Dünya Tuvalet Günü

Malum, önceki gün “Dünya Tuvalet Günü’ydü”. Zülfikar Yüksel sosyal medyadan paylaşıp duyurmasa, bu b.ktan günün önemine değinmeden atlayıp geçeceğiz mazallah! Merak ettim, “yurdum insanı bu mühim gün için de bir şiircik olsun yazmış mı” diye? Vallahi yazmış! Hem de şiiri kaleme alan Mehmet Tevfik Temiztürk isimli bir yurttaşımız. Yarın bu gün telif alacağı doğmasın diye kısa bir bölümünü paylaşıyorum: “Tuvalet denilince gereksinim günümüz, Yeme içme gibidir şahsi özgürlüğümüz... Dünya Tuvalet Günü, hatırlanmalıdır, İçinde konforuyla konum tartışılmalıdır... Bebeklerle çocuklar tuvaletten muaflar, Onlar, bezle, naylonla, muşambayla tamamlar... Bile bile yaparlar bağlı olduklarından, Bezle muşambayla mutlu dolaştıklarından...” Ve işte size bu mühim günün anısına sosyal medyada dolaşan basit bir idrar tahlili: “Bahçeye işemeye çıktın, karıncalar toplanıyorsa şeker vardır,  diyabet. Eğer ayağına işiyorsan, prostat. İdrarında barbekü kokusu varsa, kolesterol. Salladığında bileğin ağrıyorsa, kireçlenme. Geriye dükkan açık vaziyette dönüyorsan ayvayı yedin demektir, Alzheimer!..” Hemen hemen umumi tuvaletlerimizin tümünde, kapıların arkasında ruhu yaşayan “Tosun’u” bilirsiniz değil mi? Meşhur “Tosun” canım! Hani, “Bunu yazan Tosun, okuyana kosun” diye seslenir tüm okurlarına yıllardır?!. Askeriyede, acemi er eğitim alaylarında tuvaletler sürekli tıkanır. Çünkü temizlenmek için ceplerine taş doldurup girer yurdum delikanlısı helaya, kırsalda öyle görmüştür çünkü! Şaka bir yana, dünyada yaklaşık 4 buçuk milyar insanın güvenli şekilde yönetilen temizlik olmadan yaşadığı gerçeğiyle karşı karşıyayız. Hele Hindistan gibi ülkeler tam manasıyla evlere şenlik. Biz batı yakasında “silerek mi yoksa suyla yıkayarak mı temizlik daha iyi” diye ikiye ayrılmışken bu insanlar tenha yerleşim bölgelerinden, yerel havaalanlarına kadar bulabildikleri her araziyi def-i hacet etmek için kullanıyorlarmış. Yaklaşık 1 milyarlık Hindistan nüfusunun 600 milyonu tuvalet ihtiyacını açık alanda gideriyormuş, düşünebiliyor musunuz? Ve sadece 1 gram dışkı yaklaşık 10 milyon virüs, 1 milyon bakteri ve 1000 parazit kistle, 100 parazit yumurtası içerebiliyormuş! Yaşamımda gördüğüm en ilginç tuvalet, Özbekistan’da arada duvarları olmayan ve erkeklerle kadınların aynı anda hacet giderdikleri, Sovyetler Birliği döneminden kalma devlet dairesindeki helaydı! “Hiç olur mu” diye şaşırmayın?!. Özellikle Efes başta olmak üzere pek çok antik kentteki umumi tuvalette arada duvar olmadığının altını çizerim. İnsan kanıksayınca oluyor demek ki! Kimi toplumlarda aleni bir şekilde ortaya karışık salmak ayıp sayılsa da insanın en doğal ve en temel ihtiyaçlarından biri de “gaz çıkarmadır”. Kadın erkek, sağlıklı ve normal bir insan günde ortalama 12-13 kere gaz çıkarmak zorundadır ki, sindirim sistemi işleyebilsin. Tabii, kuru fasulyenin yanına soğan kırılıp yendiğinde bu oranın artacağını söylemeye gerek yok. “Tuvalet Günü” deyip küçümsemeyin, dünya sağlığı için toplumsal bilincin arttırılması adına son derece mühim bir gün bu gün. Pek çok insanın en mutlu okumalarını yaptığı kişiye özel bir alandır tuvalet aynı zamanda. Hatta İsaac Newton’un “yerçekimi kanununu” elma ağacının dibinde değil de lazımlıkta otururken bulduğu iddia edilir hep! En güzel fikirler orada akla gelir. Boşuna değildir, “Türk’ün aklı ya kaçarken ya da s.çarken başına gelir” denmesi! Fadime’yle, Temel Büyükada’da dolaşıyorlarmış. Birden bir martı Temel’in kafasına pisleyivermiş. Fadime: Temel, git şurdan tuvaletten tuvalet kağıdı al da gel. Temel: Gerek yoktur, kuş çoktan uçup cittu! İki meşhur “atasözüyle” bitireyim bu günkü sohbeti: “Azimle s.çan duvarı delermiş.” Yanlış! Doğrusu, “Azimli sıçan yani fare, duvarı delermiş” olmalıydı. Ve çok beğendiğim, benim de zaman zaman nasihat aldığım son söz: “G.tüyle inatlaşan, en sonunda donuna s.çarmış!..”