Her şey 2003 yılında başladı.
Ailecek planlanan tatiller iptal edildi, Emine Erdoğan ile Esma Esad’ın araları açıldı..
Sığınmacılar ortalığa saçıldı, sonrasında da Suriye’de bizim uçağımızı düşürdü.
Ardından restleşmeler, atarız, yıkarız falan, derken gündemler değişti birden.
Şimdi yine savaş tamtamları çalıyor. Silahlar patlıyor.
Tanklar hazırlanıyor seferi birliklere..
Ama, önemli bir ayrıntı var gözden kaçmayan.
Hepimizin bildiği gibi uçağımızın düşürülmesinden sonra Cumhuriyet Gazetesi Ankara muhabiri Utku Çakırözer Şam’a gitti ve Beşar Esad ile görüştü. Bir dizi konuşmadan sonra Esad:“Ben kişisel olarak koltuğu düşünmüş olsaydım Amerikan telkin ve talimatlarını yerine getirirdim. Petro-dolarların peşinde koşardım ve kendi ilkelerim ve ulusal tutumumdan vazgeçerdim. Ama daha önemlisi ülkemde füze kalkanı kurmasına izin verirdim” dedi..
Kalkan’ı bir kenara bırakırsak, “Amerika’nın telkin ve talimatları” neydi acaba?
Amerikan istekleri neydi? Suriye’nin istemedikleri neydi?
Ya da bizden aldıkları neydi?
Abdullah Gül'ün Nisan 2003 yılında ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell ile “2 sayfa 9 maddelik” imzaladığı iddia edilen anlaşmayı hatırlamayanınız yoktur. İşte o anlaşmanın benzerini, Colin Powell’ın Suriye'nin başkenti Şam'da da Beşar Esad'a dayattığını, ancak Esad’ın o anlaşmayı reddettiğini de Utku Çakırözer ortaya çıkarak kamuoyuna deşifre etmiş oldu. İddialara göre Amerika’nın Suriye’de tertiplediği isyan girişimlerinin nedenin altında bu yatıyordu
Esat’ın beyanına göre de A.B.D’nin isteklerinin yazılı olduğu o kağıdı katlayıp Powell'ın cebine koymuştu.
O güne tekrar dönecek olursak, Abdullah Gül, 2 Nisan 2003 günü ABD Dışişleri Bakanı Powell ile Ankara’da “2 sayfa 9 maddelik gizli bir plan yaptığını” söylediği gazetelerde yazılmış, bu yazılanlara göre Vatan gazetesi yazarı Sedat Sertoglu’na yaptığı açıklamada;”Ben bu gezileri yapmadan önce şimdi senin oturduğun koltukta(eliyle koltuğu vurdu) ABD Dışişleri Bakanı Powell oturuyordu. Onunla 2 sayfalık 9 maddelik bir plan üzerinde anlaştık. Ama ben her yaptığımı kalkıp açıklayamam ki. Powell Suriye’ye giderken de benimle konuştu. Gizli olan bir sürü gelişme var..” demişti.
Evet..Demek ki Powell, Abdullah Gül ile birlikte 2 sayfa 9 maddelik bir plan hazırladıktan sonra Suriye’ye gitmişti. Bunu Abdullah Gül söylüyordu.
Abdullah Gül’ün “Powell Suriye’ye giderken” sözleri Colin Powell’in aynı anlaşma için Suriye’ye gittiğini teyit ediyor ve Beşar Esad’ın “A.B.D. isteklerini reddettiği” söylemini haklı çıkarıyordu özetle.Ve aynı görüşmede Abdullah Gül, “aralarında ülkemizin de bulunduğu Ortadoğu’daki bütün rejimlerin değişeceğini” de söylüyordu.
“Ortadoğu’daki rejimler değişti, şimdi sıra Türkiye’de” sözleri buna mı dayandırılıyordu yoksa.
Peki, Abdullah Gül ile Amerikan yetkilileri arasında imzalandığı söylenen ve iddia edilen önce 9 sonra 14 maddeye çıkarılan anlaşmanın maddeleri neydi ve ondan sonra ne oldu tekrar hatırlayalım;
1. Türk askeri Irak’ın kuzeyinden çekilecek(Çekildi)
2. Türk ordusu bundan böyle hangi gerekçeyle olursa olsun, sınır ötesi harekâtta bulunmayacak(Sınır ötesi harekatta bulunmuyoruz)
3. PKK’ya askerî harekât için ABD’den izin alınacak.(Öyle yapılıyor)
4. Eğer Türk Silahlı Kuvvetleri, PKK/KADEK’e karşı ABD askeri makamlarından izin almadan harekât yapacak olursa, ABD hükümeti, “Kürt halkına karşı şiddet kullanıldığı ve soykırım uygulandığı” çerçevesi içinde uyarıda bulunma hakkını kullanabilecek. Bu durumda ABD gerekli gördüğü ambargo ve silahlı müdahale gibi siyasal ve askerî yaptırımları saklı tutacak.(Mondros Anlaşmasının 7. Maddesi gibi)
5. Türkiye, ABD’nin İran’a ve diğer Ortadoğu ülkelerine karşı uygulayacağı sınırlı askerî harekâtlara, ABD’nin talep etmesi halinde şartsız olarak üs ve taşıma kolaylıkları sağlayacak, askerî birlik verecek. Türk birliklerinin üst komuta yetkisi, ABD komutanlığında olacak.(En son Kürecik üssü)
6. Türk ordusunun asker sayısı ve silah kuvveti, ABD’nin uygun bulduğu sayı ve kabiliyete indirilecek, özellikle tank ve ağır silahların miktarı düşürülecek, savaş uçağı sayısı sınırlanacak, Türkiye’de bulunan ABD ve NATO irtibat subaylarının görev alanları ve yetkileri genişletilecektir.(Ege Ordu Komutanlığı kapatıldı örneğin. Deniz Kuvvetleri Komuta kademesinin ve Genel Kurmay Komuta kademesinin önemli bölümü tutuklandı.Genelkurmay sevk ve idarede zorlandı)
7. Irak’ın kuzeyinde kurulan kukla devlet Türkiye tarafından resmen tanınacak(Tanındı. Hatta Barzani ile gurur bile duyduk AKP kongresinde)
8. PKK/KADEK elemanlarına geniş kapsamlı af:Abdullah Öcalan ve diğer dört lideri dışında bütün PKK/KADEK yönetici ve elemanlarına geniş kapsamlı af çıkarılacak.(Bu tarihten sonra İçişleri ve Adalet Bakanlığı uzmanlarının hazırladığı ilk tasarıda, terör örgütü PKK-KADEK'in lideri Abdullah Öcalan ve Merkez Komite üyelerine de iyileştirici düzenlemeler getirdi. Bu kişiler ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırılmış olsalar bile en fazla 9 yıla mahkûm edilecekti. Ancak CHP bunu ortaya çıkarıp kamuoyu ile paylaşınca ve Genelkurmay da "şehit ailelerini rencide eder" deyince o gün yeni hazırlanan tasarıda Öcalan ve örgütün Merkez Komite üyeleri kapsam dışına çıkarıldı.Af için o zaman geri adım atılmış oldu. Bu gün ise Öcalan’a ev hapsi tartışılıyor. Kendisi ile görüşülüyor)
9. PKK/KADEK yasallaştırılacak, etnik grupların yasal siyasete katılmaları önündeki bütün yasal kısıtlamalar ve engeller kaldırılacak.(PKK bu gün siyasallaşma aşamasında önemli aşamalar kaydetmiş durumda)
10. Kamu Reformu Yasası ve yeni Yerel Yönetim Yasaları hızla çıkartılarak, Belediyelere özerklik getirilecek.(Bu konuda adımlar atıldı)
11. Türkiye, dört yıl içinde uygulanacak bir planla, üniter devlet yapısını terk ederek, federasyona geçecek.(Federasyon tartışmaları başladı)
12. Kıbrıs’ta Denktaş devre dışı bırakılacak ve Annan Planı küçük değişikliklerle uygulanacak.(Kıbrıs’ta Denktaş çok haksızca devre dışı bırakıldı)
13. Ege’de Yunanistan’ın taleplerine esnek tutum sergilenecek.(2005 yılında Hükümet, Yunanistan’ın Ege’de karasularını 12 mile çıkarmasını savaş nedeni sayma(casus belli) kararının, 1995’te Meclis’te oylanmadan alındığını açıkladı. Atina ile ilişkilere engel olduğu için bu kararın kaldırılması gerektiğini bile söyledi.)
14. Ermenistan’a yönelik kısıtlamalar kaldırılacak ve Türkiye’nin Ermenistan ile ilişkileri normalleştirilecek ve iyileştirilecek.(Bunun için dostluk maçı bile yaptık Bursa’da. Maçta beyaz güvercin bile uçurduk)
Eğer iddialar doğruysa işte bu maddeleri Abdullah Gül imzaladı.
Beşar Esat imzalamadı..
Şimdi geldik zurnanın zırt deliğine..
Ve kim haklı kim haksız.. Şimdi biz mazlumdan mı yanayız, zalimden mi yanayız?
Ya da kendi bindiğimiz dalı mı kesiyoruz?
Bence Türkiye olarak bindiğimiz dalı kesiyor ve Ortadoğu’da Büyük Kürdistan’ın kurulmasına neden oluyoruz.
Bunun gerekçesi olarak da Suriye’ye özgürlük götüreceğiz. Tabii yersen..
Neden geleceği göremiyoruz dersen,
“Türkiye’sin sen, büyük düşünüyorsun ya,
Haydi çocuklar savaşa”