Erden abi niye öldü?

Sanki bin yıldır orada gibiydiler. Komşuluğumuz o kadar eskiydi yani. Emine hanımla, eşi Erden ağabeydir sözünü ettiklerim. Emekliydi Erden abi. Kim bilir kaç lira alırdı devletten? Yetmediği için olsa gerek, ilerlemiş yaşına rağmen kadınların düzenlediği günleri dolaşarak mevsimine göre kazak, tişört gibi ürünler satardı Emine hanım eve üç kuruş daha fazla para girsin diye. Elinde poşetlerle sabah erkenden ayrılırdı evden, görürdük. Erden abiyse pek çıkamazdı bir yere. Nefes darlığı çekerdi. Çıkabilse 1 A numaralı belediye otobüsüne biner, eski mahallesi olan Muradiye’de Hüsnü Züber’in evine çıkan aralığın başındaki o asmalı kahveye, çocukluk arkadaşlarının yanına giderdi. Milyonlarca emekli gibi kıt kanaat geçinirlerdi. Ve milyonlarca emekli gibi en büyük kâbustu kış ayları onlar için de… Kombi çalıştığı için elektrik faturası da yüksek gelirdi, doğal gaz da kışın… Öyle evin tamamını filan ısıtamazlardı zaten. Odalardan birinde barınırlardı bu aylarda. Sadece o bölümün kalorifer petekleri açık olurdu; hanenin diğer kısımlarıysa buz gibiydi sizin anlayacağınız. Tasarruf etmek zorundaydılar çünkü geçinebilmek için. Böylelikle doğalgaz faturasını düşürmeye çalışırdı “Açıktan” çifti memleketteki milyonlarca emekli gibi. Geçen hafta ışıldaklarını yakarak bahçeye gelen ambülansa bir anlam veremedik önce. Sonra sedyeyle Erden abiyi dışarı çıkarıp, araca yerleştirdiklerini gördük. Emine hanım da bindi yanına. Haberi ertesi gün geldi. Hastanede yaşamını kaybetmişti Erden abi. Zatürre olmuştu kaloriferi doğru dürüst çalışmayan evde. Cenazenin kalkacağı gün oğlu Ercüment, Osmangazi Belediyesi’nin tahsis ettiği nakil aracıyla getirdi Erden abiyi son kez evinin önüne. Dualar okundu. Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar ve çalışma arkadaşları sağ olsunlar, ilçede  kalkan her cenaze için yaptıkları gibi, ölü evine yiyecek ve ayranları da erkenden gönderdiler. Az sayıda insanla birlikte Muradiye Camii’nin türkuvaz ve kiremit rengiyle süslü alınlığının önünden kaldırıp, Alacahırka Mezarlığı’nda gencecik yaşta kaybettiği kızıyla koyun koyuna yatırıverdik O’nu da. Mezarlığa girerken sanki hala üşüyordu Erden abi. Eğer doğalgaz faturasından korkmasaydı yurdum insanı gibi, gönlünce sıcacık yakabilseydi kombisini o soğuk kış günlerinde, Erden abi hastalanmamış, bu gün de hala yaşıyor olacaktı hiç kuşkusuz. Soruyorlar, “Seçim sonuçları nasıl olur” diye? Her şey olabilir bu kez. Milletin dilinde yüksek gelen faturalar ve el yakan çarşı Pazar fiyatları var. Meseleye “Bu nasılsa yerel seçimdir” diye bakacak olan vatandaş, Ak Parti’ye sıkı bir muhtıra verebilir! Geçmişte DSP’yi yüzde 21’den nasıl yüzde 1’e düşürdüyse, ANAP’ın elinden Bursa’da nasıl 4 belediyeyi birden alıp, Doğruyol Partisi’ne verdiyse yine bir sürpriz yapabilir kanımca! Hiç kimse için seçim çantada keklik değil. Hele hele emeklisini zatürre yapıp öldürecek kadar çaresiz, parasız bırakan bir iktidar  için hiç değil!