Yazarlar

Çapulcular…

post-img
  Dün; “Görüyoruz ki Yunanistan, kısa zamanda Mustafa Kemal kuvveti denilen çapulcuları tamamen tepeleyecektir” deniliyordu. Evet. Alemdar gazetesinin 8 Eylül 1920 tarihli bir Refii Cevat Ulunay yazısıydı bu.  İşte o günkü yandaş basının hali maalesef böyleydi. Kime karşıydı, Türk Milletine karşı.. Kime karşıydı Milli Mücadeleye karşı. Kurtuluş Savaşına ve Atatürk’e karşı.. Kimle birlikte, düşmanla birlikte. Yunanla birlikte.   Yunan deyince aklıma geldi. Setbaşı’nın güneyinde şimdiki kütüphanenin karşısında beyaz bir bina var. O binanın Milli Mücadelede bir Yunan karargahı olduğu ve Yunan askerlerinin orayı 2 yıl boyunca Karargah olarak kullandığını kim bilir?   Elbette tarih okuyan bilir. 6 Temmuz 1920’de İzmit, ardından Gemlik ve Mudanya da işgal edildi. Bursa önlerine kadar girdiler. Yunanlılar Bursa’ya doğru ilerleyince Mustafa Kemal, Vali Hacım Muhittin Bey’e ve Albay Bekir Sami’ye güvenli bir şekilde Bursa’yı terk etmelerini söyledi. Çünkü Yunanlılar Bursa’ya 20.000 kişilik silahlı bir ordu ile adım adım yaklaşıyorlardı. Karacabey’i geçen 20.000 kişilik Yunan kuvveti, 2.500 kişiyi bulmayan ve moralleri bozuk Türk kuvvetlerinin boşalttığı Bursa’ya girdiler. Ve korkulduğu gibi Bursa, 8 Temmuz günü düştü. Osmanlı İmparatorluğu bir kez daha yıkılmıştı. Bursa önemliydi. Osmanlı İmparatorluğunun ilk başkentiydi. Trampetler ve bando seslerinin altında ilerleyen Sofokles Venizelos, Tophane’de bulunan Osman Bey’in türbesine yaklaştı. Türbe kapısının önünde dikilen Yunan askerlerinin aralarından geçerek türbenin içerisine girdikten sonra 700 yıllık bir çınar gibi sessizce uyumakta olan Osman Bey’in mezarını ayaklarıyla tekmeledi ve küstahça şunu söyledi. “Kalk da milletini kurtar!”   Bursa’nın düşmesi Ankara’da büyük üzüntü yarattı. Ama Mustafa Kemal milletvekillerine cesaret verdi: “Memleketimizin bütünü tahrip edilse de, ateşler içinde bırakılsa da, bu toprağın üstünde bir tepeye çıkacağız ve oradan savunacağız.” Ardından, Bursa’nın işgalinin matemi nedeniyle Ankara’daki T.B.M.M’deki konuşma kürsüsüne siyah bayrak asıldı. Ve son Yunan askeri Bursa’dan çıkıncaya kadar o bayrak orada asılı kaldı. Ve Bursa da işgal edildikten sonra Mustafa Kemal, Hakimiyeti Milliye gazetesinden dünyaya seslendi ve Türkleri isyana çağırdı; “Avrupa emperyalizmi karşımıza çıkara çıkara Yunan’ı çıkarabildi. Yunan’ı bozguna uğratmak yalnızca yüz binlerce kardeşimizi cellat bıçaklarından almak değil, belki de bütün dünyanın kurtuluşuna kadar, tarihin en büyük, en şerefli ve en şanlı hizmetini  yapmak demektir” dedi ve şu sözlerle haykırdı.. “Türkler kıyam ediniz”   Bunun Türkçesi, “ayaklanınız” demekti.   O gün, Ali Kemallerin, Halit Refiklerin, Refii Cevat Ulunayların “Çapulcu” dediği Türkler yandaş basına, işgale, ihanete ve hükümete karşı ayaklandılar. İsyan ettiler. Ve isyanın küllerinden bir devlet kurdular. Ve bugün O devletin koltuğunda oturanlar yine Türk Milletine aynı tabiri kullandılar.   Dua ediniz ve zorlamayınız ki bugün yine o çapulcu dediğiniz kişiler, ayaklanmasınlar…      

Diğer Haberler