yaşamıştır. Adı Süleyman (SAKİN) Çavuş.
Yirminci yüzyılın başlarında, Yunan işgalinin olduğu o karanlık yıllarda, henüz yirmili yaşlarda ve iki bebesi olan bir gençtir Süleyman Çavuş. Ufak tefek, çelimsiz bir adamdır ama adam gibi de adamdır. Köyüne izinli geldiği günlerde Yunan’ın köyünü işgale gelişini hazmedemez. Çaresiz daha içerilere kaçan yaşlı, kadın ve çocukların aksine, köyde kalır vuruşmak için.
Bir Süleyman Çavuş vardır, bir de Mavzer’i. Evinin pencerelerinden birine siper alır. Yaklaşan Yunan askerlerine ateş açar. Çanakkale’de düşmanı yanıltmak için tepelere soba boruları dizip, düşmanı çok sayıda topu olduğuna inandıran milletin çocuğudur O. Koşar diğer pencereye, sonra öbürüne, sonra yeniden ilkine koşar, siper alır, ateş eder.
Böylece evde çok sayıda direnişçi olduğuna inandırır Yunan’ı. Sayısını tahmin edemediği Türklerle göğüs göğüse çarpışmayı göze alamayan Yunan askerleri, Süleyman Çavuş’un sert direnişini kırmak için evini yakar. Süleyman Çavuş alevler arasında şehit düşer.
Vatanın her karışı gibi Bekdemirler’in de toprağını mübarek kanıyla sulayan sayısız şehitten Süleyman Çavuş’un hikâyesi, yörede neredeyse bir asırdır minnetle anlatılır.
Süleyman Çavuş’un iki oğlu var; Kayaali ve Ahmet SAKİN. Kayaali Bursa’ya göç etmiş. Ahmet SAKİN’in oğlu, yani torun Süleyman, O’nun da oğlu Coşkun SAKİN (37) hala köyde.
Coşkun, Süleyman Çavuş’un sonradan yeniden yapılan evini gezdiriyor gururla.
Sana minnettarız, “Dağ Aslanı” Süleyman Çavuş!