Sıfır suni gübre, sıfır ilaç, dünyanın en büyük organik zeytin çiftliğini kuran, zeytinlerin henüz yeşilken dalından toplandıktan sonra en geç 4 saat içinde sıkılıp ambalajlandığı tesisin mimarı, mucize madde Oleuropein’in memleketimizdeki kaşifi, Bursalı Sanayici İlhan Sarı öyle herkese fabrikalarını gezdirmezmiş!
Sanayi casusluğuna karşı temkinliymiş İlhan Sarı.
“Hayret” dediler, “seni nasıl gezdirdi”?!.
İlhan Sarı’nın ayrıca Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi’nde fantezi örgü ipleri üreten FİSTAŞ isimli dört fabrikası var.
Haftanın her Pazar gününü Manisa’daki çiftliğe ayırıyor.
Neredeyse her on günde bir bakıyorsunuz bazen Hong Kong’ta, bazen Teksas’ta!..
Kutuplara varıncaya kadar dünyanın her yanına mal satıyor İlhan Sarı.
İşine aşık, müthiş derecede çalışkan bir insan.
Gemlik serbest bölgede kurduğu Kuzuflex firmasında üretilen basınca dayanıklı sprial metal boruları Hong Kong’tan, Nasa’ya kadar satan bir diğer başarılı sanayici arkadaşım Hüseyin Akdemir’le sohbet ediyoruz geçenlerde…
Daha önceki gün aradım, California’ya uçuyordu.
Konuştuğumuz konu ihracat…
Ürettiği mamullerin kalitesi ve fiyatıyla bu konuda dünyada bir numara olan Alman’ları bile fersah fersah geride bırakmış Kuzuflex.
“Ah be Memdali abi” dedi lafın arasında Hüseyin, “dilim yok! Bir de yabancı dilim olsaydı kat be kat daha fazla büyürdü Kuzuflex!..”
Vehbi Koç da aynısını dediydi geçmişte.
İş tercümanlarla bu kadar yürüyor demek.
İlhan Sarı bu açıdan çok şanslı çünkü, yaşamının bir döneminde İngilizce öğretmenliği de yapmış.
Her iki başarılı Türk sanayicisinin ortak noktası ne biliyor musunuz?
“Geleceği görüyor olmaları” çünkü, her ikisinin de fabrikalarında “robotlar” çalışıyor!
Hayran oldum gezerken.
Ham maddeyi ya da yarı mamulü bir yerden veriyorsunuz alete, gerisine karışmayın siz.
Sanki senfoni orkestrasını yöneten bir şefin elindeki değnek gibi işliyor makineler, şiir gibi çalışıyorlar.
Fistaş 4’ü dolaşırken “Bak” dedi İlhan abi, “yeryüzünde ilk sanayi devrimi 18’nci yüzyılda buharlı makinelerin bulunmasıyla başladı. Aradan 100 yıl geçti, bu kez elektriğin devreye girmesiyle kitlesel üretime başladı insanoğlu. Yine bir asır sonra elektronik sistemler ve bilgi işlem yeni bir çağ başlattı dünyada. Şimdi sırada robotlarla insanoğlunun eş güdüm içine gireceği 4’ncü sanayi devrimi var!.. Diğer ülkelerden hiç geri kalmadan bu alanda da çalışmaya başlamak lazım.”
İlhan Sarı bu günden geleceği görebilen ender değerlerimizden biri.
Hakikaten öyle bir devrim bekliyor ki insanoğlunu, tarihte hiç görülmemiş derecede karmaşa ve dönüşümler çocuklarımızı bekliyor inanın.
Yapılan analizlere göre çok değil, 2020 yılına kadar “4’ncü sanayi devrimini” tetikleyecek gelişmelerden bazıları şöyle sıralanıyor:
Veri depolama maliyeti sürekli düşüyor. Mobil cihazlar süper bilgisayarlar hale gelecek. Dünyada internet bağlantısı olan nüfusun oranı yüzde 60’ı aşacak.
Süper bilgisayarlar ve gelişmiş algoritmalar sayesinde bilgisayarların topladığı “Büyük Veriyi” işlemek daha da kolaylaşıyor.
Önümüzdeki 10 yıl içinde insan beyninin işlem gücüne sahip bilgisayarların geliştirilmesi bekleniyor.
Dijital sağlık kayıtları araştırmacıların farklı ülkelerden farklı yaş gruplarındaki insanların verilerine ulaşarak hastalıkların özellikleri ve bağlantıları konusunda değerli bilgilere ulaşmasını sağlıyor.
Giyilebilir elektronik ürünleri kişisel sağlığın bireysel olarak takibini de mümkün kılıyor.
Düşünsenize, vücudunuzdaki her türlü değişim, giydiğiniz bir gömlek sayesinde anında merkeze ulaşacak ve bilgisayar yetkileri uyararak size hemen müdahale yapılabilecek.
Maddenin dijitalleşmesi sürecek. Üç boyutlu yazıcılarla bedenimizin sorunlu organlarını, dokularını ve kemiklerini üretebileceğiz.
Otomobillerin yüzde 22’si internet bağlantılı hale gelecek. Her şey birbiriyle ilişkili hale gelince verimliliğin tanımı değişecek, “sıfır hata” yerini, “sıfır kayıp” anlayışına bırakacak.
Paranın kullanıldığı her türlü alışverişe güvenlik getiren gelişmiş güvenlik şifreleme yazılımlı onay sistemi ‘blockc hain’ sayesinde ticarette güvenliği azamiye çıkaracak olan devletler vergi kaçaklarını azaltacak, mali suçlar rafa kalkacak.
Giyilebilir elektronik uygulamaları sayesinde 2025’de her 10 kişiden birinin internet bağlantılı bir kıyafeti olacak.
Asıl muazzam gelişmeyse elektronik dövme gibi elektronik vücut implantları alanında yaşanacak.
Elektronik implantlar kişinin sağlığı kadar kişisel veri güvenliğinin teminatı da olacak. (Evrim Ağacı)
Fakat en şanslı nesil bizimki kanımca.
Şimdikiler ve gelecek kuşaklar belki de hiç bilmeyecek bu duyguları; toprağa bastık, ağaca çıktık biz!
Üç gün telefon sırası beklediğimiz de oldu, akıllı telefonlarla dünyanın öbür ucundaki yakınlarımızla görüntülü konuştuğumuz da.
Radyoyu, telsizi, siyah beyaz, sonra renkli, ardından da dev ekran plazma televizyonları gördük.
Anadol’a da bindik zamanında, Mercedes Maybach’e de.
Trenle de seyahat ettik, uçakla da…
Bizden bir önceki nesil uçamadı mesela.
At ve eşeklerle yolculuk yaptılar.
Dizüstü bilgisayarları, tabletleri kullandık.
En önemlisi İnternet bir rüya gibi giriverdi hayatlarımıza.
Kurgu bilim filmlerindeki üçboyutlu görüşmeyi de çocuklarımız yapsın canım!
Öyle değil mi?
Ancak, İlhan Sarı’nın ürettiği sadece 0.3 asit barındıran, içindeki kanser ve yaşlanmaya deva Oleuropein maddesiyle, müthiş vitamin değerleri bulunan zeytin yağından tüketenler çok uzun yaşayacakları için bunu da görebilirler pekala!