Yazarlar

Bu Albayı da tutuklayın..

post-img
Bu bir ihbar mektubudur.. Bir Kurmay Albay anlatıyor. Ve bakın kimlere haykırıyor.. Bu Albay bildiğiniz bir Albay değil, Kurtuluş Savaşında görev yapmış bir subay. Harp Okulu’nu bitirdikten sonra Balkan Savaşı’na katılmış, Filistin Cephesi’nde tutsak düşmüş ve Malta’ya sürülmüş, ardından Anadolu’ya geçmiş ve Türk Kurtuluş Savaşı’na katılmış ve Balyoz malyoz, senaryo menaryo falan değil, Batı Cephesinin kurulmasında bizzat rol oynamış. Albay rütbesiyle emekli olup politikaya atılmış ve Tekirdağ milletvekili olarak meclise girmiş. Daha sonra Bağdat Büyükelçiliğine atanmış ve anılarını yazmış, derken 1963 yılında da yaşamını yitirmiş. Anılarını ‘İstiklal Savaşında Batı Cephesi Nasıl Kuruldu’ adlı kitabında yayınlayan Kurmay Albay Hüseyin Rahmi Apak sanki bu günlere, bize, bizzat yüzümüze haykırarak şöyle diyor; ‘Ben bu kitabı(İstiklal Savaşında Batı Cephesi Nasıl Kuruldu) Türk gençleri için yazdım. 1918 den 1921 sonuna kadar devam eden ‘Millet Mücadelesi’nde, milleti mücadeleye sevk ederek bu vatanı kurtarmak için çalışan ağabeylerinin(bizlerin) ne gibi ağır ve tehlikeli şartlar içinde çabaladıklarını, onlara en kötü gerçekleri de saklamaksızın göstermek için yazdım. Gelecek nesillerimizin çocukları 1918-1921 yıllarında, Türk Milletinin safları arasında ne gibi şaşkın, duygusuz, millet ve vatan sevgisinden yoksun kimselerin de yaşadığını bilirlerse, bunun hiçbir zararı olmaz. (…) İstiklal Savaşında böyle oldu. Ve BATI CEPHESİ DE İŞTE BÖYLE KURULDU. İzmir’de dağılan 56. Tümenin kıtalarından ayrılan ve Yunanlılar tarafından ‘Haydi artık askerlik falan yok, köylerinize gidiniz’ emri ile serbest bırakılan bir kısım erat, 57.tümenin kıtalarındaki askerlerle karşılaşıp da bu propagandaya başlayınca, içeride mücadele karşıtı HACILARIN, HOCALARIN, İŞBİRLİKÇİLERİN ve Hürriyet ve İtilafçıların(Başında Başbakan Damat Ferit) yaptıkları propaganda da buna eklenince, askerler dahi grup grup kıtalarını terk ederek köylerine kaçmaya başladılar.‘ diyor ve Kurtuluş Savaşında gerici, dindar, dinci kesimin kendilerine kin kustuğunu ve İşgalcilerle işbirliği yaptığını ve Batı Cephesinin işte bu zorluklarla kurulduğunu yazıyor, haykırıyor, adeta feryat ediyor.   Hele hele bu Albay bir de diyor ki; ’içeride (Milli) Mücadele karşıtı HACILARIN, HOCALARIN, İŞBİRLİKÇİLERİN ve başında Başbakan Damat Ferit’in bulunduğu Hürriyet ve İtilafçıların yaptıkları propaganda da buna eklenince, askerler köylerine kaçmaya başladılar’ diyor.   Bülent Arınç bu sözü duysa ne cevap verir bilmem..Ama eminim ki Melih Gökçek Twitter’dan çıldırırdı. ‘Unfullaw’ falan olurdu yani. Başbakan ise her zamanki gibi, “sen işine bak” derdi tabiî ki. Cumhurbaşkanı da rettweet çekerdi makamından.. E görev aşkı önemlidir.. Bir şeyler yapmak lazım gelir..   Bu talimatları duyan bağımsız yargı da durur mu? Hemen harekete geçer, kaçma şüphesiyle önce tutuklar, sonra tutukluluk süresini iki yıldan on yıla çıkarır, ardından bitmek tükenmek bilmeyen üç rakamlı duruşmalarla tecelli ederdi adalet.. Siyasi mütecavüzlerin Adalet’e saldırmaları da mümkün yani bu arada.. O gün Milli Mücadele veren bu Albay, bu gün yaşasaydı bu sözlerinden dolayı kesin tutuklanırdı. Sözlerini bırakın, Milli Mücadelede bulunduğu için tutuklanırdı zaten..Bu gün terörle mücadele edenler tutuklanacakta, Yunana karşı Milli Mücadele edenler mi tutuklanmayacaktı..Bu gün Güneydoğuda cepheden cepheye koşanlar tutuklanıyor da, O gün cepheden cepheye koşanlar mı tutuklanmayacaktı sanki. Darbe Demokrasisinin gereği tutuklanacak tabiî ki. Rejim değişiyor çünkü..   E bu sözler için kaynak nedir diyenler olursa merak etmesinler. Türk Tarih Kurumundan yayınlamış Albay bu anılarını. Bizzat Başbakana bağlı olan bir kurum yani. Al sana kapı gibi Sübut-u Delil. İş devlete kadar uzanıyor senin anlayacağın. Derin Devlet Türk Tarih Kurumuna kadar sızmış. E kitap ta bombadır dedi ya Başbakan, Türk Tarih Kurumunu bile kapatmaya neden olabilecek al sana bir doküman.. İşte bu yüzden ben de diyorum ki bu Albayı tutuklayın… Senaryo falan yapmamış, eksik teşebbüs de yok. Tam teşebbüs var. Vatanı kurtarmış yani. Çünkü bizzat Mustafa Kemal’in emrinde çalışmış. Hem de 1 numaranın. Yaptıkları anketlerde Atatürk’ü ‘en büyük düşman’ olarak gören İngilizlere ve ‘Kemalizme son’ diyen Amerikalılara karşı ödevinizi yaparak kendinizi AK layın.. Milli Mücadelede cepheden cepheye koşan, Bu Albayı da tutuklayın..    

Diğer Haberler