Genç seçmenin oyu nasıl alınır?

Çok sevdiğim bir kardeşim var. Adı Ersoy Soydan. Ersoy, Gemlik doğumlu. Bursa Erkek Lisesi’ni bitirdikten sonra İstanbul İletişim Fakültesinde lisans, yüksek lisans ve ardından da doktorasını yaptı. Şimdi de Kastamonu Üniversitesi’nde İletişim Fakültesi Radyo Televizyon Sinema Bölüm Başkanlığı görevini yürütüyor Yardımcı Doçent Doktor Ersoy Soydan. Ersoy’un ilgi ve çalışma alanları arasında sosyal medya, siyasal iletişim ve medya tarihi yer alıyor. Arada sırada telefon eder bana. İki satır da olsa halleşiriz o vesileyle. Geçen gün aradı; dedim ki “Çatalzeytin’deki Ginolu Koyu’na gittin mi Ersoy”? “Gitmem mi abi” dedi, “Kastamonu kültürüyle, doğasıyla muhteşeme bir yer. Çok da geziyorum. Her yere gidiyorum.” Yine bir diğer kardeşimiz Olay Televizyonu Haber Dairesi Müdürü Esat Kaplan’ın memleketidir Kastamonu’nun Çatalzeytin ilçesi. Tonton dedesi orada yatıyor. Esat’ın da bulunduğu bir grupla gitmiştik ilk kez Ginolu Koyu’na. İkincisi en son geçen ay kısmet oldu. Çevresinde antik kalıntıların da bulunduğu cennet gibi bir Karadeniz büyüsü. Siz hemen kıyıda bulunan salaş ama çok temiz tahta masaları olan bir restoranda küçük teknelerin az önce getirdiği lezzetli ve taze balıkları tadarken hemen önünüzde yüzen yunus balıkları da büyük bir keyifle aynı işi denizde yapıyor.   ………………   Ersoy, sosyal medya ve siyasal iletişim konularında araştırmalar yapıyor. En son geçen ay Diyarbakır’da düzenlenen “Uluslar arası siyasal iletişim sempozyumunda” bir bildiri sundu. Yakında meraklıları için kitap haline de getireceği bu çalışmasında sorguladığı şey, “genç seçmenlerin oyu nasıl alınır, 2008 yılında ABD’de yapılan seçimlerde Barack Obama nasıl aldı”? Malum, Türkiye’de öyle bir kitle var ki bu insanlar gazete okumuyor, televizyon seyretmiyor. Kendi aralarında mesajlaşarak iletişim kuruyorlar. Zamanlarının büyük bir bölümü bilgisayar başında, internet ortamındageçiyor. Mekanlarıysa Facebook, Twitter gibi sosyal paylaşım siteleri. En son annemin de katılmasıyla Türkiye’de artık 35 milyona doğru yaklaşan Facebook kullanıcısı var. Türkiye bu açıdan Avrupa 1’ncisi, dünya 6’ncısı konumunda. İnternet kullanıcı sayısı nüfusun yarısına yaklaşmış durumda. Üstelik bunların yüzde 34’ü 18-24 yaş aralığında ve ilk kez oy kullanacak. Yani bu konuya yönelmeyen, bilimsel açıdan bakıp gerekli önlemleri almayan bir siyasi partinin Türkiye’nin geleceğinde rolü olabilir mi sizce?   ……………….   Sunduğu tebliğde başka bazı rakamlara da yer vermiş Ersoy Soydan. Mesela Türkiye’de 10 milyonun üzerinde Twitter hesabı var. Buna rağmen kaç milletvekilinin kendi adına açılmış Twitter hesabı vardersiniz? Oranları görünce güldüm! Meclis’teki milletvekillerinin sadece yüzde 55’i bu hesaplara sahip. AKP’li milletvekillerinin yüzde 56’sı, CHP’li vekillerin yüzde 30’u, MHP’lilerinse sadece yüzde 8’i bu sosyal paylaşım sitesini kullanıyor! Asil nerede, vekil nerelerde geziyor! ………………   Barack Obama 2008 yılında yapılan seçimlerde my.barackobama.com adlı bir internet sitesi kurmuş, sosyal ağları da olağan üstü başarılı bir şekildekullanarak önce Hilary Clinton’ı, ardından da John Mc Cain’i yenmişti. Online durumda milyonlarca gönüllüsü vardı Obama’nın. Ve büyük kısmı online bağışlardan gelen tam 600 milyon dolar para topladı! Bu sayede kampanyasında maddi olarak öne geçtiği için Mc Cain televizyonlara 132 milyon dolar bütçe ayırırken, Obama’ysa 293 milyon dolarlık tanıtım yapma olanağı buldu. Obama’nın hedefi gençlerdi. Onlara da internet ve sosyal medya üzerinden ulaştı.   ………………   Türkiye’de önümüzdeki 1 buçuk yıl içerisinde yerel, genel ve Cumhurbaşkanlığı olmak üzere 3 seçim yapılacak. Sosyal medyayı iyi kullanan aday ve siyasi partiler diğerlerinden bir adım öne geçecek. “Gençliğe yönelecek siyasi oluşumların mutlaka kazanacaklarını”anlatıyor Ersoy, son telefon görüşmemizde. Ve muhalefet partilerine sesleniyor: “Bu gün Anadolu’daki orta ölçekli pek çok il nüfusunun beşte biri, yani yüzde 20’si üniversite ya da yüksek okul öğrencilerinden oluşuyor. Bu kitle ayda 100-200 lirayla yaşamını devam ettirme çabasında. Vatandaşlık görevini yapmak için günü geldiğinde gidiş dönüş otobüs parasını cebine koyup, örneğin Kastamonu’dan, İstanbul’a 10 saatlik yolculuğu göze alamıyor bu kitle. Dolayısıyla da oy kullanamıyor. İşte onun için de muhalefet bu işe önem verip, öğrencilerin bulundukları yerlerde oy kullanmalarını sağlayacak bir yasal düzenleme kabul ettirebilirse hem yerel, hem de genel ölçekte çok farklı sonuçlar çıkabilir ortaya.”   ……………….   AKP, yerel seçimler öncesinde Facebook, Twitter ve Instagram gibi sosyal medya sitelerini kullanacak 6 bin kişilik bir ekip oluşturdu Gezi Parkı olayları sırasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “bela” olarak nitelendirdiği sosyal medyanın, AKP’nin yerel seçim kampanyasında aktif olarak kullanılması kararlaştırıldı. İl ve ilçelerde görev yapacak sosyal medya sorumlularının sayısı, alt ekiple birlikte 6 bin kişiyi buluyor. Bu ekipler, yerel seçim sürecinde sanal âlemde propaganda yapacak; kamuoyunu fotoğraf, görüntü ve yazılarla ‘bilgilendirecek’. Sloganlar, aday tanıtımı ve projeler anlatılacak. Peki, muhalefet partileri ne yapacak? Dersini asıl çalışması gerekenler onlar değil mi?