Bir rica bir öneri

Hadi ismini söylemeyeyim, konuyu açtıkça söylenip duruyor zaten!.. Sabah kalkıyor bir arkadaşım, Facebook'tan o gün kimlerin doğduğunu görüp, başlıyor tebrik mesajı yazmaya: "nice yaşlara... sağlıkla, mutlulukla sevdiklerinizle" Tenk yu da... Adam ölü kardeşim! Beş sene olmuş bu dünyadan göçeli üstelik! Onca süre boyunca hiç arayıp sormadığın, ne derdi var merak etmediğin, aç mı yoksa tok mu ilgilenmediğin birinin doğum gününü niye, hangi amaçla kutlarsın be adam?!. "Ee kötü bir şey mi yaptım, doğum gününü kutladım" diyor?.. Adam ölü, ölü kardeşim, ölmüş çoktan! Dirisi ne hayır görmüş ki senden ölüsü görecek?!. "Facebook'ta 5 bin takipçisi vardı, cenazesine 10 kişi bile gelmedi" gerçeğiyle yüz yüzeyiz artık hepimiz! İlişkiler, arkadaşlıklar hep sanal... Vefat eden bazı dostlarım var, arada bir hala açık olan sayfalarına girip bakıyorum bazen, her sene bir sürü insan doğum günlerini kutluyor hala! Doğum günü kutlayıp sonra kendi de rahmetli olanlar var aralarında... Başkaları da onlarınkini kutlamayı sürdürüyor! Sosyal medya üzerinden Tanrı'yla haberleşmeye çalışanların hali de çok komik! "Ben size şah damarınızdan daha yakınım" diyen bir yaratıcıya Facebook, Twitter üzerinden mesajlar yazıyor insanlar günümüzde ya! "Cumanız mübarek olsun..." Tamam, perşembemiz de gözümüze kaçsın!.. Akıl tutulmasına tahammül edemiyorum artık şu günlerde, yaşlandım mı ne? Yahu kardeşim, Amerika'nınki yemedi, İngiltere savaş gemisi yolluyor Karadeniz'e... Senin oradaki üç-beş fırkateynini üç-beş dakikada yok edebilecek silah kapasitesine sahip Rusya... Sonra napıcan, Moskova'ya Hidrojen bombası mı göndericen? Karşı taraftakinin de sana gazoz kapağı yollayacak hali yok her halde! Dünyanın her yerinde başlayacak nükleer patlamalar sonucu, yer küre yörüngesinden çıkar be! Orion Takım Yıldızı'ndan girer, en yakın nebuladan çıkarız maazallah hepimiz kurumuş vaziyette! Dünyanın sayılı zenginleri Avustralya'dan arazi satın alıp, atom patlamasından zarar görmeyecek sığınaklar yaptırıyorlarmış oraya!.. Benim yurdumun güzel insanı da gençler okusunlar öğrensinler diye kütüphaneler yaptırıyor memleketinde... İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban'ı uzaktan da olsa özellikle takip ederim... Orada yaptığı, ilçesinde iz bıraktığı işlerde ayrı bir kalite, ayrı bir incelik görürüm çoğu zaman. Şimdi de yeni bir kütüphane kazandırıyormuş İnegöl'e... Bu haftadan itibaren insanların hizmetine girecekmiş mekan... Sokak hayvanlarıyla ilgili çalışmaları da kutlamaya değer İnegöl Belediyesi'nin... "Bir ricam var" diyerek başlanan mesajlar ne kadar da ince, ne kadar dikkat çekici ve yaratıcı baksanıza: İnegöl'ün suyundan, havasından, orada yetişenlerden çok yararlandı Bursa... Merhum Mustafa Eroğlu, Hikmet Şahin ve Alinur Aktaş o bölgenin toprağında yetişip, bu kente çok şey katanlardan... Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş'tan bir ricam var: "Sevgili Başkan, lütfen bir an önce iyileşip, görevinize geri dönün... Çünkü bu kadim kentin sizin gibi yaratıcı ve sorun çözmeye odaklı bir beyne çok ihtiyacı var daha..." Ricam bu... Bir de önerim olacak: Hep söylersiniz, "dağ yöresi başta olmak üzere bu kent turizmden çok istifade etmeli" diye... Ha! Bu arada... Cumhurbaşkanımızın imzasıyla çıkan hanlar bölgesindeki hızlı kamulaştırma kararı tüm gerçek Bursalıları ziyadesiyle mutlu etti... Oraların açılıp temizlenmesi, bu şehre yüz yılda bir ancak yapılabilecek müthiş bir hizmettir kanımca ve şimdiye dek sadece bir hayalden ibaretti... Tarihi alanın açılması bu coğrafyaya hazineler kıymetinde değer katacak bir çalışmadır ki, gelecek nesiller sizi daima iyilikle anıp, dua ederler... Şimdi geleyim önerime... Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem iki yıllık hizmetlerini paylaştığı basın toplantısında açıkladı... Toplu taşıma sistemine geçilmesi nedeniyle boşaltılan bazı köy okullarının tarım merkezine dönüştürülmesi için Milli Eğitim Bakanlığı'ndan onay istemiş ve bu talep kabul edilmiş... Geçen gün Soğukpınar'dan geçtik... Oranın yapımını sağlayan "Çerkez Ahmet" lakaplı merhum Ahmet Hamdi Gökbayrak'tan yadigar kalan Anadolu öğretmen lisesinin eski binası kapatılıp çürümeye terkedilmiş... Oysa bina şimdilik taş gibi yerinde duruyor... Bölgede çam ormanları içinde doğal yürüyüş parkurları, şelaleler, göller, göletler, müthiş bir tabiat mevcut... İşte size yeni bir proje... Bursa'yı sanayi, tarım kenti olduğu kadar bir turizm noktası haline getirelim... Soğukpınar pilot uygulama olsun... Her köyde en az iki derslik, bir lojmandan oluşan eski bir okul binası var üstelik, suyu tesisatı da içinde... Kamp yapıp, doğal ortamı tanımak isteyen gençlerden başlanarak bu yapılar değerlendirilsin derim... Ülkenin dört bir yanından gelecek insanlar köylülerle haşır neşir olsun... Üç beş kuruş da olsa yöresel ürünleri satın alarak o bölgelerin ekonomisine katkıda bulunsunlar... Fazla teferruat ve masrafa kaçmadan "Uyku tulumunu al, Bursa'ya gel" kampanyasıyla bu duyuru sadece yurtiçine değil, ileride yurt dışına da iletilse... İnsanlar çok cüzzi bedellerle oralarda konaklayarak, köylü kadınlarla salça yapıp, ekmek pişirebilseler... Okulların bahçelerinde çoban ateşleri yakılsa akşamları... Güzel anılardan kareler sosyal medyada da paylaşılabilse... Adı: "Kültür Sanat ve Turizm Vakfı" Örneğin bu organizasyonu bu vakıf yapsa... Sadece dağ yöresi değil, İznik, Yenişehir, İnegöl gibi ilçelerin köylerinde de etkinlik yaygınlaştırılarak, tarihi dokular tanıtılsa... Atıl vaziyette duran köy okullarının değerlendirilip, turizme kazandırılması adına bu fikir nasıl ama? Sadece o da değil... Kültür ve sanata da ne kadar çok değer verdiğinizi de biliyoruz sizin... Bursa Fotoğraf Sanatı Derneği'nin çalışkan ve üretken başkanı Serpil Savaş'ın önderliğinde, kuruluşun 35'nci yılı anısına bir albüm hazırlanması planlanmış... Fotoğraf dostu Alinur Aktaş da bu çalışmaya destek olunması yönünde bir talimat vermiş, duydum... Ne kadar güzel bir yaklaşım... Hadi başkanım, hadi!.. Yapacak daha çok iş var memlekette... Bekliyoruz sizi fazla zaman geçirmeden.