Düğün

Geçen yılın başıydı... Korona salgınından ötürü sokağa çıkma yasaklarının ilk uygulandığı dönemdi... Fırıncılar bile ekmeği evlere servis edecekti... Fabrikasında yaklaşık 300 personel çalıştıran ve üretiminin yüzde 85'ini ihraç eden bir arkadaşım aradı... "Memdali abi" dedi, "benim Almanya'da, Siemens'le yapılmış sözleşmem var. Hiç durmaksızın üç vardiya çalışıp, taahhüdümüzü yerine getirmek zorundayız. Ancak, yasaklardan dolayı bizim işçiler fabrikaya gelip gidemiyorlar!.." Evet, yaşanan şok nedeniyle hayat adeta durmuştu o günlerde... İşyerleri kapalı, insanlar evlerinde hapisti... Fakat ihracat yapan, bu ülkeye para kazandıran işletmelerin önü açık olmalıydı... "Dur bakalım sen" dedim, "bu iş yazıyla çiziyle kısa sürede çözülmez. Ben bir telefon görüşmesi yapayım". Ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun Bursalı danışmanı, hemşerimiz Harun Akın'ı aradım. Allah rahmet eylesin, annesi vefat etmişti Soylu'nun... Ankara dışındaydı. "Cenaze hazırlıkları nedeniyle yanıt veremeyebilir. En iyisi ben Bakan Bey'e mesaj yazayım" dedi Harun Akın... Vakit, ertesi gün sabah saat sekiz sıralarıydı... Telefonum çaldı... Süleyman Soylu gece saat iki buçukta mesajı okumuş... Ardından mahalli idareler genel müdürünü arayıp, sabah erkenden tüm valiliklere "ihracat yapan şirket çalışanlarının sokağa çıkma yasasından muaf tutulacağına" dair genelge gönderilmesi talimatı vermiş... Sabahın ilk vakitlerinde genelge Bursa'ya da ulaşmış... Ve arkadaşımım fabrikası Gemlik Serbest Bölge'de olduğu için, ilçe kaymakamlığı bu konuda bilgilendirilmiş... "Sanayicimiz oraya gidip, gerekli izin belgesini alabilir" dedi Harun Akın telefonda. İşte o an hem Harun Akın'ı hem de İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yu daha çok sevdim... Üstelik de anasının öldüğü günün gecesinde saat iki buçukta, telefonuna gelen mesajları okuyup, derhal gereğini yapacaksın; ülkenin, vatandaşın derdiyle dertlenecek, çözüm üreteceksin... Devlet adamlığı işte budur! Liyakat işte budur! Harun Akın'sa yıllardan beri "hayırlı evlat gibi hayırlı devlet" ilkesiyle herkesin yardımına koşan, kentimizde yetişmiş pırlanta gibi hemşerilerimizden biri. Sadece benim bilebildiğim o kadar çok hayata dokundu ki bu güne dek, aldığı dualar buradan Ay'a yol olur... Hadi laf madem buraya kadar geldi, şunu da diyeyim: "Siyasi görüşü tamamen farklı olsa da Süleyman Soylu'nun lideri olacağı bir partiye oy verecek, pek çok tanıdığım var çevremde." Hele hele yürüttüğü "danışmanlık" sürecinde devleti iyice tanıyan, Harun Akın gibi empati sahibi bir insanın da "bakan" olarak görev yapacağı bir kabine dadından yinmez!.. Kafası birazcık çalışanlar gayet iyi görüyorlar ki, kimi çevrelerin giriştiği Soylu'yu yıpratma operasyonunun sebebi, Bakan Bey'in halktaki karşılığını bilmeleridir!.. Harun Akın'ın evladını everdiği nikah töreninde dün, Süleyman Soylu yanımızdan geçerken kendisini alkışlayan insanların gözlerindeki ışıltıyı izledim... Merinos'taki o büyük salon tıklım tıklım doluydu... Siyasetçisi, işadamı, bürokratı, belediye başkanları, meclis üyeleri, esnafı, arkadaşları, gazetecisi kısacası, halkın her kesiminden yüzlerce insan kalkıp gelmişti bu cemiyete... CHP'nin Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey ve Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem'in varlığı daha da bir anlam katmıştı Yiğit ve İlge'nin düğününe... Her ikisi de büyük bir nezaket ve zarafetle salondakilerle selamlaşıp, hal hatır sordular. Konuklar tarafından Yıldırım Belediye Eski Başkanı Cüneyt Karlık'a gösterilen ilgi ve sevgiden söz etmeden de geçemeyeceğim... Son yirmi yılda katıldığım İyi Parti Milletvekili İsmail Tatlıoğlu'nun cemiyetinden sonra en görkemli organizasyondu. İnsan biriktirmişti yaşamları boyunca Harun ve Rukiye Akın çifti... Süleyman Soylu ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş'ın da nikah şahidi olduğu merasim kocaman alkışlar eşliğinde son buldu. Geriye misafirlerin Süleyman Soylu'yla birlikte fotoğraf çektirme bölümü kaldı. Bilirsiniz, yazarınız ayrıntılara çok dikkat eder... Düğüne katılmak için evden çıktığımız ilk andan itibaren gördük ki, Bursa Emniyet Müdürlüğü her köşede olağanüstü güvenlik tedbirleri almıştı... Hepimizin huzur içinde yaşamasını sağlayan şehrimizdeki polis teşkilatının başı Tacettin Aslan bey ve ekibini kutlamak gerek. Ve ben bu gün bir merhumu da rahmetle anmak istiyorum... O da Merinos Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi'ni kentimize kazandıran Bursa Büyükşehir Belediye Eski Başkanı Hikmet Şahin... Çünkü, Merinos olmasa Bursa çok eksik kalırdı. Evli çiftlere mutluluklar diliyorum. Harun Akın ve eşine de samimi konukseverlikleri için çok teşekkür ediyorum. Allah mesut etsin.