Yazarlar

FETÖ Bursa İddianamesinden (1)

post-img
Türkiye Cumhuriyeti Devleti tam 40 yıl boyunca yediği “naneleri” kusuyor bugün şimdi.   İlkin Erzurum’da “Komünizmle Mücadele Derneği’yle” koruyup himaye ettiği, sonra da İzmir’de, Saman Pazarı’nda semirttiği Fethullah Gülen ve cemaati Amerika’ya kul, kurban olup gitmiş, şimdilerde temizleniyor bünyeden.   Belki de cumhuriyet tarihinin en büyük silkelenmesidir bu.   Üç tür FETÖ’cü var benim gözümde.   Birincisi mesela Zeki Tunaoğlu, Kemal Turhan gibi saftirikler!   İkisi de tutuklu şimdilerde, her ikisini de 1996 yılında tanıdım.   Her ikisi de melek gibi tertemiz adamlardır, içlerindeki dışlarında, dünyaya, insanlığa hizmet ettiklerini düşünerek Gülen’in peşine takılmış iki iyi insandır bunlar.   Vatana ihanetle, Amerikan ajanlığıyla işleri olmaz ancak, kaderleri onları FETÖ’cü olmakla mahkum etmiştir bir kere.   İkincisi, gerçekte FETÖ’cü olmadıkları halde sırf menfaatleri uğruna cemaate yanaşan, para veren, para toplayan, oradan nemalanan insanlardır ki, asıl şeylerinden bağlanıp tavana asılması gerekenler bu heriflerdir işte!   Üçüncüsüyse tabii, elbette derin FETÖ’cü vatan hainleri.   Çok önemli bir dönemeçten geçiyoruz.   Pek çok insan yargılanıyor Bursa 8’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde.   Ancak Nezir’in (Asaroğlu) Şehir Gazetesi haricinde yerel basında neredeyse “tık” yok!   Kimler yargılanıyor, niye yargılanıyor, duruşmalarda neler konuşuluyor, tanıklar, gizli tanıklar, itirafçılar neler anlatıyorlar oralarda, Halıca’nın sahibini kim, nelerin karşılığında serbest bıraktırmaya çalışıyor, sokakta yürüyen normal vatandaşın tüm bunlardan hiç mi hiç haberi bile yok?   Oysa tarihi bir dönemdir bu yaşanan ve bir yerlere not düşülmesi gerekir.   “Bugün biraz Bursa Adliyesi’nde görülmekte olan FETÖ davasına ilişkin “iddianamenin” satır aralarında dolaşmaya başlayalım bakalım” diyorum, karşımıza kimler, neler çıkacak” ne dersiniz?   Hadi vira bismillah!   “…Uludağ Kültür ve Eğitim Vakfı’yla ilgili Gülcemal Tekstil AŞ’de yapılan arama neticesinde çok sayıda, içerisinde firmalar ve şahıslara ilişkin bilgilerin bulunduğu çizelgelere dair belgelere el konulduğu,   Mevcut evraklar arasında ilgili yerden el konulan ve arama tutanağında sıra numarası “6” verilen ve tablo olarak 28 sayfa halinde bir takım çizelgelerin bulunduğu,   Bu çizelgelerde “Üye no, sicil, unvanı, meslek grubu, telefon, adres, durumu, zimmet, açıklama ve yetki belgesi” şeklinde sütun başlıklarına yer verildiği,   Bu çizelgede yer alan “üye no ve sicil” sütun başlığı altında çeşitli sayılara yer verildiği,   “Unvanı” sütun başlığı altında çeşitli firma ve şahıs isimlerine yer verildiği,   “Meslek Grubu” sütun başlığı adı altındaki her satırda “44’ncü komite” şeklindeki ibareye yer verildiği,   “Telefon” sütun başlığı altında çeşitli telefon numaralarına yer verildiği,   “Adres” sütun başlığı altında görünüş itibarıyla şirket ve şahıslara ait olduğu değerlendirilen Bursa ilindeki çeşitli adreslere yer verildiği,   “Durumu” sütun başlığı altındaki her satırda “faal” şeklindeki ibareye yer verildiği,   “Zimmet” sütun başlığı altındaki ilgili bazı satır karşılıklarında elle veya dijital ortamda “Hilmi, Feridun Kahraman, İBRAHİM BURKAY, Hilmi Gülcemal, Yusuf Ateş, Ali, Mustafa Serdar, Bayram, Uğur, Ali Uğur, Salih Bahadır, BURKAY, Emin Akça, Yusuf, Mehmet Atmaca, İsmail Kuş, Hasan Çepni, Mustafa Serdar, Ali Fuat Er, Hasan Moral, Sadi Aydın, Sultan Germi, Haşim Kar, Rıdvan İmamoğlu, Halil Atalay, Recep Aydın, Cengiz Güven, Hayati Canlılar, Mesut Okyay, Murat Eryağan, Davut Gürkan” isimlerinden birine yer verildiği,   Söz konusu “zimmet” sütunundaki bazı satır karşılıklarının da boş bırakıldığı,   Dijital ortamda yazılan bazı isimlerin de kalemle üzerleri çizilmek suretiyle el yazısıyla isim olarak düzeltmeler veya eklemelerin yapıldığı,   “Açıklama” sütun başlığı altındaki bazı satır karşılıklarına “olumlu” şeklindeki ibareye yer verildiği, “olumlu” ibaresinin olmadığı satırlarda ise herhangi bir ibareye yer verilmediği,   “Yetki belgesi” sütun başlığı altındaki bazı satır karşılıklarına “alındı” veya “kendisi” şeklindeki ibareye yer verildiği, bu ibarenin olmadığı satırlarda ise herhangi bir ibareye yer verilmediğinin görüldüğü,   Söz konusu çizelgede bulunan bilgiler birlikte değerlendirildiğinde ve açık kaynaklardan yapılan araştırmalarda 44’ncü komite adıyla Bursa İlinde, BURSA TİCARET VE SANAYİ ODASI’nın  bünyesinde “44’ncü komite” adıyla bir komite bulunduğu,   “Unvanı” sütun başlığı altında bulunan şirketlerin bazılarının rastgele yapılan kontrolünde BURSA TİCARET VE SANAYİ ODASI’nın (BTSO) 44’ncü komitesinde bulundukları ve “durum” sütun başlığı altındaki tüm satırlarda bu şirketlere ilişkin “faal” bilgisine yer verildiğinden, çizelgenin ne zaman tanzim edildiğine ilişkin bir bilginin bulunmamasından dolayı söz konusu çizelgenin hazırlandığı dönemdeki şirket veya şahısların BTSO 44’ncü komitesinde bulundukları değerlendirilmiş,   Arama gerçekleştirilen Gülcemal Tekstil San. Ve Tic. AŞ isimli firmanın da açık kaynaklardan yapılan araştırmasında BTSO 44’ncü komite üyesi olduğunun tespit edildiği,   Uludağ Kültür ve Eğitim Vakfı’nda yapılan arama neticesi el konulan ve yukarıda izahı yapılan bağış makbuzlarının bazılarında bu çizelgede yer alan şahıs ya da firmalardan, firma sahiplerinden, firma ortaklarından, firma yönetim kurulundan, firma yetkililerinden bazılarının Uludağ Kültür ve Eğitim Vakfı’na çeşitli tarihlerde ve çeşitli tutarlarda bağışta bulunulduğunun tespit edildiği,   Uludağ Kültür ve Eğitim Vakfı’yla ilgili Gülcemal Tekstil AŞ’de yapılan arama neticesinde “meslek grubu” altındaki her satırda sıra numarası “10” verilen listede ilgili satır karşılıklarına “44’ncü komite”, sıra numarası “11” verilen listede de ilgili satır karşılıklarına “45’nci komite” şeklindeki ibareye yer verildiği,   “Zimmet” sütun başlığı altındaki ilgili satır karşılıklarında “Feridun Kahraman, İBRAHİM BURKAY, Hilmi Gülcemal, Yusuf Ateş, Mustafa Serdar, Hilmi Gülcemal (Mustafa Serdar)Ali Uğur, Salih Bahadır, Emin Akça, Mehmet Atmaca, İsmail Kuş, Hasan Çepni, Mustafa Serdar, Ali Fuar Er, Hasan Moral, Sadi Aydın, Sultan Germi, Haşim Kar, Rıdvan İmamoğlu, Halil Atalay, Recep Aydın, Cengiz Güven, Hayati Canlılar, Mesut Okyay, Murat Eryağan, Davut Gürkan, Muammer Çalışkan, Mesut Ceylan” isimlerinden birine yer verildiği,   Uludağ Kültür ve Eğitim Vakfı’nda yapılan arama neticesinde el konulan ve yukarıda izahı yapılan bağış makbuzlarının bazılarında, yukarıda belirtilen çizelgede yer alan şahıslardan, firmalardan, firma sahiplerinden, firma ortaklarından, firma yönetim kurulundan, firma yetkililerinden bazılarının Uludağ Kültür ve Eğitim Vakfı’na çeşitli tarihlerde ve çeşitli tutarlarda bağışta bulunduklarının tespit edildiği,   Şüpheli Turan BOZTEPE alınan ifadesinde;   “Ben mütevelli heyet toplantılarına katılmadım. Hiçbir zaman mütevelli de olmadım. Ben sadece Yeşil Konak Restoran’da bulunan Mehmet Mustafa Hacet hocanın ve Cansun Sarıyıldız hoca olarak sohbet ettiği toplantılara katılırdım.  Örneğin Vedat Ateş’in yaptığı sohbet toplantılarına katılmazdım. Mehmet Mustafa Hacet emekli vaizdir. Anlatımı güzeldir. Dini yönden bilgili birisidir. Kendisinden istifade ederdim. Düzenli olarak sohbet toplantısına katılmazdım. Hatırlayabildiğim kadarıyla bu sohbet toplantılarına Emin Akça, Hilmi Gülcemal, Hayati Canlılar, Şakir Umutkan, Ali Fuat Er, Feridun Kahraman, Mahmut Kesici, Sami Şentürk, Hüseyin Zeki Tunaoğlu, Celil Çatallar, Celal Çatallar, Özkan ve Özcan Özipekliler, Eyüp Karakuş, Namık Ziya Mescioğlu, Selamettin Özgörüş” gibi kişilerin katıldıklarını anımsıyorum. Ekonomik durumu çok daha iyi olan grupla İl İmamı Cansun Sarıyıldız ilgilenirdi. Cansun Sarıyıldız’ın ilgilendiği grup içerisinde “Emin Akça, Feridun Kahraman, Hilmi Gülcemal, Şakir Umutkan, İBRAHİM BURKAY” gibi kişiler olduğunu tahmin ediyorum” şeklinde beyanlarda bulunduğu,   Gizli tanık Orhan’ın alınan ifadesinden özetle,   “Cemaatin büyük miktarlardaki para kasaları ise Üçel Tekstil Mahmut Kesici, Sunteks Tekstil Feridun Kahraman, İBRAHİM BURKAY, Ali Fuat Er, Turan Boztepe, Ahmet Yeşilçimen, İlhan Sarı, Halıca’nın sahibi Eyüp Karakuş olmak üzere toplam yedi kişi firmaları adına hesap açtırarak, ihracat, ithalat yapmış gibi işlem yaparak cemaatin paralarını aklarlar. Ayrıca stratejik işlerini de bu kişiler ve bu kişilere ait firmalar çözerdi. Bu kişilerle ilgilenen de Ömer Faruk Sadan isimli hocadır. Bu Ömer Faruk Sadan cemaat içerisinde tekstilcilerin abisi olmakla birlikte, bahsettiğim Feridun Kahraman, İBRAHİM BURKAY, Ali Fuat Er, Turan Boztepe, Ahmet Yeşilçimen, İlhan Sarı ve Eyüp Karakuş” ile özel olarak ilgilenen cemaat imamıdır. Ömer Faruk Sadan’ın Bursa İl Müftülüğünde müezzin olarak görev yapan biri olduğunu biliyorum. Zekeriya Öz’ün yukarıda belirttiğim temsilcilerle görüştüğünü hatta İlhan Sarı’nın Manisa’da bulunan çiftliğine gittiğini biliyorum. İlhan Sarı cemaatin maskelerindendir. Pek öne çıkmaz ama cemaatin önemli para kasalarından birisidir. Ayrıca Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi müdürlüğünü de yapmış biridir. 2015 yılı Haziran ayında Mahmut Kesici, Feridun Kahraman, İBRAHİM BURKAY, Ömer Faruk Sadan olmak üzere dört kişi önce toplanmışlar, daha sonra bu kişilerin yanına İzmir Adliyesinde görev yapan ve nitelikli işler yapan iki savcı, bir hakim ile Zekeriya Öz buluşmuşlar. Toplam sekiz kişi önce Sami Şentürk’e ait Bursa-Mudanya’da bulunan villada toplanmışlar, daha sonra da Uludağ’da, Hüseyinalan Mevkiinde Zekeriya Öz’ün kullandığı villada ikinci bir toplantı yapmışlar. Yaptıkları toplantının ne amaçlı olduğunu bilemiyorum. Ancak bu kişilerin belirttiğim şekilde toplandıklarını biliyorum. Bu toplantıdan sonra Ergenekon soruşturma savcısı Zekeriya Öz’ün yurt dışına kaçtığını basından öğrendim” şeklinde beyanlarda bulunduğu,   Gizli tanık Işık’ın alınan ifadesinden özetle,   İBRAHİM BURKAY isimli kişiyi tanırım. Kendisi şu an Bursa Ticaret ve Sanayi Odası başkanıdır. Bu kişiyi cemaat seçerek başkanlığa getirmiştir. Cemaat, abiler vasıtasıyla yapılan anlaşmaya ve varılan karara göre bir dönem Celal Sönmez’in karşısına rakip olarak İBRAHİM BURKAY çıkartılıp başkan olacaktı. İBRAHİM BURKAY’dan sonra başkanlığa SAMİ ŞENTÜRK getirilecekti. Cemaat mensubu kişiler Celal Sönmez’e ‘adaylığını koyma, seni desteklemeyiz’ dediler…”   Evet…   Bugünlük bu kadarı yeter.   İddia edildiği gibi Bursa Adliyesi’nde  hala gizli FETÖ’cü 40-50 hakim ve savcı yoksa eğerve yukarıda sözü edilen isimlerin pek çoğu hapisteyse…   İlaveten…   Hazırladığı yönetim kurulu listesindeki 4 kişi birden FETÖ’den tutuklanan…   Tam 10 yıl boyunca Gülcemal Tekstil’in dış ticaret müdürlüğünü yapmış…   Odanın matbaa ve baskı işlerini Bursa’daki yüzlerce firma dururken İzmir’e, Fethullah Gülen’in kardeşlerinin işlettiği Çağlayan Matbasına veren.   O’nu BTSO’nun başına FETÖ’nün seçtirdiği, buz gibi bir FETÖ projesi olduğu artık sokaktaki kedilerin bile malumu olan İBRAHİM BURKAY’A hiç kimse neden ve nasıl ilişmez….   Biri bana bunu izah etsin?

Diğer Haberler